Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/2503
Karar No: 2014/25903
Karar Tarihi: 17.12.2014

Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/2503 Esas 2014/25903 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Sanık bir çocuğun top oynaması için müsaade etmeyen komşusu ile tartışırken mutfaktan aldığı bıçakla tehdit etti. Komşuları araya girerek tartışmayı engellendi. Tartışmanın etkisiyle ölen, daha önce yaşanan bazı olaylar nedeniyle sanıkla husumetli olan bir komşusu oldu. Sanık taksirle öldürme suçu dışında tehdit ve işyeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından da mahkum oldu. Ancak, hukuki açıdan bazı hatalar yapıldığından karar bozuldu. Sanık hakkında verilen mahkumiyet kararı haksız tahrik hükümlerine göre verilmediği, sanık hakkında uygun olmayan maddelerin uygulandığı, kanun maddelerinin yanlış yorumlandığı tespit edildi.
Kanun Maddeleri:
- TCK 85/1: Taksirle öldürme suçu
- TCK 29/1: Haksız tahrik hükümleri
- TCK 62/1: Taksirle öldürme suçu için ceza
- TCK 106/2-a: Tehdit suçu
- TCK 53/1: Mahkumların hükümlülükleri sırasında sahip oldukları haklar ve yetkiler
- TCK 54/1: Mahkumiyetin neticesi
- TCK 63: Tehdit suçu için ceza
- TCK 116/2-4: İşyeri dokunulmazlığını ihlal etme suçu
- TCK 119/1-a: İşyeri dokunulmazlığını ihlal etme suçu
12. Ceza Dairesi         2014/2503 E.  ,  2014/25903 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle öldürme
    Hüküm : Taksirle öldürme suçu yönünden; TCK"nın 85/1, 29/1, 62/1, maddeleri gereğince mahkûmiyet,
    Tehdit suçu yönünden: 106/2-a, 29/1, 62/1, 53/1, 54/1, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet
    İşyeri dokunulmazlığını ihlal suçu yönünden: 116/2-4, 119/1-a, 35/2, 62/1, 53/1. maddeleri gereğince mahkûmiyet


    Taksirle öldürme, tehdit ve işyeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından sanığın mahkûmiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    A) Tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde,
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın teşdide ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Sanık hakkında TCK"nın 53. maddesi tatbik edilirken, 3. fıkraya aykırılık oluşturacak şekilde, TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendindeki hak ve yetkileri kullanmak yönündeki yoksunluğuna, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından “koşullu salıverilme tarihine kadar”, diğer kişiler yönünden ise, “hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar” karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    İsabetsiz olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının "1-b" bendinin TCK"nın 53. maddenin uygulanmasına ilişkin paragrafının
    çıkartılarak, yerine, “Sanığın kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a), (b), (d), (e) bentlerindeki hakları kullanmaktan aynı Kanunun 53/2. maddesi gereğince hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendindeki hakları kullanmak yönünden ise, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet, kayyımlık hak ve yetkileri açısından aynı Kanunun 53/3. maddesi gereğince koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişiler bakımından TCK"nın 53/2. maddesi gereğince hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” bendinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    B)Taksirle öldürme ve işyeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
    1-Olay günü, sanık ... ile boşanmış olduğu ancak fiilen birlikte yaşadığı ve hakkında mahkumiyet kararı verilip temyize gelmeyen diğer sanık ..."in müşterek çocukları olan 10 yaşındaki İbrahim ..."e aynı sokak üzerinde hırdavat dükkanı bulunan ve karşı komşuları olan ..."nun kendi dükkanı önünde top oynamasına müsaade etmeyince çocuğun eve giderek bu durumu sanıklara anlatması üzerine, kısa zaman önce benzer mesele nedeniyle aralarında husumet oluşan ... hiddetlenerek bu meseleyi konuşmak için ..."un dükkanına giderek dükkanda tartışmaya başladıkları, evinin penceresinden tartışmayı farkeden sanık ..."in, hiddetlenerek mutfaktan temin ettiği bıçağı alıp aşağıya indiği ve sanığın dükkanına doğru elindeki bıçakla tehditte bulunarak yönelmesi üzerine, sanıktan çekinen ..."un dükkanının kapısını içeriden kilitlediği, sanığın elindeki bıcakla ölenin dükkanının kapısına yüklendiği ve kapıyı iterek açmaya çalıştığı, bu sırada ..."un yan tarafında dükkanı bulunan komşusu tanık ..."ın sanığı engellemeye çalıştığı ve sakinleştirerek elindeki bıçağı almayı başardığı, o sırada dükkanının içinde bulunan ... olayın etkisiyle ve oluşan stres neticesi mevut kronik kalp-damar rahatsızlığının tetiklenmesi üzerine kalp krizi geçirmesi neticesi dükkan içinde ölümü ile sonuçlanan olayda, İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 1. İhtisas Kurulunun 02.02.2011 tarihli raporunda, ölümünün, kendinde mevcut kalp damar hastalığının olayın stresiyle aktif hale geçmesiyle meydana geldiği, olayın başlangıcından itibaren bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiş ise de, yaşanan olayla ölüm arasında illiyet bağının kurulmuş olmasının, sanığı meydana gelen ölüm sonucundan sorumlu tutmak için yeterli olmadığı, sanık ... ile ölenin birbirlerine herhangi bir fiziki temaslarının bulunmadığı, aldırılan hekim raporuna ve otopsi raporuna göre sanık ve ölenin vücutlarında herhangi bir travmatik bulguya rastlanmadığı, sanığın elindeki bıçakla üstüne doğru gelmekte olduğunu gören ve kalp rahatsızlığı olan ölenin kısa süre sonra fenalaştığı ve yaşadığı üzüntü ve stres nedeniyle geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybettiği, sanığın ölende bulunan kalp rahatsızlığını bilmediği ve bu nedenle eylemin kalp krizi neticesi ölüm sonucunu meydana getireceğinin sanık tarafından öngörülebilmesinin beklenemeyeceği, bu nedenle taksirle öldürme suçunun unsurlarının olayda mevcut olmadığı anlaşıldığından, sanığın taksirle öldürme suçunun unsurları itibarı ile oluşmaması nedeni ile bu suç yönünden beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyete karar verilmesi,
    2-Sanığın üzerine atılı işyeri dokunulmazlığını ihlale teşebbüs suçunu, ölen tarafından, fiilen birlikte yaşadığı eşine ve müşterek çocuklarına karşı sergilediği söz ve tavırlar üzerine oluşan hiddetin etkisi altında gerçekleştirdiği gözetilmeyerek sanık hakkında bu suç yönünden haksız tahrik hükümlerinin uygulanmaması,
    3-Sanık hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal suçu ile ilgili olarak TCK"nın 53. maddesi tatbik edilirken, 3. fıkraya aykırılık oluşturacak şekilde, TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendindeki hak ve yetkileri kullanmak yönündeki yoksunluğuna, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından “koşullu salıverilme tarihine kadar”, diğer kişiler yönünden ise, “hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar” karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    4-Kabule göre de;
    a-Taksirli suçlarda uygulama olanağı bulunmadığı gözetilmeksizin hakkında taksirle öldürme suçundan mahkumiyet kararı verilen sanık hakkında TCK"nın 29. maddesi gereğince haksız tahrik hükümlerinin uygulanması,
    b-Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan "failin güttüğü amaç ve saik" gerekçelerine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, taksirle öldürme suçu yönünden hükmü temyiz etmeyen sanık ..."e sirayetine, 17.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi