14. Hukuk Dairesi 2013/10622 E. , 2013/15235 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16.10.2007 gününde verilen dilekçe ile suya elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, suya vaki elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
Davacı, murislerinden kalan taşınmazdaki su gözesinden hayvanlarını sulamak için yararlandığını, davalının kendisini kaymakamlığa şikayet ederek men kararı aldığını belirterek davalının suya vaki haksız müdahelesinin önlenmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacının temyizi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 19.03.2009 günlü 2009/3301 Esas, 2009/4530 Karar sayılı ilamı ile özetle “...Mahkemece, dava konusu taşınmazın tapu kaydı bütün tedavülleri ile getirtilip davacı ile bağlantısı da aranılarak tapuların yerine uygulanması ve mülkiyet durumunun kesin olarak saptanması gerekir. Yargılama sırasında yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporu ile suyun debisi itibarıyla özel su olduğu bildirilmiş ise de; tanık ve mahalli bilirkişilerin beyanlarına dayanılarak mülkiyet konusu netleştirilmeden davanın reddi cihetine gidilmiştir. Sağlıklı bir çözüm için; öncelikle davacının kök murisi adına ibraz edilen tapu kaydı ve tüm tedavülleri ile kök murisin veraset ilamları getirtilerek, suyun en az olduğu dönemde mahallinde yapılacak keşif ile (uzman bilirkişiler aracılığıyle) tapunun suyun bulunduğu yere uygulanması, dava konusu suyu kapsayıp kapsamadığının belinlenmesi ve davacıya aidiyeti (veya pay sahipliği) açıklığa kavuşturulduktan sonra özel su ilkeleri de nazara alınarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın reddi doğru görülmemiştir” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacının temyizi üzerine bu defa Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 26.04.2012 günlü 2012/7974 Esas, 2012/1144 Karar sayılı ilamı ile özetle “...Mahkemece bozmaya uyularak yapılan keşif sonucunda alınan bilirkişi raporuna göre; dava konusu suyun meradan çıktığı anlaşılmıştır. Dava konusu su meradan çıkmakla genel su niteliğindedir. Genel sulardan ise, kadim ve öncelik hakları ihlal edilmemek kaydıyla, herkes faydalı ihtiyacı oranında yararlanabilir. Davacının, dava konusu sudan hayvanlarını suladığı ve bu suya ihtiyacı olduğu da anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece yapılacak iş; tarafların, sudan birlikte yararlanacağı bir su rejimi ve düzeneği oluşturmaktır. Dava konusu suyun tamanının davalı tarafından boruya alınarak götürülmesi doğru olmadığı gibi, meradan otlayacak hayvanların, susuz bırakılmasına yol açacak şekilde hüküm oluşturulması da doğru görülmemiştir” gerekçesiyle bozulmuştur
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile su kaynağının davacı ve davalının ihtiyaçlarına yettiği anlaşıldığından davacının yılda en az 445,3 m3 ihtiyacını davalının ise yılda en az 109,5m3 su ihtiyacını birbirlerine müdahale etmeksizin bu kaynaktan karşılanmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davalı temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Somut olayda, mahkemece Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 26.04.2012 tarihli bozma ilamına uyulmasına rağmen bozma gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamında dava konusu suyun meradan çıktığından genel su olduğu, tarafların bu sudan birlikte yaralanacağı bir su rejimi ve düzeneği kurulması gerektiği belirtildiği halde infaza elverişli bir su rejimi ve su düzeneği kurulmadığı görülmüştür.
Bu durumda mahkemece 3 kişilik (Jeoloji mühendisi, Hidrolog ve Ziraat Mühendisinden oluşacak) bilirkişi heyeti ile suların az olduğu dönemde mahallinde keşif yapılarak, meradan otlayacak hayvanların su ihtiyacı da gözetilerek tarafların genel sudan birlikte yaralanacağı infaza elverişli bir su rejimi ve düzeneği kurulması gerekirken taraflar arasında yeni ihtilaflar yaratacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, (1) numaralı bentte yazılı nedenlerle davalının temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 05.11.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.