Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/482
Karar No: 2015/12689
Karar Tarihi: 25.06.2015

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/482 Esas 2015/12689 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/482 E.  ,  2015/12689 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava, zorunlu sigortalılık sürelerinin ve yaşlılık aylığına hak kazanıldığının tespiti istemine ilişkindir.

    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı SGK Başkanlığı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1985 yılının Mart ayında düzenlenen giriş bildirgesi üzerine davalı Kurumca kayıt ve tescil edilerek 2926 sayılı Kanuna zorunlu ...sigortalılığı 01.01.1985 gününden itibaren başlatılan, 2001 yılının Ekim ayında Kuruma başvurarak tarımsal faaliyetinin bulunmadığını belirtmesi üzerine anılan sigortalılığı başlangıç tarihi itibarıyla iptal edilen, 16.09.2005 – 15.12.2008 döneminde ...ı kaydı bulunan, prim ödemesi yapmayan davacının 2011 yılının Nisan ayında Kuruma, 6111 sayılı Kanunun sigorta prim borçlarına ilişkin yeniden yapılandırma hükümlerinden yararlanma istemini yöneltmesi üzerine yanlışlıkla, benzer kimlik bilgilerine sahip ve 01.01.1985 gününden itibaren sigortalılığı bulunan davalıya ait sicil dosyası üzerinden talebinin kabul edildiği, buna göre ilk prim ödemesini banka kredisi kullanarak 31.05.2011 tarihinde gerçekleştiren davacının aynı gün yaşlılık aylığı bağlanmasını istediği, sigortalılığın söz konusu olmadığı gerekçesiyle tahsis talebinin Kurumca reddi üzerine prim tutarının ilgili bankaya geri gönderildiği anlaşılmakta olup istem, 01.01.1985 – 31.05.2011 döneminde sigortalı olunduğunun ve yaşlılık aylığına hak kazanıldığının tespitine ilişkindir.
    Davanın yasal dayanaklarından olan 2926 sayılı Kanunun 2. maddesinde, kanunla veya kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdiyle bağlı olmaksızın 3. maddenin (b) bendinde tanımlanan tarımsal faaliyette bulunanların sigortalı sayılacakları, 3. maddenin (b) bendinde, bu Kanunda geçen “tarımsal faaliyette bulunanlar”ın, kendi mülkünde, ortaklık veya kiralamak suretiyle başkalarının mülkünde, kamuya özgü yerlerde ekim dikim, bakım, üretim, yetiştirme ve ıslah yollarıyla veya doğrudan doğruya tabiattan yararlanmak suretiyle bitki, orman, hayvan ve su ürünlerinin üretimini, avlanmasını, avcılar ve yetiştiriciler tarafından korunmasını, taşınmasını sağlayanları veya bu ürünlerden sair bir şekilde
    faydalanmak suretiyle kendi adına ve hesabına faaliyette bulunanları ifade ettiği, 6. maddesinde, bu Kanuna göre sigortalı sayılanların sigortalılıklarının tarımsal faaliyetlerine son verdiklerinde sona ereceği, 10. maddesinde, sigortalıların kayıt ve tescil işlemlerinde valilik, kaymakamlık, özel idare, belediye, muhtarlık ve nüfus idareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, 2834 sayılı Kanuna göre kurulan tarım satış kooperatifleri ve birliklerinin, 1581 sayılı Kanuna göre kurulan tarım kredi kooperatifleri ve birliklerinin, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa göre kurulan Pancar Ekicileri İstihsal ... (Pankobirlik), ... Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı belirtilmiştir.
    Diğer taraftan 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 3. maddesinde, bu Kanunun uygulanmasında tarımsal faaliyetin, kendi mülkünde, ortaklık veya kiralamak suretiyle başkalarının mülkünde veya kamuya mahsus mahallerde; ekim, dikim, bakım, üretme, yetiştirme ve ıslah yoluyla yahut doğrudan doğruya tabiattan istifade etmek suretiyle bitki, orman, hayvan ve su ürünleri elde edilmesini ve/veya bu ürünlerin yetiştiricileri tarafından; muhafazasını, taşınmasını veya pazarlanmasını ifade ettiği bildirildikten sonra 4. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendinde, tarımsal faaliyette bulunanların sigortalı sayılacağı, 6. maddesinin 1. fıkrasının (ı) bendinde, bu Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları hükümlerinin uygulanmasında tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; tarımsal faaliyette bulunan ve yıllık tarımsal faaliyet gelirlerinden, bu faaliyete ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının, bu Kanunda tanımlanan prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katından az olduğunu belgeleyenler ile 65 yaşını dolduranlardan talepte bulunanların sigortalı sayılmayacağı, 7. maddesinde, sigorta hak ve yükümlülüklerinin, tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar için tarımsal faaliyetlerinin kanunla kurulu ilgili meslek kuruluşlarınca veya kendilerince, bir yıl içinde bildirilmesi halinde kaydedildiği tarihten, bu süre içinde bildirilmemesi halinde ise bildirimin Kuruma yapıldığı tarihten itibaren başlayacağı, 9. maddesinde, tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışan sigortalıların, tarımsal faaliyetinin sona erdiği veya 6. maddenin 1. fıkrasının (ı) bendi uyarınca muafiyet kapsamına girdiği ya da 65 yaşını doldurması nedeniyle istemde bulunduğu tarihten itibaren sona ereceği açıklanmıştır.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18.05.2011 gün ve 2011/10-230 Esas - 2011/319 Karar, 29.02.2012 gün ve 2011/10-769 Esas - 2012/107 Karar, 27.06.2012 gün ve 2012/10-292 Esas - 2012/415 Karar sayılı ilamlarında da açıklandığı üzere, tarımsal faaliyetin kesintisiz sürdürülüp sürdürülmediğinin ortaya konulması yönünden;
    a-) ... ve Muhtarlık kayıtları esas alınarak uyuşmazlık konusu dönemde ilgilinin yerleşim yeri belirlenmeli,
    b-) ... veya Birlikler aracılığıyla ilgilinin tarımsal amaçlı kredi kullanıp kullanmadığı saptanmalı,
    c-) Dönem içinde ürün teslimatından dolayı prim kesintisi (tevkifat) yapılıp yapılmadığı, sigortalılık iradesinin ortaya konulması adına prim ödemesinde bulunulup bulunulmadığı tespit edilmeli,

    d-) 5488 sayılı Tarım Kanununun 19. maddesi gereğince ilgilinin Çiftçi Kayıt Sistemine dahil edilerek doğrudan gelir desteği alıp almadığı, hangi ürünleri ekerek bunları nerelere sattığı, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Zirai kazanç, zirai faaliyet, zirai işletme, çiftçi ve mahsulün tarifi” başlığını taşıyan 52., “Zirai kazançta vergileme” başlıklı 53., “Vergi Tevkifatı” başlığını taşıyan 94 vd. maddeleri ile 213 sayılı Vergi Usul Kanununun “Vergi kesenlerin sorumluluğu” başlıklı 11. maddesi kapsamında zirai kazançlarından dolayı vergi ödeyip ödemediği araştırılmalı,
    e-) Tarımsal faaliyeti kapsamında ilgilinin ilaç, gübre ve sulama parası ödeyip ödemediği, varsa bunların fatura ve belgelerinin nelerden ibaret olduğu, ... veya Birliklere üyeliği varsa bu kuruluşlara düzenli bir şekilde aidat ödeyip ödemediği, tarımsal faaliyete elverişli tapulu taşınmazının bulunup bulunmadığı, tarımsal faaliyetin taşınmaz kiralanması yoluyla gerçekleştirildiğinin savunulması durumunda, taşınmazların, kimden hangi yıllar için kiralandığı, kiracının, kiralama yoluyla faaliyetini yürütmeye elverişli alet ve edavatının bulunup bulunmadığı belirlenmeli, traktörün varlığı ileri sürüldüğünde bunun hangi tarihte satın alınıp ilgilisi adına trafiğe tescil edildiğini gösteren fatura ve trafik tescil belgesi getirtilmeli,
    f-) Hayvan yetiştiriciliği yapıldığı ileri sürüldüğü takdirde, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 01.06.2011 gün ve 2011/10-306 Esas – 2011/365 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere 3285 sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanununun 22. maddesi kapsamında hayvanlara ilişkin menşe şehadetnamesi bulunup bulunmadığı saptanarak küçükbaş ve büyükbaş hayvanlara ilişkin istatistiki ve zorunlu periyodik aşılara ilişkin bilgiler Tarım Müdürlüklerinden sorulmalı,
    g-) Uyuşmazlık konusu dönemde görev yapan köy muhtar ve azaları gibi tarımsal faaliyetin varlığını yakından bilebilecek durumdaki tanıklar dinlenilmeli, tüm kanıtlardan elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında beliren maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulduğunda, prim ödemesinin davacı tarafından yapıldığı belirgin ise de tarımsal faaliyetin varlığı ve kesintisiz süregelip gelmediğine ilişkin olarak mahkemece yöntemince inceleme ve araştırma yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    S O N U Ç:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 25.06.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi