Esas No: 2021/1969
Karar No: 2022/235
Karar Tarihi: 20.01.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/1969 Esas 2022/235 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2021/1969 E. , 2022/235 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm, davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 20/01/2022 tarihinde davacı ... vekili Av. ... ile davalı Makina ve Kimya Endüsrisi Kurumu vekili Av. ... geldiler. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ile aralarında imzalanan 10.03.2005 tarihli sözleşme gereği, davalıya toplamda 800.000 litre motorini teslim etmeyi taahhüt ettiğini ve taahhüdün yerine getirilerek 43 adet faturanın tanzim edildiğini, sözleşmenin eki niteliğindeki idari şartnamenin 45. maddesi gereğince ortaya çıkan fiyat farkının ödenmesi için davalı idareye 29.08.2005 tarihinde yapılan başvuruya karşılık idarenin talebi reddettiğini belirterek taraflar arasındaki sözleşme ve sözleşmenin eki olan idari şartname esas alınarak teslim edilen motorinden dolayı 180.765,00 TL fiyat farkı oluştuğunu ileri sürerek bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine ve özellikle gerekçeli kararda davacı taraf adında yapılan hatanın maddi hata niteliğinde olup mahallinde her zaman düzeltilebileceğinin anlaşılmasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında 10.03.2005 tarihli sözleşme yapıldığı, sözleşmeye göre davacı tarafından sözleşme konusu motorinin parça parça teslim edildiği açık olup bu husus tarafların da kabulündedir. Uyuşmazlık, davacının fiyat farkı isteyip isteyemeyeceği konusundadır. Mahkemece, “davacının 14/12/2002 tarihli 2002/5038 sayılı Bakanlar Kurulu kararına dayanarak fiyat farkı talebinde bulunduğu görülmüş ise de Bakanlar Kurulu kararında 01/01/2005 tarihinden itibaren petrol ürünlerinin fiyat oluşumunun düzenlenmekten vazgeçileceğini petrol ürünlerinin fiyatlarının serbest piyasa koşullarında oluşturulacağı hususunun düzenlenmiş olması ve taraflar arasındaki
sözleşmede açıkça davacının fiyat farkı talep edemeyeceğinin belirtilmiş olması nedeni ile yürürlükten kalkan Bakanlar Kurulu kararı esas alınarak fiyat farkı talebini içeren davanın yerinde olmadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Yargılama aşamasında, davalı tarafından, taraflar arasında imza edilen sözleşmenin aslı sunulmuş ve sözleşmede fiyat farkı ödenmeyeceğine dair hüküm bulunmaktadır. Anayasamızın 48 ve BK. 19. maddeleri gereğince hukukumuzda akit serbestisi vardır. Taraflar, yasaya, ahlaka ve adaba aykırı olmadıkça istedikleri konuda sözleşme yapabilecekleri gibi, sözleşmeye de istedikleri hükümleri koyabilir. Akit serbestisinin sonucu olarak taraflar sözleşmeden doğan tüm yükümlülüklerini de yerine getirmelidir. Bu nedenle kural olarak davacı satıcı sözleşmenin yukarıda alınan hükümleri doğrultusunda fiyat farkı isteyemez. Ancak 5.5.2005 tarihli resmi gazetede yayımlanan ve yayımlandığı tarihte yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu Kararnamesi Petrol ürünleri için satıcıya fiyat farkı ödenmesini kabul etmiştir. Bu bağlamda 24.11.1986 tarihli ve 1986/2-2 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı gereğince davacı 5.5.2005 tarihinden önce teslim ettiği motorin için fiyat farkı isteyemezse de, kararnamenin yürürlüğünden sonraki dönemde teslim edilen motorin yakıtı için fiyat farkı isteyebilir. Yukarıdaki açıklamalar gözetildiğinde, davacı sadece 5.5.2005 tarihinden sonraki dönemde teslim edilen akaryakıt için fiyat farkı talep edebilecektir. Mahkemenin bu yönü göz ardı ederek davayı tümden reddetmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 3.815 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.