Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/1836
Karar No: 2014/17105
Karar Tarihi: 02.09.2014

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/1836 Esas 2014/17105 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 466 sayılı Kanun'a göre açılan bir tazminat davasında davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddedilmesine ilişkin hükmü, davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dairece yapılan incelemeye göre, tazminat istemine dayanak olan Adana 1 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi kararının kesinleştiği tarih ile davacının dava açtığı tarih arasında geçen sürenin 10 yıllık dava açma süresine dahil olduğu ve davacının süresinde dava açmadığı tespit edilmiştir. Bu sebeple davacının talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, hükümde yanılgıya düşüldüğü belirlenmiştir. Ayrıca, davacı lehine hükmedilen vekalet ücreti için ise Avukatlık Asgari Ücret Tarife'sine uyulmadığı vurgulanarak, maddi tazminat hesabına dahil edilmesi gereken tutarın fazla tayin edildiği ifade edilmiştir.
Kanun maddeleri: 466 sayılı Kanun, 1412 sayılı CMUK'un 318. maddesi (durumda halen uygulanmakta), 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 427. maddesi (temyiz sınırı), Borçlar Kanunu'nun 60. maddesi (süreler), 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi (bozma kararı verme yetkisi).
12. Ceza Dairesi         2014/1836 E.  ,  2014/17105 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname no : 12 - 2013/157127
    Mahkemesi : İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi
    Tarihi : 05/02/2013
    Numarası : 2012/81- 2013/23
    Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat

    Davacının maddi ve manevi tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Davanın niteliğine göre, davacı vekilinin duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 318. maddesi gereğince reddine;
    Her ne kadar hükümden önce, 21.07.2004 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanun"un 2. maddesi ile değişik 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427. maddesindeki temyiz sınırı ve hükmolunan tazminat miktarına göre, hüküm davalı hazine yönünden kesin nitelikte ise de, dairemizce benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 26.02.2013 gün ve 2012/9-1384 esas, 2013/68 sayılı kararında da belirtildiği üzere, dava dilekçesinde talep edilen tazminat miktarının reddedilen bölümünün temyiz sınırının üzerinde olması ve davacı vekili tarafından bu bölüm temyiz edilmiş olup, davalı Hazine vekiline buna bağlı olarak, hükmü temyiz etme hakkı vereceği ve bu kapsamda hükmün davalı Hazine vekili yönünden de temyizi kabil olduğunun anlaşılması karşısında, davacı vekili ile davalı vekilinin temyizleri gereğince yapılan incelemede;
    Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekili ve davalı vekilinin, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Dava, 466 sayılı Kanun hükümlerine dayalı tazminat istemine ilişkin olup; Ceza Genel Kurulu"nun 23/03/2010 tarih ve 2009/256 esas ve 2010/57 sayılı kararında, 466 sayılı Kanun"un 2. maddesindeki üç aylık sürenin başlangıcı için 21/04/1975 tarih ve 3-5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"na atıf yapılarak kesinleşen beraat kararından davacının haberdar olmasının arandığı, ancak adı geçen kararda tazminat davasının ne zamana kadar açılması gerektiğine dair bir açıklama bulunmamakla birlikte, hiçbir hakkın sonsuza dek dava konusu yapılamayacağı, özel hukuk kapsamında değerlendirilmesi gereken bu talebin de makûl bir süre içinde dava konusu edilmesi gerektiği, dava süresi açısından en lehe kabul ile Borçlar Kanunu"nun 60. maddesindeki sürenin kabulünün gerektiği ve her koşulda davanın 10 yıllık süre içinde açılması gerektiği kabul
    edilmekle; incelemeye konu olan tazminat davasına dayanak teşkil eden Adana 1 No" lu Devlet Güvenlik Mahkemesi"nin, 01.05.2001 tarih 2001/49 esas ve 2001/87 karar sayılı dosyasındaki kesinleşme şerhine göre; davacı hakkındaki beraat hükmünün 09.05.2001 tarihinde kesinleştiği, davanın 29.02.2012 tarihinde, 10 yıl dolduktan sonra açıldığının anlaşılması karşısında, süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü ile tazminata hükmedilmesi,
    2- Kabul ve uygulamaya göre de;
    a) Davacı lehine maktu vekalet ücreti yerine, dilekçe yazım ücretine hükmedilmesi,
    b) 29/05/1957 tarih ve 4-16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararın"da belirtildiği üzere, ait olduğu davada hüküm altına alınması gereken vekalet ücreti, yargılama giderleri kapsamında olup bu hak asıl davadan bağımsız olarak dava konusu yapılamayacağından, ceza davasında ödenmeyen vekalet ücretinin, maddi tazminat kapsamına dahil edilemeyeceği gözetilmeden, davacı lehine beraat kararının verildiği tarihte geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarife"si gereğince, hükmedilmesi gereken vekalet ücretinin maddi tazminat hesabına dahil edilmesi suretiyle fazla tayini,
    Kanuna aykırı olup, davacı vekili ile davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 02/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi