Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/4933
Karar No: 2020/303
Karar Tarihi: 16.01.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/4933 Esas 2020/303 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2019/4933 E.  ,  2020/303 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı; davalı ile arasında 13/02/2007 tarihli taşınmazın satımına ilişkin adi yazılı sözleşme yapıldığını, sözleşmede belirtildiği üzere 30.000,00-TL bedeli davalıya ödediğini; ancak, karşılığında herhangi bir tapu alamadığını, davalının tapu vermediği gibi sözleşme ile ödediği bedeli de iade etmediğini, davalı aleyhine Antalya 5. İcra Müdürlüğü"nün 2014/12450 sayılı dosyasında yaptığı icra takibinin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu iddia ederek; itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, yine asıl alacağın %20"sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı; davacı ile arasında yapılan sözleşmenin ... Belediyesi tarafından parsel satışı olursa ihaleye girerek satın alacağı parseli davacıya vereceği hususunda düzenlenmiş bir sözleşme olduğunu; ancak, Belediye tarafından satış olmayınca davacıya parasını fazlası ile iade ettiğini, bu ödemenin eşi ... tarafından davacının eşi ...er Türkiye Finans Katılım Bankasında bulunan hesabına yapıldığını; davacının, kötü niyetli olarak ödenmiş olan alacağı tekrar tahsil etme yoluna gittiğini belirterek davanın reddi ile %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
    Mahkemece; davalının icra takibine konu olan adi belge ile belirlenen 30.000,00-TL bedeli davacıya ödediğine ilişkin dosyaya herhangi bir kayıt ve belge ibraz edilmediğinden, davacının asıl alacağa yapılan itirazın iptali davasının kabulü ile; davalının Antalya 5. İcra Müdürlüğü"nün 2014/12450 sayılı icra takip dosyasındaki asıl alacağa itirazın iptali ile takibin devamına, davacının faize itirazın iptali davası yönünden ise; davalının icra takibinden önce temerrüde düşürüldüğüne ilişkin dosyaya herhangi bir kayıt ve belge ibraz edilmediğinden faize yönelik davasının ve tarafların inkar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dairemiz 10.05.2018 T. 2016/18208 E. 2018/4997 K. sayılı ilamında; “...Davacı, dava dilekçesinde dava değerini 30.000 TL göstermiş, talep kısmında ise Antalya 5. İcra Müdürlüğü"nün 2014/12450 sayılı
    dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir. İcra takip dosyasının incelenmesinde ise; 30.000,00-TL asıl alacak, 7.796,72-TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 37.796,72-TL alacak için ilamsız takip yapıldığı, borçlu davalının borca, faize ve tüm ferilerine süresinde itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece; önce davacı tarafa, işlemiş faize itirazın da iptalini isteyip istemediği açıklattırılıp, buna göre varsa eksik harç tamamlattırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği” gerekçesi ile bozmuştur.
    Mahkemece; bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; davacının davasının kısmen kabulüne, davalının Antalya 5.İcra Müdürlüğünün 2014/12450 Esas sayılı dosyasına yapılan itizarın asıl alacak olan 30.000,00-TL yönünden iptali ile takibin asıl alacak yönünden devamına, faiz yönünden talebin reddine, icra inkar talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, harici taşınmaz satımı nedeni ile ödenen bedelin istirdatına vaki başlatılan takibe karşı itirazın iptali talebine ilişkindir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Davacı vekilinin faize yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    818 sayılı BK.nun 101. maddesinde; "Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla mütemerrit olur" hükmü getirilmiştir. 6098 sayılı TBK.nun 117. maddesinde bu hüküm ""Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer"" şeklinde düzenlenmiştir. Temerrüt, ya bir ihtar ile ya da dava açılması vs. suretiyle gerçekleşir.
    Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre borçludan faiz talep edilebilmesi için, sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hallerde temerrüd için bildirim şarttır. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizi işlemez.
    Somut olayda; davacı tarafın dava konusu alacağa ilişkin olarak davalı tarafı ihtarname yolu ile temerrüde düşürmediği anlaşılmakta ise de; davalı hakkında 20.11.2014 tarihinde başlatmış olduğu takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda temerrüt tarihinin icra takip tarihi olarak kabulü ile talep edilen faizin işlemeye başlayacağı tarihin de icra takip tarihi olması gerekir. Mahkemece, davalının daha önce temerrüde düşürülmemesi sebebi ile faiz talebinin tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    3- Davacı vekilinin icra inkar tazminatına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    İcra ve İflas Kanunu"nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının, alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra takibine itiraz eden borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
    Öte yandan, alacağın likit ve belli olması gerekir. Başka bir ifade ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifade ile borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur.
    Somut olayda; mahkemece, takip konusu alacak miktarının tespiti yargılamayı gerektirmediğinden, bir başka ifadeyle, alacak dava tarihi itibariyle likit ve muayyen olduğundan, davacının icra inkar tazminat isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde tazminatın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün 1. bendindeki “Davacının davasının kısmen kabulü ile kısmen reddine, davalının Antalya 5.İcra Müdürlüğünün 2014/12450 Esas sayılı dosyasına yapılan itizarın asıl alacak olan 30.000,00-TL yönünden iptali ile takibin asıl alacak yönünden devamına, faiz yönünden talebin reddine” ifadesinin hükümden çıkarılarak, yerine “Davacının davasının kısmen kabulü ile, davalının Antalya 5.İcra Müdürlüğünün 2014/12450 Esas sayılı dosyasına yapılan itizarın asıl alacak olan 30.000,00-TL yönünden iptali ile takibin asıl alacak yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren faiz yürütülmesine” ifadesinin yazılmasına; 3. bentte açıklanan nedenlerle, hükmün 2. bendindeki “Davacının icra inkar talebinin reddine” ifadesinin hükümden çıkarılarak yerine “Takibe konu 30.000,00 TL asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine” ifadesinin yazılması suretiyle hükmün davacı yararına düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde açık olmak üzere, 16.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi