10. Hukuk Dairesi 2015/9666 E. , 2015/12178 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece “...davalı banka ile diğer davalılar arasında yapılan sözleşmelerden davacının tam gün temizlik işçisi olarak sözleşmesinin olmadığı, parttime çalışan statüsünde olduğu, davalı banka tarafından ihtiyaç nedeniyle davacının azami aylık çalışma saatinin üstünde yaptığı çalışmalara karşılık personelce para toplanarak işin yaptırıldığı bunun davacının iş sözleşmesinden ayrı bir hizmet sözleşmesi olarak davacının rızasına bağlı bir durum olarak değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmış davalılarca...Başkanlığı"na yapılan bildirimlerin davacının işyeri dosyasına sözleşmeye sözleşme gereği çalışmakla yükümlü olduğu aylık gün sayısına ödenen aylıklarına uygun olduğu...” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, dosya kapsamından dava konusu olayda davacının davalı bankanın asıl işverenliğinde geçen çalışmalarından dolayı hizmet akdinin unsurlarının oluştuğu anlaşılmış olup, mahkemenin yukarıda bahsi geçen red gerekçesi isabetsiz bulunmuştur.
Davalı Bankaya ait işyerinde 24.05.2002- 15.01.2013 tarihleri arasında hizmet akdine tabi olarak geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışma sürelerinin tespitine ilişkin davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddesi olup, anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan
./..
haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
İnceleme konusu davada istem reddedilmiş ise de, dosyada yer alan bilgi ve belgeler karar vermeye elverişli görünmemektedir. Bu bakımdan; öncelikle Kurumdan davacının özlük dosyası ile (dosyadakinin davalı banka tarafından sunulduğu ve eksik olduğu anlaşılmakla) dava konusu dönemin tamamını gösterir şekilde hizmet döküm cetveli celbedilmeli, davalı...ile diğer işverenler arasında yapılan sözleşmelerin tamamı getirtilmeli, davacının davalı işverenlerden davacı ile ilgili tüm belge ve kayıtlar istenilmeli, davalı işverenlerin vergi kayıt ve faaliyet, tescil durumları ilgili vergi dairesinden ve ticaret sicili memurluğundan araştırılmalı,... tescil bilgileri celbedilmeli, işverenlerin uyuşmazlık konusu tarihleri içerir dönemsel sigorta primleri bordroları Kurumdan getirtilmeli, anılan bordrolarda bildirimleri yapılan sigortalıların hizmet cetvelleri getirtilerek bilgi ve görgüsüne başvurulmalı, bordrolar düzenlenmediği veya tüm aramalara karşın sigortalılara ulaşılamadığı takdirde aynı çevrede faaliyet yürüten işverenler ve çalışanlar yöntemince saptanarak tanık sıfatıyla dinlenilerek davacının çalıştığı süreler belirlenmeli, elde edilen sözleşmelerde kısmi süreli çalışılacağı düzenlenmiş olması halinde dahi, çalışmanın kısmi süreli mi, tam gün üzerinden mi gerçekleştiği hususu ortaya konulmalı, belirdiği takdirde tanık anlatımları arasındaki çelişkiler giderilmeli, çalışma kesintili gerçekleşmiş ise hak düşürücü süre yönünden irdeleme yapılmalı, davacının iddia ettiği çalışmasının hangi dönemlerde hangi işveren nezdinde geçtiği hususu dönemlere göre net bir şekilde ortaya konulmalı, davacının çalışmasının geçmediği bir işveren tespit edilmesi halinde ise bu işveren yönünden davanın husumetten reddine karar verilmeli, toplanan tüm kanıtlar değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu ve hatalı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 18.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.