Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14611
Karar No: 2020/1211
Karar Tarihi: 24.02.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/14611 Esas 2020/1211 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2016/14611 E.  ,  2020/1211 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL


    Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece, asıl davada karar verilmesine yer olmadığına, birleştirilen davada davacı ... yönünden davanın reddine, diğer davacılar yönünden davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili ile asıl davada davalılar ... ve ... vekili ve birleşen davada davalı ... vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma isteği değer yönünden reddedilip; Tetkik Hakimi ...’ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Asıl ve birleştirilen dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Asıl davada davacılar, mirasbırakan ...’nun davalı oğlu ...’ın yönlerdinmesiyle dava dışı kardeşi ...’na verdiği vekaletname ile dava konusu 3063 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki 106/158 payını ölümünden 1 gün önce davalı oğlu ... ve davalı gelini ...’e eşit paylarla satış suretiyle temlik ettiğini, işlemlerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişler; birleştirilen davada ise davacılar, dava konusu taşınmazın asıl dava tarihinden sonra davalılar ... ve ... tarafından muvazaalı olarak diğer davalı ...’e satış suretiyle devredildiğini ileri sürerek çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir.
    Asıl davada davalılar ... ve ..., iddiaların doğru olmadığını, dava konusu taşınmazın davalı ... ve davalı ...’in kocası olan ...’ın birikimleri ile alındığını, muvazaanın bulunmadığını, davacılardan ... tarafından açılan Kadıköy Asliye 4. Hukuk Mahkemesinin 1996/453 E. 1997/119 K. sayılı kararının bu dava açısından kesin hüküm oluşturduğunu; birleştirilen davada davalı ..., tapu kaydına güvenerek taşınmazı bedeli karşılığında satın aldığını, iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, asıl davada karar verilmesine yer olmadığına; birleştirilen davada, Kadıköy Asliye 4. Hukuk Mahkemesinin 1996/453 Esas sayılı dosyasında davacı ...’nin davadan feragat etmesinin eldeki davada kesin hüküm oluşturduğu gerekçesiyle davacı ... yönünden davanın reddine, diğer davacılar ...,...,... ve ...yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1933 doğumlu mirasbırakan ...nun 14.03.1996 tarihinde öldüğü, geride mirasçı olarak asıl ve birleştirilen davaların davacıları olan kızı ... ve murisin ölü kızı ...’den olma torunları ...,... ...,...,... ve... ile asıl davada davalı oğlu ... ile murisin ölü oğlu ...’tan olma dava dışı torunları ...,...,...,...’in kaldıkları, mirasbırakanın dava konusu 3603 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki 106/158 payının tamamını 13.03.1996 tarihinde 53/158’er eşit paylarla davalı oğlu ... ile davalı gelini ...’e satış suretiyle temlik ettiği, asıl dava tarihinden sonra çekişmeli taşınmazın davalılar ... ve ... tarafından 06.06.2012 tarihinde birleştirilen davada davalı ...’e satış suretiyle devredildiği, kesin hükme konu edilen Kadıköy Asliye 4. Hukuk Mahkemesinin 1996/453 Esas, 1997/119 Karar sayılı dosyası ile davacı ... tarafından davalılar ... ve ... aleyhine sahtecilik hukuksal nedenine dayanılarak çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali istemiyle dava açıldığı, davacı ...’nin feragati nedeniyle davanın reddine karar verildiği ve kararın deracattan geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır.
    Toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre, asıl ve birleştirilen davada davacıla...,...,...,... ve ...yönünden davanın kabul edilmiş olması kural olarak doğrudur. Asıl davanın davalıları ... ve ... vekili ile birleştirilen davanın davalısı ... vekilinin yerinde bulunmayan tüm temyiz itirazlarının reddine.
    Asıl ve birleştirilen davada davacılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
    Bilindiği ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 303/1 maddesinde düzenlendiği üzere, “Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir.”
    Somut olayda, davacı mirasçı ... tarafından daha önce açılan ve kesin hüküm teşkil ettiği kabul edilen Kadıköy Asliye 4. Hukuk Mahkemesinin 1996/453 Esas, 1997/119 Karar sayılı davada “sahtecilik” hukuksal nedenine dayanıldığı, eldeki davanın ise “muris muvazaası” hukuksal nedenine dayanılarak açıldığı, böylece her iki davanın hukuki sebeplerinin farklı olduğu gözetildiğinde, kesin hükümden söz edilemeyeceği açıktır.
    Diğer taraftan, taşınmazlarla ilgili davalarda vekalet ücretine esas olan değer ya dava dilekçesinde gösterilen değer veya mahkemece keşifte belirlenen ve buna göre eksik harcı tamamlanan değerdir. Yargıtayın yerleşik uygulamasına göre de, taşınmazın keşif sonucu belirlenen değeri üzerinden eksik harç tamamlanmamış ise, vekalet ücreti dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden takdir edilir.
    Somut olayda, eksik harç yargılama sırasında tamamlanmamıştır. Bu durumda dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden vekalet ücreti takdir edilmesinde bir isabetsizlik yoktur. ./..
    Öte yandan, çekişme konusu taşınmazda mirasbırakan tarafından maliki olduğu 106/158 payın davalılar ... ve ...’e eşit olarak 53/158’er paylarla temlik edildiği halde, davalı ...’ın çekişmeli pay dışındaki kendisine ait 26/158 payın da kabul kapsamına alınarak, fazla pay(132/158) üzerinden kabul kararı verilmiştir.
    Hal böyle olunca, öncelikle davacı ... yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi, hüküm kurulurken infazda tereddüt yaratmayacak şekilde, dava konusu taşınmazda mirasbırakan tarafından temlik edilen 106/158 pay üzerinden davacıların miras payları oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken, değinilen hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
    Asıl ve birleştirilen davada davacıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, aşağıda yazılı 282.70 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, alınan peşin harcın temyiz eden davacılara geri verilmesine, 24.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi