Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/6054
Karar No: 2020/229
Karar Tarihi: 15.01.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/6054 Esas 2020/229 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2019/6054 E.  ,  2020/229 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki kiralananın tahliyesi ve alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı, davalı ile aralarında 01.10.2009 başlangıç tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğunu, son dönemde ödenen kira bedelinin aylık 1.400.-TL olduğunu, davalı kiracının kira bedellerini ödemeyerek iki haklı ihtara sebebiyet verdiğini ayrıca davalının ödenmeyen bakiye 6.890.-TL kira borcu bulunduğunu belirterek kiralanandan tahliyesine ve 6.890.-TL kira alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, kira borcu bulunmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın reddine dair verilen hükmün davacı tarafça temyizi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi"nin 25.12.2014 tarih, 2014/13160 Esas, 2014/14610 Karar sayılı ilamı ile, "....iki haklı ihtar nedenine dayalı davanın süresinde açılmadığının anlaşılmasına göre davacının tahliyeye yönelik temyiz itirazlarının reddine, 2010-2011 dönemi kirasının 1200.-TL olarak kararlaştırıldığının kabulü ile sözleşmede belirlenen şekilde TEFE- TÜFE oranında artış uygulanmak suretiyle dava tarihine kadar bakiye borcun hesaplanması gerektiği" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozma üzerine yapılan yargılama sonucunda Mahkemece, davanın kabulüne yönelik verilen hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine bu defa Dairemizin 12/02/2018 günlü 2017/8906 Esas- 2018/848 Karar sayılı ilamı ile "...davalı vekilinin 04.02.2014 tarihinde dosyaya vekaletname sunduğu, Yargıtay bozma ilamı, yeni duruşma günü ve bilirkişi raporunun davalı kendisini vekille temsil ettirdiği halde, davalı asile tebliğ edildiği ve davanın sonuçlandırılarak karar verildiği anlaşıldığından, davalının savunma hakkını kısıtlar biçimde, davalının yokluğunda aleyhine yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu" gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
    Bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü ile 4.050 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davalının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince, konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen davalarda vekalet ücreti, nispi tarifeye göre hesaplanır. Davanın tamamen veya kısmen kazanılması ya da reddedilmesi halinde ise, nispi vekalet ücreti kabul ya da reddedilen müddeabihin değeri üzerinden hesaplanır.
    Somut olayda; Davanın kısmen kabul edilmiş olmasına rağmen, davada kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf yararına reddedilen kısım üzerinden maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken, vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru görülmemiştir.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasına 7. bent olarak " Davalı kendini bir vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 1.162 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine," ifadesi yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"un 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi