Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/2756 Esas 2022/240 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 20/01/2022 tarihinde davalı Türkiye Finans Katılım Bankası A.Ş vekili Av. ... geldi. Davacı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekilin sözlü açıklaması dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı bankadan değişik tarihlerde imzalamış olduğu kredi sözleşmelerine istinaden, kendisinden dosya masrafı vs. adlar adı altında birtakım haksız kesintiler yapıldığını ileri sürerek, 55.040,00 TL'nın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın görev yönünden reddine dair verilen ilk kararın temyizi üzerine, kapatılan 13. Hukuk Dairesinin 27/09/2019 tarihli kararı ile bozulmuş, bu kez mahkemece, bozmaya uyularak davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davacının davalı banka ile farklı tarihlerde imzalamış olduğu kredi sözleşmeleri nedeniyle yapılan haksız kesintilerin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının davalı bankadan 27.4.2009 tarihinde kullanmış olduğu 850.000 TL bedelli kredinin ticari kredi olduğundan, bu krediden kaynaklanan talebi hakkında açtığı davanın görev nedeniyle usulden reddine, davacının davalıdan 11.01.2008 tarihli 118.000 TL bedelli konut kredisi ile 09.10.2008 tarihli 92.000 TL bedelli bireysel kredi nedeni ile tahsil edilen toplam 3.740 TL komisyon ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Bozma öncesi alınan ve hükme esas teşkil eden 26.04.2016 tarihli bilirkişi ek raporunda, davacının davalı banka ile 10.05.2005, 10.05.2006, 10.05.2007, 11.01.2008, 09.10.2008 tarihli 5 ayrı bireysel ve konut kredisi sözleşmeleri imzaladığı, her bir sözleşme için haksız olarak farklı miktarlarda kesintiler yapıldığı tespiti mevcuttur. Davalı bankanın tacir olup, yaptığı masrafları tüketiciden isteme hakkı bulunduğu anlaşılmakta ise de, somut uyuşmazlığın tüketici hukukundan kaynaklandığı da gözetildiğinde, bankanın ancak davaya konu kredilerin verilmesi için zorunlu, makul ve belgeli masrafları tüketiciden isteyebileceğinin
kabulü gerekir. Buna göre hükme esas alınan bilirkişi ek raporunda da açıklandığı üzere, davacının kullandığı tüm bireysel ve konut kredi sözleşmeleri gereğince isteyebileceği masraflar gözetilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yanılgılı gerekçe ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.