20. Hukuk Dairesi 2013/6232 E. , 2013/9693 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davacılar vekili, katılanlar Hazine ve Orman Yönetimi ile davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... Köyü, 250 parsel sayılı 55 hektar 7.000,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz, Şubat 1950 tarihli 93 ilâ 98, 119, 120 ve 121 nolu tapu kayıtları uygulanarak 2 kargir at tavlası ve tarla niteliği ile Tarım Bakanlığı adına tesbit edilmiştir.
Davacı gerçek kişiler, 13.05.1966 günlü kadastro müdürlüğüne verdikleri dilekçeyle; Mayıs 1944 tarihli 21 nolu ve Mayıs 1950 tarihli 26 nolu tapu kayıtları ile ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1952/336 nolu kararına dayanarak çekişmeli parselin tesbitinin iptali ile adlarına tescilini istemişlerdir. 26.05.1966 günlü komisyon kararıyla; Orman Yönetiminin de tesbite itiraz ettiği belirtilerek mülkiyet ihtilafının çözümü için dosyanın tapulama mahkemesine tevdiine karar verilmiş, tapulama hâkimliğince dosya yeniden tapulama müdürlüğüne iade edilmiş, en son 23 Şubat 1981 günlü 1981/279 Esas sayılı komisyon kararıyla yetkisizlik verilerek dosya tekrar ... Tapulama Mahkemesine gönderilmiş, bu aşamada Ondokuzmayıs’da yargı teşkilatı kurulunca yetkisizlik kararıyla dosya Ondokuzmayıs Kadastro Mahkemesine gönderilmiştir.
Hazine 27.05.1983 günlü dilekçesiyle; haranın sadece kullanım hakkının davalıya bırakıldığı ve malikinin Hazine olduğu iddiasıyla, Orman Yönetimi 05.05.1986 günlü dilekçesiyle; çekişmeli taşınmazın kısmen (464.200 m²"lik bölümünün) kesinleşen tahdit hattı içerisinde kaldığı iddiasıyla davaya katılmışlardır.
Mahkemece; davacıların davalarının reddine, katılanların davalarının kısmen kabulüne ve çekişmeli taşınmazın 07.01.2009 günlü bilirkişi raporlarında (B1) ve (B2) ile gösterilen 210.289,38 m²"lik kısmının orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, (B3) ile gösterilen 367.623,84 m²"lik kısmının tesbit gibi davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm bir kısım davacılar vekili, katılanlar Hazine ve Orman Yönetimi ile davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1950 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
Mahkemece, davacıların dayandıkları tapuların dava konusu taşınmazı içine almadığı, yine tapu kayıtlarındaki miktarların taşınmazla uyumlu olmadığı, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1952/336 - 1956/1012 sayılı dosyasının bulunamadığı, mahkeme kararında kesinleşme bulunmadığı, mahkeme kararının hangi taşınmaza ait olduğunun anlaşılamadığı, davalı adına olan tapuların Hazineden davalı kurum adına tahsisen tescil edildiği, taşınmazla
uyumlu olduğu, bununla birlikte kesinleşen tahdit sınırları içerisinde kalan kısımlar yönünden davanın kabulüne karar verilmişse de yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; öncelikle bir örneği dosyada bulunan 1950 yılında kesinleşen orman tahdit haritasındaki 87 ilâ 100 nolu orman sınır noktalarını birleştiren hat ile karara dayanak alınan bilirkişiler tarafından düzenlenen krokide, aynı noktaları birleştiren hat arasında açı, eğim, yön ve uzaklık bakımından benzerlik yoktur. Orman kadastro haritası ve tutanakları ile hükme esas alınan bilirkişi krokisi çelişkili olup, mahkemece, bu yön üzerinde durularak çelişki giderilmemiş, dosyaya sunulan 26.01.1989 günlü orman bilirkişi raporu ile 02.09.2003 günlü orman bilirkişi raporu arasında çelişki olduğundan yeniden yapılan keşfe orman bilirkişi kurulu ile gidilmesi gerekirken, yine bir orman bilirkişi tarafından düzenlenen rapora itibar edilmiştir. Orman kadastro haritası ve tutanakları ile çelişen bilirkişi rapor ve krokisine dayanılarak hüküm kurulamaz.
Ayrıca, mahkemece, davacıların dayandıkları tapu kayıtları, tevzii krokileri, harita ve belgeleri ile dava konusu taşınmaza uygulanan dayanak tapu kayıtları ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ile birlikte varsa revizyon kayıtları getirtilip, yapılan keşifte taraf tanıkları ve tesbit bilirkişilerinden sorularak uygulanmamış, dört sınır itibarıyla taşınmaza uyup uymadıkları saptanmamış, eski ve yeni hava fotoğrafları ile bu fotoğraflardan elde edilmiş memleket haritaları ile topoğrafik fotogometri yöntemiyle düzenlenmiş kadastro paftası örneği getirtilerek uygulanıp taşınmazın niteliği ile konumu ve tasarruf edilen yerlerden olup olmakları saptanmamıştır. Eksik araştırma ve incelemeye, yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz.
Bu nedenle; mahkemece, orman kadastrosuna esas ve altlık olarak kullanılan orijinal kadastro paftası, davacıların dayandıkları tapu kayıtları, tevzii krokileri, harita ve belgeleri ile dava konusu taşınmaza uygulanan dayanak tapu kayıtları ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ile birlikte varsa revizyon kayıtları, eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile tesbit tutanağının düzenlendiği tarihten 15-20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları ve bu fotoğraflardan elde edilmiş memleket haritaları, topoğrafik fotogometri yöntemiyle düzenlenmiş kadastro paftası örneği, komşu parsellere ilişkin kadastro tesbit tutanak ve dayanakları ilgili yerlerden getirtildikten sonra, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte öncelikle 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosu ve aynı Kanunun 2/B maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan orman kadastrosu ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosuna göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, orman kadastro harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı
Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülmeli, kesinleşen tahdit sınırları içerisinde kalan yerlerin tahsis işlemi ile tescil edilemeyeceği dikkate alınmalıdır.
Yukarıda açıklanan araştırma sonucu taşınmazın kesinleşen orman tahdidine göre konumu saptandıktan sonra bu kez eski tarihli memleket haritası ile hava fotoğrafları ile tesbit tutanağının düzenlendiği tarihten 15-20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları ile fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları, fotogrometri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği, komşu parsellere ilişkin kadastro tesbit tutanak ve dayanakları, davacıların dayandıkları tapu kayıtları, tevzii krokileri, harita ve belgeleri ile dava konusu taşınmaza uygulanan dayanak tapu kayıtları ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ile birlikte varsa revizyon kayıtları dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp taşınmazın bu belgelerde niteliğinin ne şekilde görüldüğü, imar, ihya ve zilyedliğinin hangi tarihte başlanılıp tamamlandığı, zilyedlik ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı, taşınmazın bitki örtüsü toprak yapısı ve eğimi belirlenmeli orijinal renkli memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde bir biri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunun çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı, taraf tanıkları ve tesbit bilirkişiler dinlenerek davacıların dayandıkları tapu kayıtları, tevzii krokileri, harita ve belgeleri ile dava konusu taşınmaza uygulanan tapu kayıtları yöntemince zemine uygulanmalı, fenni bilirkişi tarafından denetlemeye elverişli krokili rapor düzenlenmeli, memleket haritası ve hava fotoğraflarındaki konumu dikkate alınarak tapu kayıtlarının 4785 ve 5658 sayılı kanunlar kapsamında hukukî değerini yitirip yitirmediği araştırılmalı, öncesi orman olan yerlerin tevzien dağıtılamayacağı gözetilmeli, tüm deliller birlikte değerlendirip, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme, yetersiz ve çelişkili bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar vekili, katılanlar Hazine ve Orman Yönetimi ile davalı ...’in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 07/11/2013 günü oy birliği ile karar verildi.