MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.10.2008 ve 07.05.2009 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; masrafların davacıdan tahsiline dair verilen 18.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Davacı vekilinin temyizi üzerine karar Dairemizce, gerekçeli karar ile hüküm sonucunun çelişkili olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, Dairemizin bozmasına uyulduğu halde sadece 492 sayılı Harçlar Kanunu ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 323 vd. maddeleri uyarınca harç, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verildiği görülmüştür.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK’nun “Hüküm, hükmün verilmesi ve tefhimi” başlıklı 294. maddesinde açıklandığı üzere; “Mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür.
Somut olayda davanın esası hakkında bir hüküm kurulmaksızın sadece harç, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile ilgili karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, 16.12.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.