Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/8407
Karar No: 2022/114
Karar Tarihi: 19.01.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/8407 Esas 2022/114 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı bankaya açılan tüketici kredisiyle ilgili menfi tespit ve alacak davası sonucunda, mahkemece verilen karar kısmen kabul edilmiştir. Davacılar tarafından açılan dava sonucunda borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmiş, bankaya olan borçlarının da sınırlandırılarak belirlenmesi istenmiştir. Ancak davalı banka tarafından temyiz edilen karar, Yargıtay tarafından bozulmuştur. Bozma kararına uygun şekilde verilen yeni kararda, davalı sigorta şirketi lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin yanlışlık düzeltilmiştir. Yeni kararda, davalı bankanın tüketici kredisinden kaynaklanan borç yönüyle davacıların borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, ancak davalı ....'ye karşı açılan menfi tespit davası hususunda ise, husumet yokluğu nedeniyle alacak davası esastan reddedilmiştir. Temyiz edilen bu kararda, davalı bankanın temyiz dilekçesi miktar itibariyle reddedilmiştir. Kanuni olarak, HUMK'nın 427. maddesinde yer alan kesinlik sınırı 01.01.2021 tarihinden itibaren 4.270 TL'ye çıkarılmıştır. Ayrıca, Yargıtay'ın bozma kararına uymak kesinleşmiş bir karar olduğundan, bozma kararı lehine olan tarafların usuli kazanılmış hakları söz konusu olabilir. Kararda yer alan hükümlere göre, davacılar tarafından davalı bankaya karşı açılan menfi tespit davası esastan reddedilirken, davalı sigorta şirketi lehine hükmedilen vekalet ücreti yanlışlıkla ayrı ayrı hesaplandığı için düzeltme yapılmıştır. Kararın sonunda, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olduğu belirtilmektedir. Kanun
3. Hukuk Dairesi         2021/8407 E.  ,  2022/114 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit ve alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili ve davalılardan... Bankası vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; davacıların temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; murisleri ...’ün davalı bankadan tüketici kredisi kullandığını, kredinin 30 taksitini ödedikten sonra 24.10.2013 tarihinde vefat ettiğini, murisin kullandığı kredinin diğer davalı .... tarafından hayat poliçesi ile sigortalandığını, poliçeye göre vefat meydana gelmekle riskin gerçekleştiğini, sigorta şirketince kredinin 24.10.2013 tarihinden sonraki taksitlerinin ödenmesi gerekirken, yapılan tüm müracaatların gerek sigorta şirketi ve gerekse davalı banka şubesince reddedildiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 13.567,71 TL borçlu olmadıklarının tespitine, 04.11.2013 tarihinde davalı banka tarafından murisin ek hesabından kredi taksiti ödemesi olarak kullanılan 505 TL'nin dava tarihinden itibarin ticari avans faiziyle tahsilini, olmadığı takdirde davalı sigorta tarafından düzenlenen hayat poliçesindeki teminatın diğer davalı banka nezdindeki kredi borçları mahsup edildikten sonra bakiye teminat olarak şimdilik 1.000 TL'nin ihtar tarihi olan 04.02.2014 tarihinden itibaren ticari avans faiziyle tahsilini talep etmişlerdir.
Davalılar, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen; hüküm, davalı ... Bankasının temyizi üzerine; Dairece verilen 22.10.2020 tarihli ve 2020/3785 E. 2020/6105 K. sayılı kararla; “...davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği” gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma kararına uyan mahkemece; davalı ....'ye karşı açılan menfi tespit davasının husumet yokluğu nedeniyle, alacak davasının esastan reddine, davalı ... Bankasına karşı açılan menfi tespit davasının kısmen kabulü ile tüketici kredisinden kaynaklanan 3.759,48 TL'lik borç yönüyle davacıların davalı ... Bankasına borçlu olmadığının tespitine, alacak davasının reddine karar verilmiş, hüküm, davacılar vekili ve davalılardan... Bankası vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalı ... vekilinin temyiz istemi yönünden;
5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK'nın 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2021 tarihinden itibaren 4.270 TL'ye çıkarılmıştır.
Hüküm, karar tarihi itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 tarihli ve 1989/3 Esas 1990/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararı uyarınca Yargıtay'ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktar itibariyle reddi gerekir.
2- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre, davacıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
3-Bir mahkemenin, Yargıtay'ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak meydana gelebilir. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme, (bozma kararının kapsamı dışında kalmış olması nedeniyle) kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur.
Somut olayda; mahkemece verilen ilk hükümde hakkındaki talepler red edilen davalı sigorta şirketi lehine tek vekalet ücretine hükmedildiği, kararın davalı sigorta şirketi tarafından temyiz edilmediği, bu itibarla hükmün davalı sigorta şirketi yönünden kesinleştiği, ancak mahkemece davacılar yararına oluşan usuli kazanılmış hak gereği bozma sonrası verilen kararda da, ilk karardaki vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde menfi tespit ve alacak istemleri nedeniyle ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nın 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz dilekçesinin miktar itibariyle reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan "... Red edilen miktara göre kendisini vekille temsil ettiren davalı .... lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7. maddesi gereğince hesaplanan ve takdir edilen 4.080 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsilini davalı ....'ye verilmesine..." ifadesi ile mükerrer (5) numaralı bendinde yer alan "... Red edilen miktara göre kendisini vekille temsil ettiren davalı ... ve Emeklilik A.Ş. lehine hesaplanan ve takdir edilen 2.040 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsilini davalı ....'ye verilmesine..." ifadesinin çıkartılarak hüküm fıkrasına (8) numaralı bent olarak "ilk karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre takdir edilen 1.800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak vekille temsil edilen davalı ....'ye verilmesine, " ifadesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.







D



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi