Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2142
Karar No: 2019/3636
Karar Tarihi: 13.05.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/2142 Esas 2019/3636 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Dava, davacının ortaklıktan çıkarılması nedeniyle alınan kararların iptali için açılmıştır. Mahkeme, davacı vekiline verilen kesin sürede gider avansının yatırılmaması sebebiyle davanın usulden reddine karar vermiştir. Davacı vekili kararı temyiz etmiş ve Yargıtay, 2 haftalık sürenin 1 haftaya indirilmesi nedeniyle verilen kesin sürenin usule aykırı olduğuna karar vermiştir. Bu nedenle mahkeme kararı bozulmuş ve davacı yararına karar verilmiştir.
Kanun maddeleri:
- HMK'nın 90. maddesi: Kanunun tayin ettiği süreler hakim tarafından azaltıp çoğaltılamaz.
- HMK'nın 94. maddesi: İlk süreler kesin değildir, hakim tayin ettiği süreyi henüz dolmadan azaltıp çoğaltabilir. Verilen ikinci süre kesindir.
- HMK'nın 120. maddesi: İşlemin yerine getirilmesi için verilen sürenin geçmesinden sonra işlemin yerine getirilmesine izin verilemez.
11. Hukuk Dairesi         2018/2142 E.  ,  2019/3636 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    (ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)


    TÜRK MİLLETİ ADINA


    Taraflar arasında görülen davada Kuşadası 3. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 21/11/2017 tarih ve 2014/280-2017/771 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacının Park Turz. A.Ş." nin ortağı iken kendi hissesinin gayri yasal bir şekilde yok edilerek ortaklıktan çıkarıldığını, gayri yasal olarak davacının bilgisi haricinde ortaklıktan çıkarılması nedeni ile alınan tüm kararların iptali gerektiğini ileri sürerek, davacının davalı şirketteki ortaklığının tespitine, davacının ortaklıktan çıkarılmasından sonra yapılan genel kurul toplantılarının iptaline ve yok hükmünde sayılmasına karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacı vekiline verilen kesin sürede gider avansının yatırılmadığı, gider avansının HMK"nın 114/1-g maddesi uyarınca dava şartı olduğu, avansın zamanında yatırılmaması sebebiyle sözlü yargılama ihtarını içerir davetiyelerin bir tanesinin duruşma günü itibariyle davalı vekiline, bir tanesinin duruşmadan bir gün önce davalıya tebliğ edildiği, bir tanesinin iade döndüğü için yeniden işlem yapılamadığı ve bu durumun karar celsesinin ertelenmesine sebebiyet verecek şekilde gecikme yaşanması sonucu doğuracağı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Davaların kısa zamanda sonuçlandırılması, adaletin bir an önce tecellisi için, taraflarca veya mahkemelerce yapılması gereken bir kısım adli işlemler sürelere bağlanmıştır. Bilindiği üzere bu sürelerin bazılarını kanun bizzat belirlerken bir kısmını işin özelliğine, tarafların durumlarına göre belirlemesi için hakime takdir hakkı bırakmıştır. Kanuni süreler açıkça belirtilen istisnalar dışında kesindir. Bu nedenle karar tarihinde yürürlükte olan HMK’nın 90. maddesinde belirtildiği gibi kanunun tayin ettiği süreler hakim tarafından azaltıp çoğaltılamaz. Buna karşın, HMK 94. maddesine göre hakimin belirlediği, ilk süreler ise kural olarak kesin değildir. Hakim tayin ettiği süreyi henüz dolmadan azaltıp çoğaltacağı gibi, süre geçtikten sonra da tarafın isteği üzerine yeni bir süre tanıma yoluna da gidebilir. Bu takdirde verilen ikinci süre kesindir. Hakim kendi belirlediği sürenin kesin olduğuna da karar verebilir. Kesin sürenin tayin edilmesi halinde, karşı taraf yararına usulü kazanılmış hak doğacağı da kuşkusuzdur. Hemen belirtmek gerekir ki, ister kanun, isterse hakim tarafından tayin edilmiş olsun kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen bir işlemin bu süre geçtikten sonra yerine getirilmesine yasal olanak yoktur. Bununla birlikte kesin süre kuralı kanunun amacına uygun olarak kullanılmalıdır. Öncelikle, kesin süreye ilişkin ara kararı her türlü yanlış anlaşılmayı önleyecek biçimde açık ve eksiksiz yazılmalı, yapılacak işler teker teker belirtilmelidir. Bunun yanında verilen süre yeterli, emredilen işler, gerekli ve yapılabilir nitelik taşımalı, ayrıca hakim süreye uyulmamanın sonuçlarını açıkça anlatmalı, tarafları uyarmalıdır.
    Somut olayda mahkemece, 07.11.2017 tarihli celsede 150 TL gider avansı yatırması için davacı vekiline 1 haftalık kesin süre verilmiş, davacı vekilince de 1 haftalık kesin süreden 1 gün sonrasında 15.11.2017 tarihinde 150 TL gider avansı yatırılmıştır. Yukarıdaki açıklamalar kapsamında öncelikle mahkemece HMK"nın 120. maddesinde belirlenen 2 haftalık sürenin azaltılarak 1 hafta olarak belirlenmesi nedeniyle verilen kesin süre usule aykırı olup kanuna aykırı olarak verilen süre içerisinde avansın yatırılmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya aykırı mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 13/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi