Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/587
Karar No: 2020/268
Karar Tarihi: 16.01.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/587 Esas 2020/268 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2019/587 E.  ,  2020/268 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : DİYARBAKIR 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tazminat davasında verilen hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmesi üzerine; duruşma istemi miktar itibariyle reddedilerek; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı; 19/07/2015 tarihinde başlayan ve nedeni bilinmeyen anız yangınına müdahale edilmiş ise de, davalıya ait boru hatlarının tarla yüzeyinde olması, hattın her iki tarafında insan boyunu aşkın otların bulunması nedeni ile yangının kontrol altına alınmadığını, iki parça yığın halinde olan buğday samanının ve badem ağaçlarının yandığını, Diyarbakır 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/93 D.İş sayılı dosyasında delil tespiti yapıldığını belirterek, badem ağaçları için 6.930,00 TL, saman yığınları için 54.274,70 TL ve trafo ve trafo tesisatı için 6.978,70 TL olmak üzere toplamda 68.183,40 TL tazminatın zarar tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı; söz konusu yangının boru hattının varlığından dolayı meydana gelmediğini, bölgede Sarıcak- Pirinçlik ana petrol pompaj hattı olduğunu, kamulaştırılmış alanda iş ve çevre güvenliği kapsamında gerekli tüm tedbirlerin alındığını, boru hattının dönemin şartlarına ve oluşabilecek problemlere kolay müdahale edilebilmesi açısından yüzeyden çekildiğini, 3. kişilerin sebep olduğu bir anız yangını nedeniyle haksız fiilin gerçekleştiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince; dava konusunu oluşturan saman, meyve ağaçları ve trafo panosunun bulunduğu yere yaklaşık 1 km uzaklıkta otların yanmaya başladığı, yangının çıkış sebebinin tespit edilemediği, rüzgarın etkisiyle yangının hızlı ilerlediği, köylülerce traktör pullukları ile yangının geldiği taraf sürülüp yangının büyümesinin engellenmeye çalışıldığı, ancak petrol boru hattının zeminin üstünden geçirilmesi sebebiyle pulluk takılı olan
    traktörlerin borudan geçemediği ve borunun etrafında kalan otların sürülemediği, yangının petrol boru hattının etrafındaki otların yanması sonucu zararın meydana geldiği yere kadar ilerleyerek dava konusu zararın gerçekleştiği, petrol boru hattı olmasa idi bu bölge de sürüleceğinden zararlı sonucun meydana gelmeyeceği, zira yangının traktör ile sürülen bölgelerden öteye geçemediği, petrol boru hattın varlığı ile zararlı sonuç arasında uygun illiyet bağının bulunduğu, yapı maliği olan davalının meydana gelen zarardan sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, toplam 68.183,40 TL tazminatın olay tarihi olan 19/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Mahkemece verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince; yangının davalı kuruma ait petrol boru hattından kaynaklanmadığı, zarar gördüğü iddia edilen saman yığınlarının bir kısmının boru hattının bir tarafında, bir kısmının da petrol boru hattının diğer tarafında olduğu, yangının çıkış noktası ve geliş istikameti ilk derece mahkemesi tarafından tespit edilmemiş ise de; davacı tarafın ve tanıkların iddiasına göre, yangının petrol boru hattının evin bulunduğu kısımdan değil petrol boru hattının diğer kısmından geldiği, petrol boru hattının diğer tarafında kalan saman yığınlarının yanmasıyla petrol boru hattının doğrudan bir bağlantısı olmadığı, davacıya ait evin hemen yanında bulunan saman yığını ve badem ağaçları yönünden ise petrol boru hattı ile yanan saman yığınları ve badem ağaçları arasında belli bir mesafe bulunduğu, boru hattının hemen yanından tarlanın traktör ile sürülmesine bir engel olmadığı, aradaki mesafe dikkate alındığında gerekli önlemin alınması halinde yangının engellenebileceği, yalnızca petrol boru hattının çevresindeki kuru otların yanmasına dayanılarak davalının sorumlu tutulmaya çalışılmasının hakkaniyete uygun olmadığı, yangının 3.kişilerin eyleminden başladığı dikkate alındığında davalı kurum yönünden oluşan zarar açısından illiyet bağının bulunmadığı gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulüne, Diyarbakır 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/1075 Esas, 2017/619 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca Daire tarafından esas yönünden hüküm kurulması yoluna gidilmek suretiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    HMK 266.maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.
    HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme yaptırabileceği açıklanmıştır
    Bilirkişiler, raporlarını hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.
    Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hâkim çelişkiyi gidermeden karar veremez.
    İlk derece mahkemesince yargılama sırasında fen, ziraat ve petrol mühendisi bilirkişilerden raporlar alınmış ise de, söz konusu raporlarda; yangının çıkış sebebi, yayılma yönü, petrol boru hatlarının ve çevresinin yangına etkisi, tarafların kusuru, zararın artmasına sebebiyet verip vermedikleri gibi hususlarda herhangi bir tespit içermediği görülmüştür. Bölge Adliye Mahkemesince; bilirkişiden rapor alınmadan, dosyadaki belgelere göre değerlendirme yapılmak suretiyle hüküm tesisi yoluna gidilmiş ise de, kusur durumu hakimin hukuki bilgisi ve genel hayat tecrübelerine göre değerlendirebileceği bir konu olmayıp, uzman bilirkişi incelemesini gerektiren teknik bir konudur. Eldeki uyuşmazlığın çözümü noktasında HMK 266 ve devam eden maddeleri uyarınca alanında uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması suretiyle hüküm tesisi gerektiği kuşkusuzdur.
    Hal böyle olunca, mahkemece; gerekirse mahallinde keşif de yapılması suretiyle, konusunda uzman, aralarında ziraat mühendisi, akaryakıt/boru hatlarından anlayan petrol mühendisi ve yangın uzmanı/itfaiye bilirkişinin bulunduğu, 3 kişilik bilirkişi kurulu aracılığı Yargıtay ve taraf denetimine elverişli rapor alınarak, dava konusu yangının nasıl ve ne şekilde gerçekleştiği, yangının büyüyüp yayılma sebepleri, yangının yayılma yönü, davalıya ait petrol boru hatlarının çevresinde kuru otlar bulunup bulunmadığı, bunların davalı tarafından bakımı yapılıp, düzenli temizlenip temizlenmediği, petrol boru hatlarının ve varsa çevresindeki otların yangının büyümesine ve davacının samanlarına/badem ağaçlarına /trafosuna ulaşmasına neden olup olmadığı, dava konusu yangında, yangını söndürmede veya zararın artmasında davacının kusurunun bulunup bulunmadığı araştırılmak suretiyle olayın meydana gelmesinde tarafların sorumlulukları, kusur oranları ve meydana gelen zararın miktarının tereddüte mahal vermeyecek şekilde belirlenmesi, hesaplanacak tazminat miktarından indirim yapılıp yapılmayacağı da araştırılıp tartışılarak, varılacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya uygun görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK"nun 371. maddesi uyarınca temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 16/01/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi