Esas No: 2021/6473
Karar No: 2022/188
Karar Tarihi: 20.01.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/6473 Esas 2022/188 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2021/6473 E. , 2022/188 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; vefat eden eşine ait olan eczaneyi verese eczane olarak vefat tarihinden itibaren 5 yıl boyunca işletme hakkına sahip olduğunu, davalı kurum tarafından eczacının vefat tarihi olan 30/06/2008 tarihinden itibaren mesul müdürlük belgesinin verildiği tarih olan 19/08/2008 tarihleri arasında kurum hastalarına satmış olduğu ilaçların reçete bedellerinin ödenmeyeceğinin ve ödenmiş olan bedellerin faizleri ile geri alınacağına dair kurum işleminin hukuk ve yasaya aykırı olduğunu, kurumun sebepsiz olarak zenginleşeceğini ileri sürerek 67.338,13 TL reçete bedelinin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; Bilirkişi raporunda belirtildiği gibi Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğüne davacının 31/07/2008 tarihinde başvurarak sözleşme imzaladığını beyan ettiği ve bu tarihten sonrada reçete bedellerinin ödenmiş olduğu dikkate alındığında davalı idarenin eczanenin durumu hakkında bilgi sahibi olarak reçeteleri kabul ettiği, bu nedenle de davanın kısmen kabulü ile; davacının 03/05/2010 tarihli SGK hakedişlerinden kesilen 24.890,46 TL'nin 10/05/2010 tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine dair verilen kararın taraf vekillerince temyizi üzerine; Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi’nin, 06/11/2018 tarihli, 2016/29474 esas - 2018/10277 karar sayılı ilamıyla "...Davalı kurum, davacının murisi ile 2008 yılında yapılan sözleşmeye göre özetle herhangi bir sebeple mesul müdür değişikliği halinde öncelikle ilaç verme işleminin durdurulması ve 15 gün içinde durumun kuruma bildirilmesi halinde kurumun sözleşmeyi feshetme veya yeni sözleşme yapma hakkı olduğunu, davacının murisi olan eczacının 30.06.2008 tarihinde vefatına rağmen ilaç vermeyi durdurmamaları ve 15 gün içinde kurumun haberdar edilmemesi nedeniyle bu dönem içinde verilen ilaç bedellerinin ödenmediğini savunmuştur. Davacı sözleşme hükmüne aykırı davranmış ise de, davalı kurum sigortalılarına davacı tarafından ilaçların verildiği ve davalı kurum sigortalılarınca da bu ilaçların alınıp kullanıldığı hususları ihtilafsızdır. Buna göre davalı kurum sigortalılarına davacı tarafından verilen ilaçlar, davacılara ait eczane tarafından temin
edilmese dahi başka anlaşmalı eczane tarafından temin edilmesi olanaklı olup davalı Sgk da bu ilaç bedellerini ödeyecektir. Davalı kurum sigortalılarına ilaçlar verildiğine göre artık ilaç bedellerinin ödenmemesi Sgk’nın davacı aleyhine sebepsiz zenginleşmesine sebep olacaktır. Bu nedenle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır...'' gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyulduğu belirtilerek, davacıya ait eczane tarafından kurum sigortalısına verilen ilaçların başka bir eczaneden temin edilmesi halinde dahi Sosyal Güvenlik Kurumu'nun bu ilaç bedellerini ödeyeceği, dolayısıyla davacının ilaçlarını verdiği sigortalının ilaç bedellerinin davalıdan alınmamasına karar verilmesi halinde, bunun davalının sebepsiz zenginleşmesine sebebiyet vereceği, esasen davacı tarafından sigortalıya ilaç verilmesinin davalıyı zarara uğratmadığı, dikkate alındığında davanın kabulüne; 67.338,13 TL davacı alacağının 42.447,68 TL'sinin 12/04/2010, 24.890,45 TL'sinin 10/05/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalı aleyhine yargılama gideri olarak harca hükmedilmesine yönelik re’sen yapılan temyiz incelemesinde;
Davalı SGK Başkanlığı'nın, 492 sayılı Harçlar Kanunu ve 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu'nun 36. maddesi hükmüne göre harçtan muaf olması nedeniyle davacı tarafından karşılanan 18,40 TL başvurma harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün, HUMK'nun 438/7 maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hüküm fıkrasının 4 ve 5 nolu bentleri çıkartılarak, 4 nolu bendi yerine “davacının yatırdığı tüm harçların karar kesinleştiğinde ve isteği halinde davacıya iadesine,” cümlesinin yazılmasına, 5 nolu bendi yerine; "5-Davacının yapmış olduğu 870,00 TL bilirkişi ücreti, 343,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.213,50 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine," ifadesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.