Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2575
Karar No: 2021/1404
Karar Tarihi: 02.12.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/2575 Esas 2021/1404 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2575 Esas
KARAR NO: 2021/1404
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/01/2018
NUMARASI: 2016/499 Esas, 2018/86 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/12/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sahne ve kostüm tasarımcısı olup davalının yapımcılığını üstlendiği ... adlı dizide 21,22,23,24,25,26,27,28,29,30 ve 31. bölümleri için stil danışmanlığı yaptığını, tarafların anlaşması gereği müvekkilinın serbest meslek makbuzu kestikten sonra davalının ödeme vaadinde bulunduğunu, ancak müvekkilince makbuz kesilmesine rağmen ödemelerin düzensiz yapıldığını, bazen hiç ödeme yapılmadığını, bazen ise yalnızca KDV ödemesi yapıldığını, bu nedenle müvekkilinin hizmete son verdiğini, müvekkilinin verdiği hizmet karşılığında ücretinin ödenmemesi üzerine İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalı tarafça ödeme yapıldığı gerekçesiyle takibe itiraz edildiğini, kesilen tüm serbest makbuzları için toplam 43.120,00 TL üzerinden icra takibine başlandığını, takibe itiraz üzerine yapılan görüşmeler neticesinde toplamda 27.120,00 TL ödeme yapıldığının tespit edildiğini, bakiye 16.000,00 TL alacaklarının ödenmediğini belirterek 16.000,00 TL alacak ve ferileri yönünden takibe itirazın iptaline ve alacağın % 20'si oranında icra tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevabında özetle; davacının yaptığı işlerle ilgili olarak tüm ödemelerin yapıldığını, hizmet karşılığı fatura düzenlenmediğini, serbest meslek makbuzunun adı gibi makbuz niteliğinde olup davacının verdiği hizmet karşılığı ödemeyi aldıktan sonra serbest meslek makbuzu düzenlediğini, davacının başkası için de makbuz düzenleyerek ticaretini sürdürmesine rağmen takibe konu serbest meslek makbuzlarının seri numaralarının birbirinin devamı şeklinde olduğunu ve aynı zamanda düzenlendiğinin görüldüğünü, bu nedenle takibin fazla tahsilat amacı ile yapıldığının anlaşıldığını, müvekkili şirket temerrüde düşmediğinden işlemiş faiz istenemeyeceğini, davacı lehine icra tazminatına hükmedilemeyeceğini, tahsil ettiği bedeli takibe koyan davacının kötüniyetli olduğunu belirterek davanın reddini ve müvekkili lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI Mahkemece; davalı şirketin sözleşme konusu danışmanlık hizmetini aldığını inkar etmediği, davacının düzenlediği tüm serbest meslek makbuzlarının davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, makbuz kesildikten sonra ücretin ödendiği, davalının kendi ticari defterlerine davacıya dava tarihi itibariyle ise 6.400,00 TL borçlu göründüğü, davalının kalan 9.600,00 TL makbuz karşılığının peşin ödendiğini ispat edemediği gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının takibe itirazının 16.000,00 TL asıl alacak yönünden iptaline, alacağın % 20'si oranında icra tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Karar yasal süresinde davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.Davalı vekili istinaf nedenleri olarak; davacı alacaklının yapılan ödemeleri dikkate almayarak 43.120,00 TL asıl alacak için takip başlattığını ve takibe itiraz üzerine ise 16.000,00 TL için itirazın iptalini talep ettiğini, bu durumun davacının alacağını bilmemesi ve mükerrer tahsilden kaynaklandığını, serbest meslek makbuzunun hizmetin tamamlanması ve ödemenin alınması ile düzenlenmesi gerektiğini, makbuzların ödemenin alınması nedeni ile kesilmesi nedeni ile davacının ödeme almadığını ispatlaması gerektiğini, müvekkilinin ticari defterlerinde 04/01/2016 tarih ve 6.400,00 TL miktarlı makbuz ile ve 10/01/2016 tarih ve 3.200,00 TL miktarlı makbuzların nakit ödendiği kaydına değer verilmediğini, raporda bu iki makbuz bedeli toplanarak tek bir bedel gibi kabul edildiğini ve 7.000,00 TL'yi aşan ödemenin banka kanalı ile yapılması gerektiğine değinildiğini, oysa her bir makbuz bedeli için ayrı ayrı yapılan ödemeler, 7.000,00 TL'nir yasal sınırın altında olduğundan elden ödenmesinde sakınca olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep ve istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf talebinin reddini savunmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davacı alacaklının 30/11/2015, 06/12/2015, 20/12/2015, 04/01/2016 ve 10/01/2016 tarihli serbest meslek makbuzlarına dayanarak İstanbul ... İcra Müdürlüğü'nün ... sayılı dosyası ile 43.120,00 TL asıl alacak, 1.304,71 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 44.120,00 TL alacağın tahsili için davalı aleyhine takip başlattığı, davalının takibe yasal süresinde itirazı üzerine 16.000,00 TL asıl alacak yönünden takibe itirazın iptali için eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, davanın kabulü ile 16.000,00 TL asıl alacak yönünden davalının takibe itirazının iptaline, alacağın % 20'si oranında icra tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş, davalı taraf karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Taraflar arasında davalının yapımcılığını üstlendiği ... adlı dizinin bazı bölümleri için davacının stil danışmanlığı yaptığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davacı tarafın iş karşılığı düzenlediği serbest meslek makbuzlarının, ücret tahsil edilmeden düzenlenip düzenlenmediği noktasında toplanmaktadır. İlk derece mahkemesince alınan mali müşavir bilirkişi raporunda; davalı şirketin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikinin süresinde yapıldığı, defterlerin birbirini teyit ettiği ve defterlerin delil niteliği taşıdığı, davalı şirketin ticari defterlerine göre dava tarihi itibarıyla davacıya 6.400,00 TL borçlu bulunduğu, davalı şirketin 04/01/2016 tarih ve 6.400,00 TL miktarlı makbuz ile ve 10/01/2016 tarih ve 3.200,00 TL miktarlı son iki makbuz hariç, makbuzlar düzenlendikten sonra banka kanalı ile ödeme yaptığı, 04/01/2016 tarih ve 10/01/2016 tarihli makbuzlar için makbuzun düzenlendiği tarihte nakit ödenmiş olarak muhasebe kaydığı tutulduğu, ancak elden nakit ödendiğine dair muhasebe kaydı tutulan makbuzlar için başka bir belge sunulmadığı belirtmiştir. Davalı taraf, makbuzların ödeme yapıldıktan sonra düzenlenmesi nedeniyle, takibe dayanak makbuzlarda belirtilen tüm ödemelerin yapıldığının kabul edilmesi gerektiğini beyan etmiştir. Ancak davalı şirketin 04/01/2016 tarih ve 6.400,00 TL miktarlı makbuz ile 10/01/2016 tarih ve 3.200,00 TL miktarlı son iki makbuz hariç, makbuzlar düzenlendikten sonra banka kanalı ile ödeme yaptığı ve kendi ticari defterlerine göre takip konusu makbuzlar nedeniyle dava tarihi itibarıyla 6.400,00 TL borçlu bulunduğu gözetildiğinde, taraflar arasındaki uygulamanın davacının hizmeti vermesinden sonra tahsilat yapmadan makbuz düzenleyip sonra ücretin ödenmesi şeklinde olduğu anlaşılmaktadır. Toplam 9.600,00 TL tutarlı son iki makbuz yönünden ise davalı tarafın makbuzların niteliğini dayanak göstererek nakit ödeme şeklinde muhasebe kaydı oluşturduğu görülmektedir. Ancak davalı tarafın son iki makbuzu nakit ödeme şeklindeki kaydının taraflar arasındaki uygulama ile uyumlu olmadığı, davalının kendi defterine dayanarak yapılan bu ödemeyi ispatladığının kabul edilemeyeceği anlaşıldığından mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenler ile ilk derece mahkemesi kararında hukuka aykırılık görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/499 Esas, 2018/86 Karar ve 25/01/2018 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 353/1b-1 bendi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar harcından davalı tarafından peşin olarak yatırılan 274,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 214,70 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine, 3- Davalının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 362/1-a. fıkrası gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.02/12/2021



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi