14. Hukuk Dairesi 2013/13893 E. , 2013/15225 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.04.2011 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.07.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin paydaşı olduğu 933 parsel sayılı taşınmazda davalının 30.03.2011 tarihinde 2245m2 ye tekabül eden pay satın aldığını, önalım hakkının kullanılmasını önlemek amacıyla satış bedelinin 60.000,00 TL olarak gösterilmesine karşın gerçek değerinin 22.450,00 TL olduğunu, gerçek satış bedeli üzerinden önalım hakkını kullanmak istediğini belirterek davalıya ait payların iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, dava konusu taşınmazın taksim edilerek kullanıldığını, bedelde muvazaa iddiasını kabul etmediklerini, davanın hakdüşürücü sürede açılmadığını, paydaşa karşı önalım hakkı kullanılamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, keşifte belirlenen değer ile tapu harç ve masrafları toplamı 43.831,63 TL depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin bedelde muvazaa iddiasına ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü kişiye satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve payın üçüncü kişiye satılması ile kullanılabilir hale gelir.
Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir.
Ancak davacı tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını her türlü delille kanıtlayabilir.
Somut olaya gelince; önalım hakkına konu edilen toplam ... pay 933 parsel sayılı taşınmazın paydaşları tarafından davalıya 22.02.2011 ve 30.03.2011 tarihlerinde toplam 60.000,00 TL bedelle satılmıştır. Davacı ise tapuda satış bedelinin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini iddia etmiştir. Davacı bedelde muvazaa iddiasında bulunduğuna göre bu iddiasını kanıtlaması gerekir. Satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bu iddianın tanık dahil her türlü delille kanıtlanması mümkündür. Ancak bu konuda dinlenen davacı tanıkları ile mahkemenin gerekçesinde dayandığı yerel bilirkişi payın davalıya hangi bedel karşılığında satıldığı konusunda bir beyanda bulunmamışlar, dava konusu taşınmazın dönümünün 2011 yılında 10.000,00 TL-15.000,00 TL edebileceğini beyan etmişlerdir. Mahkemece yerinde yapılan keşif sonrasında düzenlenen bilirkişi raporunda, satış senetlerinde toplam 60.000,00 TL olarak gösterilen dava konusu 933 parsel sayılı taşınmazdaki payın değeri dava tarihi itibariyle 40.415,63 TL olarak tespit edilmiş ise de muvazaa iddiasının kanıtlanması için keşif tek başına yeterli delil değildir. Sadece davacının diğer delillerini doğrulamak bakımından önem arzeder.
Bu durumda mahkemece davacıya tapuda gösterilen satış bedeli ve masrafları üzerinden önalım hakkını kullanıp kullanmayacağının sorulması, kullanılacağının beyan edilmesi halinde tapuda gösterilen satış bedeli üzerinden dava harcı tamamlattırılarak önalım bedelinin depo edilmesi için süre verilmesi ve sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine 05.12.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.