Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/21982
Karar No: 2012/26155
Karar Tarihi: 19.12.2012

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2012/21982 Esas 2012/26155 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı kadın, boşanma davasında yoksulluk nafakası almıştır. Ancak davacı, davalının başka bir kişiyle evlendiğini iddia ederek nafakanın kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkeme, davalının boşandıktan sonra biriyle evlenmediğini ve yoksulluğunun devam ettiğini belirterek davanın reddine karar vermiştir. Ancak davacının davalının resmi nikah yapmadan evlenmiş olabileceği iddiası doğrultusunda daha detaylı bir araştırmanın yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır. Bu nedenle karar bozulmuştur. Medeni Kanun 176/3 maddesi gereğince nafaka alacaklısının evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması da nafakanın kaldırılması için yeterli bir sebep sayılmaktadır.
3. Hukuk Dairesi         2012/21982 E.  ,  2012/26155 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı Dava dilekçesi ile; boşanma davasında davalı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının, davalının boşanma davasından sonra ... isminde bir şahıs ile evlenmiş olduğunu iddia ederek kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.Davalı cevap dilekçesi ile ... isimli şahsın davacıdan önce evlenip boşandığı kişi olduğu, davacıdan boşandıktan sonra kimseyle evlenmediğini, ayrıca çeşitli rahatsızlıkları olması nedeniyle nafakaya muhtaç olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davalının davacıdan boşandıktan sonra bir başkası ile evlenmediği gibi, yoksulluğunun da ortadan kalkmadığı, herhangi bir işte çalışmadığı sadece 3 ayda bir 2022 sayılı yasaya göre 600 TL maaş aldığı, ekonomik şartlar, paranın satın alma gücü, davalının artan ihtiyaçları da nazara alındığında davalının yoksulluk içerisinde bulunduğu, ayrıca hastalığının bulunduğu, ayrıca tedavi gördüğü anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.Somut olayda dava dilekçesine bakıldığında; davacının; ""Davalı evlenmiş olduğundan nafakanın iptaline karar verilmesini talep ediyorum, kendisi Hasan Söğüt ismindeki şahıs ile evlenmiştir. Talebim gibi bağlanan nafakanın iptaline karar verilmesini... Talep ediyorum"" şeklinde talepte bulunduğu ancak ilk celsede; ""Davalı benden ayrıldıktan sonra eski eşi ... ile resmi nikah kıymaksızın evlendi ve bir arada yaşamaktadır. Bu konuda şahitlerimi mahkemenize bildireceğim"" şeklinde beyanda bulunarak, dava dilekçesinde bahsettiği "davalının yeniden evlenmiş olması" hususunun resmi nikah olmadan birliktelik olduğunu açıkladığı, 2.celsede de mahkemece tanıklarının dinlendiği görülmektedir.
    Medeni Kanun 176/3"üncü maddesi gereğince; ""İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâlinde mahkeme kararıyla kaldırılır "".Yukarıda anılan madde gereğince nafaka alacaklısı kadının evlenme olmadan da fiilen evliymiş gibi yaşaması da nafakanın kaldırılması için yeterli sebep olduğu gözetilmeden yalnızca davalının resmi nikah yapmadığı gerekçesiyle davanın reddi doğru görülmemiştir.O halde mahkemece yapılacak iş, davacının, davalının resmi nikah kıymadan evlendiği iddiası doğrultusunda dosyadaki mevcut kolluk araştırma tutanakları, tanık beyanları ve sair delilleri değerlendirerek sonucuna göre bir karar vermektir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi