11. Hukuk Dairesi 2017/4283 E. , 2019/3599 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 30/12/2015 gün ve 2012/98-2015/884 sayılı kararı bozan Daire"nin 15/06/2017 gün ve 2016/3996-2017/3794 sayılı kararı aleyhinde davalı-karşı davacı ... vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı-karşı davalı vekili, davalının 01/01/2006 tarihli ortaklık sözleşmesinin 3. maddesi gereğince %25 hisse ile ortak olduğunu, 21/06/2007 tarihinde davacı şirketin nev"i değişikliğine giderek Kasmet İnşaat Sanayi Ticaret A.Ş. unvanını alarak tescil edildiğini ve faaliyetlerine devam ettiğini, 01/01/2006 tarihli ortaklık sözleşmesinin 10. maddesi gereğince nev"i değişikliğinin kararlaştırıldığını, protokoldeki tüm maddelerin Kasmet İnşaat Sanayi Ticaret A.Ş. içinde geçerli olduğunu, 01/01/2006 tarihli Kasmet İnşaat Sanayi Ticaret Ltd. Şti"nin ilk pay dağılımı hesabında açıkça görüleceği üzere tespit edilen sermayenin her bir ortak yönünden 192.000,00 TL olduğunu, sermayenin arttırılmasıyla 30/06/2011 tarihi itibariyle davalının davacı şirkete sermaye koyma borcunun 555.754,00 TL olduğunu, davalının şirket ortağı olarak koymak zorunda olduğu nakdi sermaye borcu yerine müvekkili şirkete 4 adet taşınmaz devrettiğini, bu taşınmazların davalının sermaye borcu tamamlandığında iade edileceğinin kararlaştırıldığını, davalının sermaye borcunu yerine getirmediğini, taşınmazların davacı şirketin Şekerbank ve İş Bankası"ndan çekilen kredilerin teminatı olarak gösterildiğini, takibe düşmemek için 4 taşınmazın kredilerin kapatılmasında kullanılacağının, satış gelirinin ise davalının sermaye borcundan mahsup edileceğinin bildirildiğini ileri sürerek; asıl davada dava konusu taşınmazların davalının ödenmeyen sermaye borcu yerine davacı şirkete verildiğinin tespitine, mümkün olmadığı taktirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak şimdilik 20.000,00 TL"nin temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili, asıl davanın reddini istemiş, karşı davada 334.271,00 TL"nin yasal faizi ile birlikte davacı karşı davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, 334.271,00 TL"nin davacı karşı davalı şirketten dava tarihinden itibaren yasal faiz ile birlikte tahsili ile davalı karşı davacı ..."a ödenmesine dair verilen kararın davacı-karşı davalı şirket vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce bozulmuştur.
Davalı-karşı davacı ... vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı-karşı davacı ... vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı-karşı davacı ... vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 27,10 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 389,49 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 09/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.