20. Hukuk Dairesi 2013/4417 E. , 2013/9876 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayılı hükmün; Dairemizin 02/10/2012 gün ve 2011/17536 E. - 2012/11115 K. sayılı ilâmıyla düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davacı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içindeki tüm belgeler incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... Mevkii, 218 ada 3 parsel sayılı 577,69 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, depo ve tarla niteliği ile beyanlar hanesinde 1. Derecede Arkeolojik Sit alanında kaldığı ve kullanıcısının Hasan oğlu ... olduğuna dair şerh verilerek Hazine adına tesbit edilmiştir.
Davacı gerçek kişi, 29.01.2010 tarihli dilekçesiyle parseli satın aldığı kişiler ile birlikte eklemeli olarak yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının tesbitten önce oluştuğunu iddia ederek, Hazine adına yapılan tesbitin iptali ve parselin adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın reddine; çekişmeli 218 ada 3 sayılı parselin tesbit gibi tesciline karar verilmiş, hükmün davacı gerçek kişi ile davalı Hazine tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 02/10/2012 gün ve 2011/17536 E. - 2012/11115 K. sayılı ilâmıyla [""İncelenen dosya kapsamına kararın dayandığı gerekçeye, kesinleşmiş orman tahdit haritası ve tutanakları ile eski tarihli memleket haritası, amenajman planı ve hava fotoğraflarının uygulanmasına dayalı araştırma inceleme ve keşif sonucu düzenlenen orman uzmanı bilirkişi, ziraat uzmanı bilirkişi, jeolog bilirkişi ve arkeolog bilirkişi raporlarıyla, çekişmeli parselin kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları dışındaysa da, blok kayalık ve % 45 taşlıktan teşekkül ettiği, imar ve ihya görmediği, üzerindeki kuru taş duvardan bir baraka ve bir incir ağacının da imar ve ihyanın kanıtı olamayacağı belirlendiği gibi, davacının dayandığı, dava dışı 319 ada 2 sayılı parsele uygulanan Ocak 1941 tarih ve 3 sıra numaralı sicilden gelen Ekim 2001 tarih ve 1 sıra numaralı tapu kaydının kaya sınırı itibariyle değişebilir nitelikte sınır içerdiğinden, 3402 sayılı Kanunun 20/C. maddesi gereğince kapsamının yüzölçümüne değer verilerek saptanacağı; tapu kaydının, miktarı kadar dava dışı 319 ada 2 sayılı parsele uygulandığından, çekişmeli parseli kapsadığının söylenemeyeceği gibi, taşınmazın 1. derece arkeolojik sit alanı içinde kaldığı, bu haliyle zilyetlikle edinilemeyeceği gözetilerek davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur. Bu durumda; davacı gerçek kişinin tüm temyiz itirazları, Hazinenin ise sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, yapılan keşif ve bilirkişi raporları ile taşınmaz üzerinde ekonomik değeri haiz muhdesat bulunmadığı belirlendiği halde, 3 adet 10 yaşındaki badem ve bir adet 3 yaşındaki incir ağacının davacı adına tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmesi doğru değilse ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
Bu sebeple, hüküm fıkrasında yer alan “2-Taşınmaz içerisinde bulunan ve davacıya ait olan 3 adet 10 yaşlarında badem; 1 adet 3 incir ağacının ağacının davacı adına tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesine” cümlesinin tamamen çıkartılarak düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA,""] karar verilmiş, bu kez, davalı gerçek kişi kararın düzeltilmesini istemiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre, dava; kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1966 yılında yapılıp 11.10.1968 tarihinde ilân edilen ve 11.01.1969 tarihinde kesinleşen orman tahditi, 1981 yılında yapılıp 13.05.1982 tarihinde ilân edilerek itirazsız yerlerde 13.05.1983, itirazlı yerlerde ise 30.07.1982 tarihinde ilân edilip, 30.07.1983 tarihinde kesinleşmiş, sınırlandırması yapılan ormanların aplikasyonu, orman kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun, 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması, 1991 yılında 3302 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Dairemiz kararı, karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlara cevap teşkil edecek nitelikte olduğu gibi usûl ve kanuna da uygun olduğundan, davacı gerçek kişinin esasa ilişkin karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir. Ancak, Hazine yararına takdir edilen vekâlet ücretinin, 3402 sayılı Kanunun 31/3 maddesinde sözü edilen ilkeler gereğince belirlenmesi gerekirken, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilmesi doğru değil ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden yerel mahkeme kararının vekâlet ücreti yönünden de düzeltilerek onanmasına karar verilmiş ve Daire kararının birinci paragrafında parsel numarası ile yüzölçümünün hatalı yazıldığı anlaşılmış olup, bu husus maddi hata niteliğinde olduğundan düzeltilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ve 6100 sayılı H.M.K."nın geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K."nun 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirine uymayan işin esasına ilişkin karar düzeltme isteğinin REDDİNE, Dairenin 02/10/2012 tarih ve 2011/17536 E. - 2012/11115 K. Sayılı düzeltilerek onama kararının KALDIRILMASINA, yerel mahkemenin 10/03/2011 tarihli kararın 5. bendinin tamamen çıkartılarak, yerine 4. bent olarak "yargılamada kendisini vekille temsil ettiren davalı gerçek yararına 3402 sayılı Kanunun 31/3. maddesindeki ilkeler gözönünde tutularak maktuan tayin ve takdir edilen 300.-TL. maktu vekâlet ücretinin davacı gerçek kişiden alınarak, davalı Hazineye verilmesine" cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 438/7. maddesi gereğince düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA ve Dairenin 02/10/2012 günlü ilâmının karar bölümünün birinci paragrafında hatalı olarak yazılan "...218 ada 1 parsel sayılı 21243,01 m² yüzölçümündeki..." ibaresinin kaldırılarak, yerine "...218 ada 3 parsel sayılı 577,69 m² yüzölçümündeki..." ibaresinin yazılması suretiyle Daire Kararının DÜZELTİLMESİNE 11/11/2013 günü oy birliği ile karar verildi.