Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2054
Karar No: 2020/132
Karar Tarihi: 15.01.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/2054 Esas 2020/132 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı tarafından açılan tazminat davasında ödeme yapıldığı halde kararın temyiz edildiği ancak sonuçlanmadan icra takibine konu edilmesi sonucu yapılan ödemelerin nedensiz kaldığından dolayı davalı aleyhine icra takibi başlatılması üzerine, davacı tarafından fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 178.808,00 TL\" nin alınması talep edilmiştir. Mahkeme davacı lehine karar vermiştir. Ancak bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda, ödenen bedellerin yersiz olduğu ve sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince davalı tarafından iade edilmesi gerektiği, temerrüdün takip tarihinden itibaren başlayacağı belirtilerek faizin başlangıç tarihi düzeltilmiştir. Karara göre, bölge adliye mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen dahi olsa kabul edildiği durumlarda öncelikle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve yeniden tüm talepler bakımından hüküm kurulması gerekmektedir. Bu nedenle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise HMK’nın 359/2. ve 353/1-b-2. maddeleridir. HMK’nın 359/2. maddesi hüküm kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tan
3. Hukuk Dairesi         2019/2054 E.  ,  2020/132 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ELAZIĞ 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının kabulüne dair verilen hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın faiz yönünden düzeltilmesine yönelik verilen kararın, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı, davalı tarafından açılan tazminat davasında aleyhine 146.788,23 TL kamulaştırmasız el atma tazminatına hükmedildiğini, kararın temyiz edildiğini ancak sonuçlanmadan davalı tarafından icra takibine konu edildiğini, cebri icra ile karşılaşmamak için davalı vekilinin hesabına ödemeler yapıldığını, dayanak kararın Yargıtay 5.Hukuk Dairesi tarafından bozulduğunu ve mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verildiğini, böylece yapılan ödemelerin nedensiz kaldığından dolayı davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine açılan itirazın kaldırılması davasında davanın reddine karar verildiğini, bu nedenle de bu davayı açmak zorunda kaldıklarını belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 178.808,00 TL" nin 29.06.2012 tarihinden itibaren işleyecek faiz ile davalıdan alınarak tarafına verilmesini talep etmiştir.
    Davalı, ödeme yapıldığına ilişkin tarafına bildirimde bulunulmadığını, yine paranın iadesi konusunda bildirim olmaksızın açılan davanın haksız olduğunu ileri sürerek davanın reddini dilemiştir.
    İlk derece mahkemesince, davacıya yapılan ödemelerin yersiz ödeme niteliğine dönüştüğü davacı kurumca sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak eldeki bu davanın açıldığı, celp edilen ödeme belgeleri ile ilama dayalı olan alacak ve ferilerinin davalıya
    ödendiğinin sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 178.808,83 TL"nin 29/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, karar davalı tarafından istinaf edilmiştir.
    Bölge adliye mahkemesince, davacı tarafından ödenen bedellerin yersiz olduğu ve sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince davalı tarafından iade edilmesi gerektiği gerekçesiyle verilen hükümde bir aykırılık bulunmadığı, yapılan inceleme neticesinde temerrüdün ya bir ihtar ile ya dava açılması ya da takip başlatılması vs. suretiyle gerçekleşeceği göz önüne alınarak davalının bedel iadesi yönünde takip tarihine kadar TBK"nın 117. maddesine uygun biçimde temerrüde düşürülmediği, temerrüdün takip tarihinden itibaren başlayacağı, davalı borçlunun takibe/borca itiraz için verilen yedi günün sonunda 06/10/2014 tarihinde temerrüde düşürüldüğü bu nedenlerle, ilk derece mahkemesi kararının hüküm kısmındaki faizin başlangıç tarihinin düzeltilmesi gerektiği gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf talebinin, yalnızca faize ilişkin hüküm yönünden olmak üzere HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile; ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararının hüküm kısmının 2. bendinde yer alan "29.06.2012"" ibaresinin çıkartılarak yerine "06.10.2014"" ibaresi eklenerek hükmün düzeltilmesine, hüküm fıkrasının diğer kısımlarının aynen bırakılmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-)Bölge Adliye mahkemelerinin duruşmasız olarak esas hakkındaki istinaf incelemesi yapmaları durumundaki karar verme usulü 6100 Sayılı HMK"nun 353/1-b-2. maddesinde düzenlenmiş olup yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber kanunun olaya uygulanmasında hata edilipte yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında karar verilebilecektir.
    Ayrıca Bölge Adliye Mahkemesi kararlarında yer alması gereken hususlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359. maddesinde belirtilmiştir. Maddeye göre, “Tarafların iddia ve savunmalarının özeti”, “İlk Derece Mahkemesi kararının özeti”, “İleri sürülen istinaf sebepleri” ve “Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan veya olmayan hususlarla bunlara ilişkin delillerin tartışması, ret ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebep” Bölge Adliye Mahkemesi kararında yer alması gereken zorunlu hususlardandır. Aynı kanunun 359/2 maddesinde ise "hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir" hükmü getirilmiştir.
    Yapılan açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında, bölge adliye mahkemesince ilk derece mahkemesinin kararına atıf yapılarak faiz başlangıç tarihinin düzeltilmesine, hüküm fıkrasının diğer kısımlarının aynen bırakılmasına karar verilmiştir. Bölge adliye mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen dahi olsa kabul edildiği durumlarda öncelikle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi ve yeniden tüm talepler bakımından hüküm kurulması gerekmektedir.
    O halde bölge adliye mahkemesince, yukarıda açıklanan HMK’nın 359/2. ve 353/1-b-2. maddelerindeki düzenlemeler de gözetilerek, esas hakkında taleplerin her biri hakkında tek tek hüküm kurulması gerekirken, faiz başlangıç tarihinin düzeltilip ilk derece mahkemesi kararına gönderme yapılmak suretiyle ilk derece mahkeme kararının diğer kısımlarına aynen geçerlilik tanıyacak ve kararın infazında tereddüt oluşmasına sebebiyet verecek şekilde karar verilmesi hatalı olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    2-)Bozma nedenine göre, davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nın 371. maddesi uyarınca temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 15.01.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi