Esas No: 2021/8764
Karar No: 2022/303
Karar Tarihi: 24.01.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/8764 Esas 2022/303 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Mahkeme, Gülhane Askeri Tıp Akademisi'ni bitirip tabip subay olarak göreve başlayan davacının, Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişiğinin kesilmesi üzerine davalı idarenin kendisinden talep ettiği borcun tazminat miktarının nasıl hesaplanacağı hususunda belirsizlikler olduğunu iddia ederek, kendisinden ödenmesi istenen tutarın tespiti ve talep edilen borcun belirli bir kısmından sorumlu tutulmaması için menfi tespit davası açtığını belirtmiştir.
Mahkeme, yapılan incelemeler neticesinde davanın kısmen kabulüne karar vermiş, davacının davalı idareye 7.934,24 TL borçlu olmadığının tespitine hükmetmiştir. Ancak, hükme esas alınan son bilirkişi raporu sonucunda, davacının 7.934,24 TL borçlu olmadığının bildirildiği raporun sonuç kısmının çelişkili olduğu belirtilmiştir.
Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'nun 926. maddesi, eğitim, öğretim, ve yetiştirme bedellerinin nasıl hesaplanacağına ilişkin detayları belirlemektedir. 6000 sayılı Kanun ise tazminat hesabına dahil edilmemesi gereken belirli giderleri öngörmektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; Gülhane Askeri Tıp Akademisi’ni bitirip tabip subay olarak göreve başladığını, 04.03.2011 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişiğinin kesildiğini, bunun üzerine davalı idarenin kendisinden 54.591,73 TL ödeme talep ettiğini, 6000 sayılı Kanun’un bazı giderlerin tazminat hesaplarına dahil edilmemesini öngördüğünü, davalının hangi tarihten itibaren ve hangi oranda borca faiz işlettiğinin anlaşılamadığını, ayrıca zorunlu hizmet süresi 10 yıla düşmesine rağmen 15 yıl üzerinden hesaplama yapıldığını ileri sürerek, eğitim, öğretim ve yetiştirme bedelleri olarak talep edebilecek miktarın tespiti ile davalı idare tarafından talep edilen borcun şimdilik 10.000,00 TL kısmından borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini istemiş, ıslah ile 41.204,23 TL üzerinden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın kısmen kabulüne, davacının davalı idareye 7.934,24 TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı eldeki dava ile, davalının 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'nundan kaynaklanan eğitim, öğretim ve yetiştirme alacağının tahsili amacıyla kendisinden ödeme talep ettiğini, ancak tazminat miktarının nasıl hesaplandığının anlaşılamadığını, ayrıca zorunlu hizmet süresi 10 yıla düşmesine rağmen davalının 15 yıl üzerinden hesaplama yaparak talepte bulunduğunu ileri sürerek, davalıya 41.204,23 TL üzerinden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiş; Mahkemece, bozma ilamından sonra alınan 09/11/2017 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda davacının borçlu olmadığı miktarın 7.934,24 TL olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükme esas alınan son bilirkişi raporunda 17.04.2017 havale tarihli bir önceki bilirkişi raporunda yer alan hesaplamanın isabetli olduğu belirtilmiş olup, 17.04.2017 havale tarihli bilirkişi raporunda da bozma ilamında belirtildiği üzere davacıya verilen kurslar için yapılan masraflar dahil edildiğinde yapılan tüm eğitim ve yetiştirme masrafının 10.650,96 TL olduğu, mecburi hizmet süresinin 10 yıla düşürüldüğü dikkate alındığında davacının ifa ettiği 931 günlük hizmet süresi gözetilerek, noksan kalan 2.719 gün mecburi hizmet süresi ile orantılı olarak davacının 7.934,24 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir. Buna göre mahkeme gerekçesinde hükme esas alınan son bilirkişi raporunda, daha önce "17.04.2017 tarihli ek bilirkişi raporunda belirtilen 7.934,24 TL üzerinden davacının borçlu olmadığı tutarın kabul edilmesinin uygun olacağı" açıklanmış ise de bu raporun sonuç kısmında maddi hataya dayalı olarak çelişki yaratacak şekilde davacının 7.934,24 TL borçlu olmadığının bildirildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece de anılan raporun sonuç kısmı dikkate alınarak davacının 7.934,24 TL borçlu olmadığına hükmedilmiştir. Hal böyle olunca, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporuna ilişkin yanılgılı değerlendirme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın HUMK.nun 428. maddesi gereğince temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 24/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.