Esas No: 2021/7376
Karar No: 2022/10018
Karar Tarihi: 24.05.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/7376 Esas 2022/10018 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Sanık, 2014 yılında gümrük kaçağı sigara taşıdığı gerekçesiyle suçlanmıştır. Ancak yapılan aramanın usulsüz olduğu ve delil olarak kullanılamayacağı belirtilerek sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmiştir. Daha sonra yapılan temyizler sonucunda, sanığın cezasında indirim yapılması gerektiği ve hükümde yer alan bazı maddelerin yanlış yazıldığı belirtilerek karar bozulmuştur.
5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 3/18. maddesi kapsamında yer alan suçun cezası, 6455 Sayılı Yasa ile değişik 5607 Sayılı Kanun'un 3/5, 3/10. maddeleri kapsamında belirlenirken, daha sonra 6545 ve 7242 Sayılı Yasa ile değiştirilen 5607 Sayılı Kanun'un 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/22, 5/2. maddeleri dikkate alınarak ceza belirlenmelidir. Ayrıca, 7242 Sayılı Yasa ile getirilen indirimler ve etkin pişmanlık hükümleri de dikkate alınmalıdır.
Sanığın temyiz itirazları sonucunda hükümde yer alan kanun maddeleri yanlış yazıldığı için karar bozulmuştur. Ancak hüküm uyarınca, müsadereden ziyade tasfiyesine karar verilmesi de yanlış bulunmuştur.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere, tasfiye
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I) Sanık ...’un temyiz talebi üzerine yapılan incelemede;
09.04.2014 tarihinde kolluk görevlilerince ... otoyolu ...-... istikameti otoban içerisinde incirlik park alanında şüpheli şahıs ve araçlara yönelik çalışmalarda durdurulan ... firmasına ait otobüsün bagaj kısmında yapılan aramada, üzerinde 7 numaralı bagaj fişi bulunan iki valiz ve iki kolide 1290 paket gümrük kaçağı sigaranın ele geçirildiği, söz konusu aramaya dayanak teşkil eden ... Sulh Ceza Mahkemesinin 04.04.2014 tarih 2014/823 değişik iş no’lu kararı incelendiğinde suç tarihi olan 09.04.2014 tarihinin arama kararı kapsamında olmadığı anlaşılmakla, arama yapılmasına dayanak teşkil eden mahkemece verilmiş usulüne uygun bir arama kararı olmadığı gibi, gecikmesinde sakınca olduğu gerekçesiyle Cumhuriyet Savcısı tarafından da verilmiş bir yazılı arama izni ya da Cumhuriyet Savcısına ulaşılamaması nedeniyle kolluk amirince verilmiş yazılı arama emri de bulunmaması karşısında, suçu işlediği yönünde kabulü de bulunmayan sanık ... hakkında hukuka aykırı arama sonucu ele geçen eşyanın yasak delil niteliğinde olduğu, Anayasa'nın 38/2., 5271 sayılı CMK'nun 206/2-a, 217/2, 230/1. madde ve fıkralarına göre, hukuka aykırı surette elde edilen delillere dayanılarak mahkumiyet hükmü kurulamayacağı gözetilerek sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
II) Sanık ...’in temyiz talebi üzerine yapılan incelemede;
1. Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek ,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2. Sanık hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK’nun 62/1. maddesi yerine TCK'nun 62. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMK’nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
3. Gün adli para cezasının uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK’nun 52/2 maddesi yerine TCK’nun 50/1. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMK’nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
4. 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının kanuni sonucu olarak TCK’nun 53/1-c bendinde yer alan hak yoksunluklarının kendi altsoyu dışında kalan kişiler bakımından hükmolunan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
5. Dava konusu kaçak sigaraların 5607 sayılı Kanunun 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK’nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken tasfiyesine de karar verilmesi,
6. Suç tarihi itibariyle davaya katılma hakkı bulunmayan ... lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.