Esas No: 2021/8085
Karar No: 2022/697
Karar Tarihi: 08.02.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/8085 Esas 2022/697 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2021/8085 E. , 2022/697 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 35. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 5. SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen itirazın iptali davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 01/10/2014 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile dava konusu taşınmazı davalıya kiraladığını, davalı tarafça Üsküdar..., Noterliğinin 25/07/2017 tarihli ve 12912 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kiralananın boşaltıldığını bildirdiğini, bunun üzerine ödenmeyen ve sözleşme gereğince muaccel hale gelen kira alacakları için başlattığı icra takibinin davalının kısmi itirazı üzerine kısmen durdurulmasına sebebiyet verdiğini ileri sürerek, davalının haksız itirazının iptali ile takibin kaldığı yerden devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince; davacının, sözleşme maddeleri uyarınca tahliyeden sonra makul süreye ait kira alacağı talep edemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; davacının sözleşmede muacceliyet hükmü bulunmadığı halde başlattığı icra takibi ile muaccel hale gelen kira bedellerinin tahsilini talep ettiği, açılan işbu davada ise muaccel kira alacağına ilişkin talebini değiştirerek erken fesih nedeniyle tazminat talep ettiği, itirazın iptali davasının takibe konu icra dosyasıyla bağlı olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle davanın reddi gerekirken mahkemenin ret gerekçesinin yerinde olmadığı, gerekçenin düzeltilmesi gerektiği gerekçesiyle, davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-İstinaf kanun yolu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341 ve devamındaki maddelerinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun'un bölge adliye mahkemesince duruşma yapılmadan verilebilecek kararları düzenleyen 353/b-2 hükmüne göre "yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise” bölge adliye mahkemesince düzelterek yeniden esas hakkında karar verilir. Bahsi geçen kanun hükmü gereğince, bölge adliye mahkemesince ilk derece mahkemesi kararı sonucu itibariyle doğru görülse de kararın gerekçesinde hata edildiği tespit edildiği takdirde yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta; ilk derece mahkemesince sözleşme maddeleri uyarınca tahliyeden sonra makul süreye ait kira alacağı talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bölge adliye mahkemesince yapılan istinaf incelemesi ile davacının icra takibi ile muaccel hale gelen kira bedellerinin tahsilini talep ettiği, açılan itirazın iptali davasının ise takibe konu icra dosyasıyla bağlı olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle takibe konu olmayan kira bedellerinin dava dilekçesi ile istenemeyeceği, kaldı ki sözleşmede muacceliyet hükmü bulunmadığı gibi davalının feshi ihbar sürelerine de uymadığı, bu bedenlerle mahkemenin ret gerekçesinin yerinde olmadığı, gerekçenin düzeltilmesi gerektiğinden bahisle, davacının istinaf başvurusu reddedilmiştir.
Bu durumda bölge adliye mahkemesince HMK’nın 353/b-2 maddesi hükmü gözetilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre, davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının HMK'nın 371 maddesi uyarınca BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HMK'nın 373/2 maddesi uyarınca dosyanın kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 08/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.