3. Hukuk Dairesi 2012/19388 E. , 2012/26121 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde davalının ... 2.İcra Müdürlüğünün 2010/8137 E. sayılı icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin devamına ve % 40 icra inkar tazminatının masraflarla birlikte davalı taratan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; davalı borçlu şirketin, müvekkilinden servis-bakım- tamirat hizmeti almakta olan araç kiralama şirketi olduğunu, müvekkilinin davalı şirketin çeşitli plaka sayılı, model ve markalardaki araçlarının tamirat-bakım ve servis hizmetini gerçekleştirmekte ve bu ticari ilişkinin cari hesap ile yürütüldüğünü, dava ve takip konusu bakiye alacaklarının servis-bakım-tamirat hizmetinin verildiği hangi plaka sayılı araçlarla ilgili olduğu, ayrıca bu araçlara hangi hizmetlerin verildiğinin faturalarda da sabit olduğunu, mevcut fatura bakiyeleri ödenmeyince, araç kiralama işi ile uğraşan davalı şirket hakkında ... 2.İcra Müdürlüğünün 2010/8137 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu şirketin icra takibine haksız ve kötüniyetli itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve takibe konu alacak likit ve muayyen olduğundan, davalı borçlunun, borç miktarının %40 ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili dilekçesinde; her ne kadar, davacı tarafça müvekkilinden, fer"ileri ile birlikte olmak üzere 24.466,38 TL alacaklı olunduğu iddia ediliyorsa da, sundukları faturalardan da anlaşılacağı üzere, davacı ile davalı müvekkilinin, davacı şirketin müvekkili şirketten araç kiralaması ve bu şekilde kiralanan araçların bedellerine karşılık olarak da müvekkilinin davacıdan servis-bakım-tamirat hizmeti aldığının açık olduğunu, aralarındaki ticari ilişkinin cari hesap çerçevesinde yürütüldüğünü, dilekçeleri ekinde sunulan, müvekkilinin davacıya vermiş olduğu hizmetin karşılığı ve cari hesap ilişkisi sonucu kesilen faturalardan da görüleceği üzere, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu olmadığını belirterek, davanın reddine ve takibinde haksız ve kötüniyetli olan davacı hakkında takip konusu alacağın %40"ından aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; "Dava itirazın iptali talebine ilişkindir. Taraflar arasındaki ilişkinin cari hesap şeklinde olduğu anlaşılmaktadır. Davalı taraf icra takibine yaptığı itirazda borcu kabul etmemiştir. Şu halde taraflar arasındaki niza cari hesap nedeniyle davacının alacak iddia ettiği miktar üzerinedir. Davalı borcu olmadığını iddia ettiğine göre alacağını ispat külfeti davacı üzerinedir. Davacının alacağın ispatına yönelik tek dayanağı sunduğu faturalar ve ticari defterlerdir. Yapılan bilirkişi incelemesine göre davacıya ait ticari defterlerin kapanış tasdiklerinin olmadığı anlaşılmıştır. Bilindiği gibi Türk Ticaret Kanunu 69.madde uyarınca her tacir usulünce ticari defter tutmak ve defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerini yaptırmak zorundadır. Aksi halde Bu mükellefiyeti hiç veya kanuna uygun şekilde yerine getirmiyen tacirin bu gibi defterleri lehine delil olamaz. Ticari işlerde de başkaca tanık vb. delillerle davacının alacağını ispat olanağı olmadığına göre ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir." gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, eser sözleşmesine dayalı araç servis-bakım-tamirat bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemidir.BK"nun 355. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda işin yapılıp teslim edildiğini ve iş bedeline hak kazanıldığını kanıtlama yükü yükleniciye, iş bedelinin ödendiğini ispat külfeti ise iş sahibine düşer.Davacı taraf davalı tarafa sunmuş olduğu hizmetlerin bedeli karşılığında alacaklı olduğunu iddia etmektedir. Davalı taraf ise; taraflar arasındaki akdi ilişkiyi inkar etmemekte, davacı tarafa aralarındaki ilişki nedeniyle, kiraladıkları araçların bedelleri karşılığında borcu olmadığını iddia etmektedir.
TMK"nun 6.maddesi gereğince, kural olarak herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Buna göre; mahkemece, davalı tarafın beyanı dikkate alınmadan, yanılgılı değerlendirme ile ispat yükünün davacıya yüklenmesi ve yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.