Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2117
Karar No: 2022/511
Karar Tarihi: 27.01.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/2117 Esas 2022/511 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2021/2117 E.  ,  2022/511 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 49. HUKUK DAİRESİ
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 10. SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı ve davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen karar, davalı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 27/01/2022 tarihinde davacılar vekili Av. ... ... ile davalı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacılar; davalının kiracı sıfatıyla kullanmakta olduğu dava konusu taşınmazı satın alarak kira sözleşmesinin tarafı olduklarını, davalının ise kira akdini süresinden önce feshederek taşınmazı tahliye ettiğini, akabinde tahliye sırasında taşınmaza çok büyük zarar verildiğinin, taşınmazın harabe hale getirildiğinin, kullanılamayacak durumda olduğununun mahkeme aracılığıyla tespit edildiğini ancak zarar tutarının düşük hesaplandığını ileri sürerek; taşınmazda meydana gelen eksik ve hasarlardan dolayı uğranılan gerçek zararın tespiti ile şimdilik 51.907 TL’nin ve ayrıca tahliye tarihine kadar ödenmeyen 11.800 TL kira bedeli ile erken tahliye nedeniyle taşınmazın yeniden kiraya verilmesine kadar boşta geçen süreye ilişkin kira kaybı karşılığı şimdilik 1.000 TL tahsilini talep etmişler, 17/12/2015 tarihli ıslah dilekçeleri ile hor kullanım tazminine ilişkin talebini 359.193,54 TL'ye, makul süre kira alacağı talebini ise 28.110,46 TL’ye çıkarttıklarını bildirmişlerdir.
    Davalı; dava konusu taşınmazı metruk ve son derece kötü bir halde kiraladığını, gerekli onarım ve yenilemeleri yaparak 2001 yılından itibaren kullandığını, davacıların taşınmazı sonradan satın almaları nedeniyle binanın gerçek durumu hakkında bilgi sahibi olmadıklarını, binanın yaklaşık kırk yıllık olup ekonomik ömrünü tamamladığını, ayrıca tahliyenin bildirilmesine rağmen teslim almayan ve tespit isteyen maliklerin bu süreçte boş binaya üçüncü kişilerin zarar vermesine neden olduklarını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
    İlk derece mahkemesince; 17/11/2017 havale tarihli bilirkişi heyeti raporu hükme esas alınarak, davanın kısmen kabulü ile dava konusu taşınmazda belirlenen ve hor kullanım kapsamında kalan 359.193,54 TL tazminat ile taşınmazın tahliyesinden anahtar teslimine kadar geçen süreçteki 11.990,00 TL kira bedelinin ve erken tahliye nedeniyle 16.000 TL makul süre kira alacağının dava ve ıslah tarihlerinden işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı, taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince; incelenen mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle, tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- 6098 sayılı TBK’nın 316. maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı tam bir özenle kullanmak ve aynı Kanunun 334. maddesi gereğince sözleşme sonunda aldığı hali ile kiraya verene teslim etmekle yükümlüdür. Buna göre, kiracı sözleşmeye uygun kullanma dolayısıyla oluşan eskime ve bozulmalardan sorumlu olmayıp münhasıran kötü kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasardan sorumludur. Davalı kiracının kiralananı kullandığı süre ve kullanma amacı gözetildiğinde olağan kullanımdan kaynaklanan yıpranma ve eskimelerin olacağı kuşkusuzdur.
    Ancak mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; taşınmazda oluşan hasar kalemlerinin dava tarihi itibariyle değerleri açıklandıktan sonra, bu hasarın %90 oranında hor kullanımdan kaynaklandığının belirtilmesine rağmen yenilenmesi gereken hor kullanımdan kaynaklı hasar kalemlerinden kullanım süresi ile orantılı olarak olağan yıpranmaların hesaplamada dikkate alınmadığı anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca ilk derece mahkemesince; hor kullanımdan kaynaklandığı tespit edilen yenilenmesi gereken kalemlerden yıpranma (eskime) payı da düşürülerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    3- 6100 sayılı HMK.’nun “taleple bağlılık ilkesi” başlıklı 26/1 maddesinde hâkimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ve talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği hüküm altına alınmıştır, sözü edilen yasa maddesi uyarınca, mahkemenin talepten başka bir şeye karar vermesi mümkün bulunmamaktadır.
    Somut olayda, davacı dava dilekçesinde, ödenmeyen kira bedellerine ilişkin, fazlaya dair haklarını saklı tutarak şimdilik 11.800 TL’nin tahsilini istemiştir. Davacının kira bedelleri yönünden ıslah talebinin olmadığı gözetildiğinde mahkemece, dava dilekçesindeki talep çerçevesinde inceleme ve değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hesaplanan 11.990,00 TL kira bedelinin 11.800,00 TL'lik kısmına dava, 190,00 TL’lik kısmına ise ıslah tarihinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi suretiyle talep aşımı yapılmış olması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA, 3.815 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin yek diğerinden alınıp yek diğerine verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 27/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi