MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı tarafından aleyhine icra takibi yapıldığını, davalıya borcu olmadığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespitini istemiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, HUMK’nun 409/5 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1086 sayılı HUMK’nun 409/1 maddesi, “Oturuma çağrılmış olan tarafların hiçbiri gelmediği veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dava yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.” hükmünü içermektedir. Davacı vekili, mahkemeye hitaben yazmış olduğu mazeret dilekçesi ile 18.1.2011 tarihli celseye katılamayacağını, ekli pul ile yeni duruşma gününün bildirilmesini talep etmiş, Mahkemece davacının mazereti kabul edilerek yeni duruşma günü tayin edilmiş, bir sonraki 10.3.2011 tarihli celsede davacının duruşma gününden haberdar olduğu halde gelmediği gerekçesiyle davanın HUMK 409 maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. Ne var ki davacıya yeni duruşma gününün bildirildiğine dair dosyada bilgi ve belge bulunmamaktadır. Yukarıda bahsedilen HUMK hükmü gereğince, davacı yeni duruşma gününden haberdar edilmeksizin dosyanın işlemden kaldırılması olanaklı değildir. Mahkemece, yeni duruşma günü bildirir usulüne uygun tebligat yapıldıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi icap ederken bu yönler gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 18.40 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 16.2.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.