Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3320
Karar No: 2022/716
Karar Tarihi: 08.02.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/3320 Esas 2022/716 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2021/3320 E.  ,  2022/716 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davalı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 08/02/2020 tarihinde davacı vekili Av. ..., ile davalı asil ve vekili Av. ..., geldiler. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma davasından önce davalı ile boşanma protokolü düzenlediklerini, bu protokolde ortak çocuk ...’nın tüm giderlerini karşılamak üzere kendisinin 300.000,00 TL’yi yatıracağının kararlaştırıldığını, boşanma protokolüne istinaden 300.000,00 TL’yi boşanma davasından önce 28.10.2014 tarihinde davalının hesabına yatırdığını, boşanma davasında da çocuk için aylık 2.000,00 TL iştirak nafakası ödeneceğinin hüküm altına alındığını ve bu şekilde anlaşmalı olarak boşandıklarını, kendisinin aylık yerine toplu bir şekilde ödeme yapmak niyetiyle bu parayı verdiğini, ancak ödediği 300.000,00 TL’nin boş yere karşı tarafın hesabına geçtiğini ileri sürerek; 300.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı; davacının boşanma duruşmasında nafaka ödemeyi kabul ettiğini, bu beyanın protokolün hazırlanmasından sonra ortaya konduğunu ve TMK 166/3 maddesi uyarınca anlaşmalı boşanmaya karar verildiğini, iştirak nafakasının kamu düzenine ilişkin olduğunu, mahkemenin bu konuda resen karar verebileceğini, protokolde giderlerin karşılanması için olduğu belirtilmiş ise de gerçekte boşanmanın gerçekleşmesi için davacının daha önceden yaptığı bir taahhüt olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; görevsizlik kararı üzerine taraflar arasında düzenlenen boşanma protokolünün, hakim tarafından onaylanmaması nedeniyle geçersiz olduğu, geçersiz sözleşme nedeni ile tarafların birbirlerine verdiklerini sebepsiz zenginleşme kurallarına göre iade ile yükümlü oldukları gerekçe gösterilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
6098 sayılı TBK’nın 77 ila 82. maddeleri arasında borcun kaynağının bir türü olan sebepsiz zenginleşmeden doğan borç ilişkileri düzenlenmiştir. TBK’nın 77. maddesinde; haklı bir neden olmaksızın bir başkasının mal varlığından veya emeğinden zenginleşenin, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlü olduğu, bu yükümlülüğün, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğacağı belirtilmiştir.
6098 sayılı TBK’nın “Borçlanılmamış edimin ifası” başlıklı 78/1. maddesi “Borçlanmadığı edimi kendi isteğiyle yerine getiren kimse, bunu ancak, kendisini borçlu sanarak yerine getirdiğini ispat ederse geri isteyebilir…” şeklinde düzenlenmiştir.
Bu düzenlemeye göre; borç olmayan şeyin ödenmesi hâlinde, sebepsiz zenginleşmeye dayanılarak talepte bulunabilmesi için; borcun ifası amacıyla ödeme yapılması, gerçekte ödenmesi gereken bir borcun bulunmaması, ödemeyi yapan kimsenin yanılmak suretiyle kendisini borçlu sanarak ödemede bulunması gerekir.
Somut olayda; davacı, davalı ile imzalanan “Anlaşmalı Boşanma Protokolü” başlıklı tarihsiz belge kapsamında ortak çocukları ...’nın tüm gider ve masraflarını ve geleceğini karşılamak amacıyla davalıya 300.000,00 TL’yi banka kanalıyla gönderdiğini bu paranın aylık olarak ödenecek olan nafaka yerine toplu ödeme olarak düşünüldüğünü ancak boşanma davasında mahkemece aylık nafakaya hükmedildiğinden toplu ödeme tutarı 300.000 TL'nin davalı yedinde sebepsiz kaldığını ileri sürerek, eldeki davayı açmıştır. Dosyanın incelenmesinde, davacı tarafından ödemenin 28.10.2014 tarihinde yapıldığı, hakim tarafından onaylanmamış tarihsiz protokolün ise 12.11.2014 tarihinde açılan boşanma davasına ilişkin olduğu, bu kapsamda ödemenin boşanma davasından önce yapıldığı, yine ödemeye ilişkin dekontta da yapılan ödemenin protokol kapsamında olduğuna yönelik herhangi bir açıklamanın bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacı tarafından davalıya yapılan ödemenin; protokol kapsamında, anlaşıldığı üzere aylık nafaka tutarına yönelik olarak yapıldığının da kabulüne olanak yoktur.
O halde, mahkemece; yukarıdaki ilke ve esaslar gözetilerek, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde kabule ilişkin hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince davalı taraf yararına BOZULMASINA, 3.815 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.










Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi