Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/6303
Karar No: 2021/10418
Karar Tarihi: 16.09.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/6303 Esas 2021/10418 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2021/6303 E.  ,  2021/10418 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : ... İş Mahkemesi

    Dava, davacının davalı Kurumca iptal edilen hizmetlerinin geçerli kabul edilmesi, yaşlılık aylığının iptaline ilişkin davalı Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili, davacının sigortasının işyerinde fiili olarak çalışmadığından bahisle iptal edildiğini, bu sebeple kendisine bağlanan yaşlılık aylığının da iptal edilerek yersiz ödenen aylıkların ödenmesinin talep edildiğini, Kurumun iptal işleminin hukuka aykırı olduğunu, davacının bahse konu işyerinde 04/02/2011-27/09/2011 tarihleri arasında çalıştığını belirterek davalı Kurumun 61002763/6880178/LK-3.058.386 sayılı ve 07/03/2017 tarihli işlemi ile 4.491.287 sayılı ve 05/04/2017 tarihli işlemlerinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    II-CEVAP
    Davalı Kurum vekili, davacının 1014143 işveren sicil numaralı işyerinde geçen dava konusu döneme (04/02/2011-27/09/2011) ait olarak bildirilen hizmetinin yapılan denetmenlik soruşturmasıyla sahte olduğu tespit edildiğinden dolayı iptal edildiğini, yapılan iptal işleminden sonra 231 günlük sürenin davacının 4/1-a kapsamındaki toplam sigorta hizmetinden düşüldüğünü, buna göre iptal edilen hizmeti ile beraber davacının 4/1-a kapsamında emekli aylığına hak kazanma şartlarının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkemece, davacının 04/02/2011- 27/09/2011 tarihleri arsında Zeybekler Tesislerinde fiili olarak çalıştığı kanaati ile davanın kabulü ile, davacının 04/02/2011-27/09/2011 tarihleri arasında fiilen çalıştığının tespiti ile hizmetlerinin iptaline ilişkin kurum kararının iptaline karar verilmiştir.
    İSTİNAF SEBEPLERİ:
    Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini beyanla istinaf talebinde bulunmuştur.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
    Davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanun"unun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı Kurum vekili özet olarak, davacı tanıklarının beyanları ile bir kamu tanığının beyanına göre davacının davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, talimatla dinlenen tanık beyanlarına göre davacının çalışmasının bulunmadığının ispat olunduğunu, ayrıca denetim raporunda işyeri kayıtlarının incelendiği ve dönem bordro tanıklarının beyanlarının yer aldığını belirterek ve resen nazara alınacak diğer nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak ilk derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    1-Davacının 03/09/2018 tarihinde vefat ettiğinin anlaşıldığı, buna göre mirasçıların davaya dahil edilmediği, mirasçılara davayı takip edip etmeyeceklerinin sorulmadığı anlaşılmaktadır.
    Dava devam ederken taraflardan birinin ölmesi halinde MK 27/1. maddesi gereğince ölen kişinin taraf ehliyeti son bulur. Bu nedenle, davaya ölen tarafa karşı veya onun tarafından devam edilmesine imkan yoktur. Ölü kişi adına hüküm kurulamaz. Yalnız öleni ilgilendiren yani mirasçılara geçmeyen haklara ilişkin davalar tarafın ölümü ile konusuz kalır. Yalnız ölen tarafı ilgilendirmeyen, yani mirasçıları da ilgilendiren, mirasçıların malvarlığı haklarını etkileyen davalar tarafın ölümü ile konusuz kalmaz. Bu davalara, ölen tarafın mirasçıları tarafından veya ölen tarafın mirasçılarına karşı devam edilir. Borçlar Kanunu"nun 397. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 513.) maddesi hükmüne göre; aksi sözleşmeden ve işin mahiyetinden anlaşılmadıkça vekil edenin ölümü ile vekalet ilişkisi son bulur. Somut olayda; ölü kişinin karar başlığında yer alması, ölü kişi adına hüküm kurulmuş olması hatalıdır.
    Yukarıda belirtilen hukuki ve fiili durumlar ışığında, mahkemece, mirasçılar davaya dâhil edilmeli, mirasçıların gösterdiği deliller toplanmalı ve elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    2-Sahte sigortalılığa dayanan davalar hizmet tespiti içerikli olmakla, davanın yasal dayanağını oluşturan 5510 sayılı Yasa’nın 79. maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunlu olup mahkemece, tarafların sunduğu deliller ile yetinilmemeli, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri esas alınarak kendiliğinden araştırma ilkesi benimsenmeli, sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalıdır.
    6100 sayılı HMK m. 119/1-e gereğince davacının, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini bildirmek, m. 194 gereğince de taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırma yükümlülüğü vardır. Tarafların, dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmeleri zorunludur.
    Bir davada haklı çıkabilmek için soyut veya genel hatlarıyla bir iddiayı ortaya koymak yeterli değildir. Aynı zamanda bu iddiaların, ispata elverişli hale getirilerek zaman, mekân ve içerik olarak somutlaştırılması gerekir. En azından iddianın araştırılabilmesine yönelik somut bilgi ve açıklamaların sunulması gerekir. İddia somutlaştırıldıktan sonra hâkim ve karşı taraf, bunun üzerinden savunma ve yargılama yapabilecektir. Soyut iddialar ve vakıalar üzerinden değerlendirme yapılması mümkün değildir.
    Somutlaştırma yükü, genel anlamda tarafların açıklama ödevinin bir parçası ve layihalar teatisi aşamasındaki tezahür şeklidir. Somutlaştırma yükü, basit yargılama ve kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulandığı davalarda da geçerlidir.
    HMK m. 31 gereğince, Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir. Davaya konu talebin somutlaştırılmaması halinde önce hâkim, m. 31 ve 119/1-e gereğince davayı aydınlatma ödevi ve ön incelemedeki görevi gereği, somut olmayan hususların belirlenmesini davacıdan istemeli, gerekirse tarafa açıklattırma yaptırmalı, bu eksiklik giderildikten sonra yargılamaya devam etmelidir.
    Hizmet tespiti davalarının amacı hizmetlerin karşılığı olan sosyal güvenlik haklarının korunmasıdır.
    Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re"sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
    Somut olayda, 01/10/2011 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı alan davacı adına, 04/02/2011-27/09/2011 tarihleri arasında hizmet bildiriminde bulunan 1014143 Sicil numaralı ...unvanlı işyerinde, Kurum denetmenlerince 28/08/2014 tarih ve 4279628 sayılı emir gereği yapılan durum tespitine istinaden 19/12/2016 tarih ve O.B./2016-81 sayılı Denetmen Raporunun düzenlendiği anlaşılmış ise de; dosya kapsamında davalı Kurum tarafından düzenlenen 19/12/2016 tarih ve O.B./2016-81 sayılı Denetmen Raporunda atıf yapılan, 28/08/2014 tarih ve 4279628 sayılı emir gereği düzenlenen “Durum Tespit Tutanağının” bulunmadığı, ayrıca talep konusu dönemde davacının çalışmalarının fiili çalışmaya dayalı olup olmadığının tespiti noktasında yapılan araştırmanın yetersiz olduğu anlaşılmakla; yukarıda öngörülen yönteme uygun inceleme ve araştırma yapılmaksızın istemin kabulüne karar verilmesi hatalı bulunmuştur. Mahkemece yapılacak iş; öncelikle 28/08/2014 tarih ve 4279628 sayılı emir gereği düzenlenen “Durum Tespit Tutanağı” davalı Kurumdan celp olunmalı, uyuşmazlık konusu dönemde davacı adına olduğu bildirilen Türkiye Ekonomi Bankası kayıtları getirtilmeli, bildirilen hesaptan davacıya yapılan ödemelerin kim tarafından yapıldığı hususu ilgili Banka şubesinden açıkça sorulmalı, davacının çalışmasının geçtiğini iddia ettiği “... Petrol-...” işyerinde çalışması geçen diğer bordrolu tanıklar ile söz konusu işyerinde muhasebeci olarak çalışan kişiler tespit edilerek beyanlarına başvurulmalı, tanık beyanları arasında çelişki oluşursa giderilmeli, davacının ilgili dönemler itibariyle işyerindeki çalışmasının gerçek/fiili olup olmadığı ve niteliği yöntemince araştırılmalı ve uyuşmazlık konusu husus hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının, HMK"nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine ve kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 16/09/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi