23. Hukuk Dairesi 2016/9041 E. , 2019/5076 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca, müvekkilinin davalıya ait iş yerinde teknik, danışma, denetim ve havuz bakımı hizmeti vermekte iken, davalının sözleşmeyi 28.02.2011 tarihinden geçerli olmak üzere haksız olarak feshettiğini, bu tarihe kadar hizmet veren müvekkilinin hizmet nedeni ile tahakkuk eden alacağının ödenmemesi üzerine davalı hakkında ilamsız icra takibi başlattığını, borcun tamamına itiraz eden davalının daha sonra icra dosyasına 49.627,00 TL ödeme yaptığını, yapılan ödemenin BK"nın 84. maddesi uyarınca tenzilinden sonra geriye 11.616,64 TL alacaklarının kaldığını ileri sürerek davalının bu miktar yönünden itirazının iptali ile icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sözleşmenin 05.04.2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere müvekkili şirket tarafından 04.01.2011 tarihinde gönderilen ihtarname ile feshedildiğini, davalının sözleşmenin feshi üzerine Şubat ayı hizmet bedellerini belirlerken sözleşmenin geçmişteki uygulamasını yok sayarak ticari ilişkinin başladığı 2007 yılında uygulanan fiyatlara altışar aylık dönemlerle fiyat artışı uygulamak suretiyle hesaplama yaptığını oysa taraflar arasında hiç bir ihtilaf bulunmayan 2010 Aralık ayı fiyatlarına artış uygulanması gerektiğini, bu doğrultuda hesaplama yapıldığında Şubat ayı hizmet bedellerinin toplam 40.038,96 TL olduğunu, müvekkilinin bu miktarı takip tarihinden ödeme tarihine kadar işleyen faizi ile birlikte 49.627,00 TL olarak icra dosyasına ödediğini, bunun dışında herhangi bir borcu bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, Dairemizin 21.11.2014 günlü, 2014/2255 E. 2014/7493 K. sayılı ilamı ile bozulmuştur. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davaya konu 2011 yılı Şubat ayında davalı şirkete verilen hizmetler karşılığı 48.736,24 TL fatura tanzim edildiği, Yargıtay kararı uyarınca davacının 2010 yılı Aralık ayında davalı adına tanzim edilen faturaların esas alınması suretiyle taraflar arasındaki sözleşmenin 7. maddesine göre yapılan hesaplamalar neticesinde ise takip tarihi itibarıyla 40.656,19 TL alacak talebinde bulunabileceği, davacı tarafından davalı aleyhine 48.476,24 TL"nin tahsili amacıyla icra
takibi başlatıldığı, davalının ise 06.10.2011 tarihinde icra dosyasına harçlar ve vekalet ücreti dahil 49.627,00 TL ödeme gerçekleştirdiğini, davacının takip tarihi itibarı ile davalıdan 40.656,19 TL asıl alacaklı olduğu, davalının 24.04.2011 tarihinde asıl alacağı ve faizini karşılar şekilde 49.627,00 TL"yi icra takip dosyasına ödediği, yapılan ödeme miktarının ödeme tarihine kadar asıl alacağın işlemiş faizi olan 3.525,39 TL"yi de karşıladığı, davacının bu miktardan fazla alacağı sabit olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 03.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi