3. Hukuk Dairesi 2012/21382 E. , 2012/26158 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde 3.298,30 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcılığı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesi ile; tarafların iştirak halinde malik oldukları taşınmazlar için ortaklığın satış suretiyle giderilmesi amacıyla dava açtığını, davanın kabul edilerek icra dosyası ile taşınmazın satışının yapıldığı ve ihalenin kesinleştiğini, ilgili mahkeme tarafından davalılara hisselerine düşen ilam harcı, vekalet ücreti ve sair masrafları ödemeleri amacıyla muhtıra gönderildiğini, ödeme yapılmayınca paylaştırmanın bir an evvel yapılması için davalıların hisselerine düşen masrafları da davacının ödediğini iddia ederek, yaptığı ödemenin davalılardan tahsili amacıyla başlattığı takibe vaki itirazın iptali ile inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, eldeki dava açıldıktan sonra davalılarca takip dosyasına 3.250 TL"lik ödeme yapıldığı bu miktar açısından davanın konusuz kaldığı, takip tarihi itibariyle bilirkişi marifetiyle hesap edilen borcun 3.936,34 TL olduğu bu bedelden takip dosyasına yapılan ödeme düşüldüğünde 686,34 TL borç kaldığı ancak davalıların takipten önce temerrüde düşürülmemesine rağmen hesaplanan dosya özetinde 71,74 TL"nin faiz olarak hesaba eklendiğinin, bu miktarında borçtan düşürülmesi gerektiği, kalan borç tutarının 614,60 TL olduğu, ayrıca takibe konulan alacak likit olmadığından davalıların icra inkar tazminatına mahkum edilmemeleri gerektiği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Hükmün kanun yararına bozulması Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından "İİK"ndan kaynaklanan itirazın iptali davalarında haklılık durumunun takip tarihi itibariyle belirlenmesi gerektiği, mahkemece, takip ve dava tarihinden sonra yapılan ödemeler dikkate alınarak karar verilmiş olması ve alacağın likit olmasına rağmen davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmemesi" yönlerinden kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle istenilmiştir.İcra takibinden sonra borçlu tarafından ödeme yapılmış olması halinde mahkemece, borçla ilgisinin saptanması halinde söz konusu ödemeler düşülerek, bakiye alacak tutarı üzerinden karar verilmesi gerekir. (Yargıtay HGK 09.02.2011 tarih 2011/13-29E -2011/56K)Yargılama aşaması henüz tamamlanmamış durumlarda da (temyiz aşamasında olduğu gibi) borcu itfa eden belgenin veya dava şartının söz konusu olduğu hallerde dava sonuçlanıp kesinleşmemiş olmakla ibraz edilen yazılı belgenin dikkate alınması gerekir. (Yargıtay HGK 09.02.2011 tarih 2011/13-29E -2011/56K)
Gerçekten de, yargılamada davayı inkar eden davalının savunması borcun bulunmadığı savunmasını da kapsar. O nedenle, davalının borcun ne sebeple bulunmadığını açıklama ve iddianın aksine, delillerini ikame etme hakkının ortadan kalktığından söz edilemez. Yine aynı şekilde taraflar arasında borç ilişkisinin varlığını ve borcu inkar eden davalının takip ve davadan sonra temyiz aşamasında ödeme yaptığı yönündeki belgeyi yine bu aşamada ibraz eden alacaklının bu talebinin de iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında kaldığından söz edilemez. (Yargıtay HGK 09.02.2011 tarih 2011/13-29E -2011/56K)
Şu hale göre, somut olayda; mahkemece, takip dosyasına davalılardan ... tarafından 26.08.2011 tarihinde yapılan 658,30 TL ödemeye ilişkin belgenin takibe konu borçla ilgisinin olup olmadığı, taraflar arasındaki borç ilişkisinin kabulü anlamına gelip gelmediği ve sonuçta da borcu söndüren belge niteliğinde olup olmadığının yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde araştırılıp incelenmesi ve eldeki davaya etkisi üzerinde de durularak bir karar verilebilmesi için mahkeme hükmünün bozulması gerekmiş; bozma nedenine göre diğer hususlar şimdilik inceleme dışı bırakılmıştır.Bu itibarla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6 maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeplerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 19.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.