20. Hukuk Dairesi 2013/4330 E. , 2013/9506 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, ... Mevkiindeki taşınmazın hükmen adına tescil kararı verilen 304 ada 2 sayılı parselle bütün halinde iken yol geçmesi nedeniyle tespit harici bırakıldığını, bu yer üzerinde kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek, Medeni Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescili istemiyle dava açmaştır. Mahkemece, yol boşluğu olarak bırakılan fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 838.39 m² yüzölçümündeki taşınmaz hakkındaki davanın kabulü ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 28.06.2010 tarih ve 2010/6346 E. - 9131 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Mahkemece, eski tarihli 1948 - 1950" li yıllara ve 1980"li yıllara ait memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ile kadastro çalışmalarına esas olmak üzere fotoğrametri yöntemiyle hazırlana harita ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğunun saptanması halinde 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddelerindeki zilyetlikle kazanma koşullarının davacı yarına oluşup oluşmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine,.... Köyü, ...Mevkiinde bulunan bilirkişiler 04/09/2012 havale tarihli raporlarında (A) ile gösterilen 838,39 m² yüzölçümlü yerin yol ve yol boşluğu olarak tesciline, üzerindeki yedi adet zeytin ağacının davacı ..."e ait olduğunun şerh verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde 1966 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 2000 yılında 3402 sayılı Kanun uygulamalarına esas olmak üzere aplikasyon ve 2/B uygulaması bulunmaktadır.
Taşınmazların bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu işlemi 28.08.2007 - 26.09.2007 tarihleri arasında ilânı yapılmış ve kesinleşmiştir.
İncelenen dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazın yol boşluğu niteliğinde olduğu ve bu gibi yerler tescile tabi olmadığı gibi, Hazine tarafından da tescil talebi olmadığı halde, mahkemece, Hazine adına tapuya tescile karar verilmesi doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün birinci bendinin ikinci paragrafında yer alan “.... Mevkiinde bulunan bilirkişiler 04/09/2012 havale tarihli raporlarında (A) ile gösterilen 838,39 m² yüzölçümlü yerin yol ve yol boşluğu olarak tesciline, üzerindeki yedi adet zeytin ağacının davacı ..."e ait olduğunun şerh verilmesine” cümlesinin hükümden çıkartılması suretiyle düzeltilmesine ve ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nun 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 04/11/2013 günü oy birliği ile karar verildi.