Esas No: 2021/4253
Karar No: 2022/184
Karar Tarihi: 20.01.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/4253 Esas 2022/184 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2021/4253 E. , 2022/184 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 46.HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 5. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; taraflar arasında 01.06.2012 tarihinde imzalanan hizmet görme sözleşmesine göre ... İstanbul A, B, C blok isimli sitenin yönetim ve işletim hizmetlerini yapmak için anlaştıklarını, bu sözleşme uyarınca davalı işyerinde çalıştırdıkları personelden herhangi bir nedenle işten çıkardıkları kişileri 1 yıl süreyle davalı tarafın veya yüklenicilerinin çalıştıramayacağını, aksi takdirde her bir personel için 7.500 TL cezai şartın kendilerine ödeneceğinin kararlaştırıldığını, 3 yıllık sözleşmenin sona ermesinden sonra 13 personelin davalı tarafından sözleşmeye aykırı bir şekilde işe başlatıldığını, bu nedenle sözleşmenin 1.7.4. maddesine aykırı davranan davalıdan 97.500 TL’nin aynı sözleşmenin 1.4.2 maddesi gereğince aylık %2 faiziyle tahsilini istemiştir.
Davalı; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 1.7.4. maddesinin haksız şart olduğunu, bu nedenle bağlayıcı olamayacağını, müzakere edilmeksizin tek taraflı olarak belirlendiği ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu, davacı şirketin bildirdiği işçilerin herhangi birinin işe alınmadığını, ayrıca söz konusu hüküm bağlayıcı olsa bile davacı tarafından bu hakkından feragat edildiği için davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davacı yüklenicinin davalı iş sahibinden alacağına ilişkin ücret anlaşması yapmak suretiyle feragat ettiği iddia edilmişse de davacı yüklenici adına söz konusu ücret sözleşmesini imzalayan ...un davacı tüzel kişiliği temsil yetkisi olmadığından, düzenlenen feragatnameden davacı tarafın aleyhine sonuç doğmayacağı, davacı şirketin işine son verdiği kişilerin davalının sonraki yüklenicisi Akdeniz Holding AŞ ile çalıştığı tespit edildiğinden 13 personel için 97.500 TL tazminat talebinin yerinde olduğu kanaatine varılarak davanın kabulü ile; 97.500 TL’nin 07/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek aylık %2 gecikme faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince; taraflar arasındaki 01/06/2012 tarihli sözleşmenin 1.7.4. maddesinin haksız şart olduğunun kabul edilmemesinin ve taraflar arasında yapılan 30/09/2015 tarihli sözleşmeyi dikkate almaksızın davanın kabulü yoluna gidilmesinin isabetli olmadığından davalının istinaf başvurusunun kabulüne davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı tarafça temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık; taraflar arasında yapılan sözleşmenin 1.7.4. maddesi uyarınca davalının davacıya cezai şart ödemesi gerekip gerekmediğine ilişkindir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin yapıldığı tarihte yürürlükte olan (mülga) 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 6. maddesinde yer alan “Satıcı veya sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şarttır. Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartlar tüketici için bağlayıcı değildir. Eğer bir sözleşme şartı önceden hazırlanmışsa ve özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir. Sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinden, standart sözleşme olduğu sonucuna varılırsa, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olması, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uygulanmasını engellemez. Bir satıcı veya sağlayıcı, bir standart şartın münferiden tartışıldığını ileri sürüyorsa, bunu ispat yükü ona aittir. 6/A, 6/B, 6/C, 7, 9, 9/A, 10, 10/A ve 11/A maddelerinde yazılı olarak düzenlenmesi öngörülen tüketici sözleşmeleri en az oniki punto ve koyu siyah harflerle düzenlenir ve sözleşmede bulunması gereken şartlardan bir veya birkaçının bulunmaması durumunda eksiklik sözleşmenin geçerliliğini etkilemez. Bu eksiklik satıcı veya sağlayıcı tarafından derhal giderilir. Bakanlık standart sözleşmelerde yer alan haksız şartların tespit edilmesine ve bunların sözleşme metninden çıkartılmasının sağlanmasına ilişkin usul ve esasları belirler.” hükmü uyarınca taraflar arasındaki sözleşmenin 1.7.4. maddesinde yer alan “iş sahibi sözleşmenin devamı veya herhangi bir nedenle sona ermesi halinde; önceden yükleniciye bildirmeden ve onun yazılı rızasını ve görüşünü almadan, yüklenicinin veya kontrolü altındaki alt yüklenicilerinin hizmetinde çalışan herhangi bir personelin doğrudan kendisi ile ya da bir başka yüklenicisi ile çalışması veya hizmetine girmesi için herhangi bir yaklaşımda bulunmayacak, bu nedenle avantaj sağlayacak davranışlardan kaçınacak ve iş teklif etmeyecektir. Yüklenicinin herhangi personeli sözleşmenin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde 1 yıl süre ile sitede ve/veya iş sahibi ya da iş sahibinin yüklenicilerinde, ortaklıklarında bağlı kuruluşlarında ve bu yüklenicilerin ortaklarının ortaklıklarında görev yapmayacaktır. Aksi takdirde iş sahibi, cezai şart olarak her bir personel için 7.500,00 YTL tutarındaki bedeli yükleniciye ödeyecektir.” hüküm birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu hizmet alımına ilişkin tarafların eşit şartlarda olduğu, davalı tarafın bu sözleşmeyi yapmak için piyasada çok sayıda şirket bulabileceği, davacı şirketle sözleşme yapmak zorunda kaldığını ve sözleşmenin davalının serbest iradesi dışında düzenlendiğini gösterir bir delil bulunmaması nedenleriyle söz konusu cezai şartın haksız şart olmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca davacı yüklenicinin, davalı iş sahibinden alacağına ilişkin ücret anlaşması yapmak suretiyle tüm alacaklarından feragat ettiği iddia edilmişse de; davacı yüklenici adına söz konusu ücret sözleşmesini imzalayan ...un davacı tüzel kişiliği temsile yetkisi olmadığından düzenlenen feragatname hükümsüzdür. Hal böyle olunca dosya kapsamına göre çalıştırılmaması gereken 13 personelin davalının yüklenici firması tarafından sözleşmenin cezai şart maddesine aykırı şekilde çalıştırıldığından ilk derece mahkemesinin davanın kabulü kararının yerinde olduğu, zira Yargıtay (kapatılan) 13. H.D’nin 2014/31982 esas, 2015/23593 karar sayılı emsal kararında da dava konusu uyuşmazlığa ilişkin davacı şirketin sözleşmedeki cezai şartı talep etme hakkı bulunduğuna dair verilen davanın kabulü kararının onandığı da dikkate alındığında yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde davanın reddine dair hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi’nin 04/03/2021 tarih 2020/763 E. - 2021/398 K. sayılı kararının HMK'nın 371. maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 20/01/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.