Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/22049
Karar No: 2012/26119
Karar Tarihi: 19.12.2012

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2012/22049 Esas 2012/26119 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2012/22049 E.  ,  2012/26119 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Dava dilekçesinde 35.000 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; davalıların murisi ... "nin, ... ... Köyü ... mevkiinde kain 7 ada 10 pafta 5 parselde kayıtlı taşınmazda, hissesine isabet eden 1000 m2"lik yeri müvekkiline 02.01.1991 tarihli harici gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile 50 milyon TL (eski) bedelle satıp, parasını aldığını, taşınmazın tapusunu müvekkiline vermediğini, müvekkilinin bu yeri 22.02.1992 tarihinde dava dışı ... isimli kişiye sattığını, ... "ün müvekkilden aldığı yerin imar uygulamasında yeşil alanda kaldığını, belirterek tapunun verilmesini talep ettiğini, müvekkilinin kendisine ihtar gönderen ... "e tapuyu ... varislerinden talep etmesi gerektiğini, sebepsiz zenginleşmenin ... varislerinde meydana geldiğini bildirdiğini, dava dışı ... "ün müvekkili aleyhine ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/29 Esas sayılı dosyasında kayıtlı alacak davasını açtığını ve mahkemece 24.162,71 TL"nin yasal faizi ile birlikte müvekkilinden tahsiline karar verildiğini, bu nedenle davalılar muris ... "nin varislerinin sebepsiz zenginleştiklerini, kendilerine ... 1. Noterliğinden ihtar çekmelerine rağmen senette belirtilen yerin tapusunun devredilmediğini, davalıların 02.01.1991 tarihinde murislerine ödenen 50 milyon TL"nin güncelleştirilmiş değerini reeskont faizi ile birlikte müvekkiline ödemeleri gerektiğini belirterek, fazlaya ilişkin haklarını sakılı tutarak 35.000 TL"nin senet tarihi olan 02.01.1991 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılardan ... vekili, senet aslı dosyaya sunulmadığından davanın reddini talep etmiş, davalılardan ..., ... ve ... davanın reddini talep etmiş, diğer davalılar ise yargılamaya katılmamış, davaya bir cevap da vermemişlerdir.Mahkemece; "Davacı tarafa davaya konu senet aslını sunması için usulüne uygun olarak kesin süre verilmiş, ancak verilen kesin süre içerisinde senet aslı dosyaya sunulmamış, bunun üzerine davacıya dava dilekçesinde yemin deliline dayanmış olması nedeni ile yemin deliline başvuracak ise yemin metnini hazırlamak ve masraflarını karşılamak üzere usulüne uygun olarak kesin süre verildiği ancak verilen bu kesin sürede yemin metni sunulmadığı ve masrafların karşılanmadığı görülmekle..." gerekçesi ile ispat olunamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisinde bulunan ... 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/29 Esas 2008/523 Karar sayılı dosyanın incelenmesinden, davacısının ... , davalısının ... olduğu, dava konusu taşınmazın 22.02.1992 tarihinde yapılan taraflar arasındaki harici satım sözleşmesi gereği davacı tarafından satın alındığı, davalı tarafından tapusunun verilmemesi nedeniyle, mahkemece saptanacak arsa değerinin güncel rayiçlerinin tespiti ile bedelin tahsili istemine ilişkin olduğu, mahkemece davacının davasının kısmen kabulü ile 24.162,71 TL nin davalıdan tahsiline karar verildiği, kararın 09.07.2010 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
    Davacının dosyaya sunmuş olduğu, 02.01.1991 tarihli harici satım sözleşmesi örneğine göre dava konusu taşınmazı satanın ... , alıcının ..., olduğu, satım bedelinin 50.000.000 TL (eski) olduğu, şahit olarak ... ve ..."nin bulunduğu anlaşılmaktadır. Dosya kapsamı ve yerel mahkemenin 2006/29 Esas sayılı dosyası içerisinde bulunan, davacı ile dava dışı ... arasında yapılan 22.02.1992 tarihli harici satım sözleşmesinde, alıcının ... , satıcının ... olduğu, satış bedelinin 50.000.000 TL (eski) olduğu, taşınmazın 02.01.1991 tarihinde ... "den alındığı ve ekli senette evlatlarının da imzaları bulunan ekli senet mucibince satıcı ..."ın, ... "den almış olduğu 1000 m2 taşınmaz yerinin satıldığı anlaşılmıştır.
    Somut olayda; 03.11.2010 tarihli celsede, davacı vekiline davaya konu senet aslını dosyaya sunması için 30 gün süre verildiği, 20.04.2011 tarihli celsede davacı vekilinin senet aslının mahkemenin 2006/29 Esas sayılı dosyasında bulunan davacı ... "de olduğunun müvekkili aracılığı ile öğrendiği ve bu konu hakkında beyanda bulunmak üzere süre talep ettikleri beyanı karşısında talebi doğrultusunda bir sonraki celseye kadar süre verildiği, 07.03.2012 tarihli celsede ise davacı vekiline davalı tarafa yemin teklif edilip edilmeyeceği, yemin teklif edilecek ise yemin metnini hazırlayıp sunmak üzere 30 günlük süre verilmesine, karar verildiği anlaşılmıştır.Mahkeme gerekçesinde her ne kadar davacı tarafa davaya konu senet aslını sunması için ve ayrıca yemin metni hazırlamak ve masrafların karşılamak üzere usulüne uygun kesin süre verildiği ancak verilen kesin sürede yemin metni sunulmadığı ve masrafların karşılanmadığı belirtilmiş ise de; mahkemece, davacı tarafa verilen kesin süre usulüne uygun değildir. Zira, verilen bu süre nedeniyle, yapılacak işlemlerin, tamamlanacak eksikliğin ne olduğu tam, açık ve anlaşılır bir biçimde zapta geçirilmesi ve avansa esas giderlerin tek tek gösterilmesi, ayrıca ara kararı yerine getirmemenin hukuki sonuçlarının hatırlatılması gerekmektedir. Mahkemece verilen sürede ara kararını yerine getirmemenin hukuki sonuçları davacı tarafa açıklanmadığından bu gerekçeyle davanın reddi usul ve yasaya uygun değildir.
    Bu nedenle; mahkemece, tarafların delilleri usulune uygun ve eksiksiz olarak toplanılmalı ve oluşacak sonuç dairesinde hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi