MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı ... ili, ... ilçesi, ... mahallesinde 3402 sayılı Kadastro Kanununun geçici 8. maddesi uyarınca yapılan kadastro tespit çalışmaları sonucunda davaya konu 125 ada 2 parsel sayılı taşınmaz davalı adına tescil edildiği, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazlardan olduğu, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirme durumunun söz konusu olmadığı gibi zamanaşımı yolu ile iktisap edilemeyeceğini Kadastro Kanununun geçici 8. maddesine göre yapılan tespitin iptali ile Hazine adına tespit ve tesciline karar verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; dava konusu taşınmazın daha önce kullanılmayan boş arazi vasfında bir yer olup davalı tarafından bir sene önce sürülerek içine zeytin fidanları ekildiği beyan edildiği ayrıca dosya içinde bulunan hava fotoğrafları memleket haritası ve bunlara dayalı bilirkişi görüşlerinin de bu hususu doğruladığı, taşınmazın daha önce kullanılmayan boş arazilerin ve makilik alanların bulunduğu tarım yapılmayan bir muhitte olup çevresinde de benzer nitelikteki taşınmazların bulunduğu vatandaşlar tarafından kadastro esnasında veyahut da hemen öncesinde bir kısmına zeytin fidanları ekilerek zilyetlik tesis edilmeye başlandığı gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, Dolaştepe mevkii 125 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tespitinin iptaliyle Hazine adına tespit ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil davasıdır.
Taşınmazın bulunduğu yörede kadastro çalışmaları 3402 sayılı Kadastro Kanununun Ek-5. maddesine göre yapılmış ve kesinleşmiş olup, dava konusu taşınmazların her ikisi de ... parselinin dışında, açık renkli ... olmayan alan içerisinde kalmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye davalı lehine zilyetlikle kazanım koşulları oluşmadığı belirlenerek hüküm kurulduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine
25/04/2019 günü oy birliği ile karar verildi.