Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : TCK"nın 179/3-2, 62/1, 51, 51/3-6. maddeleri gereğince mahkûmiyet


Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında CMK’nın 232/2-c maddesi uyarınca suçun işlendiği zaman diliminin gösterilmemesi mahallinde tamamlanabilir eksiklik olarak kabul edilmiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, suçun unsurlarının oluşmadığına ve eksik incelemeye ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Olay günü gece saat 01:50 sularında, bulutlu havada, meskun mahalde, 2 yönlü, 10 metre genişliğindeki yüzeyi kuru, asfalt kaplama, eğimsiz, korkuluklu sert virajlı yolda sevk ve idaresindeki otomobille saatte 180 km hızla seyreden sanığın, aşırı hızın etkisiyle direksiyon hakimiyetini kaybederek orta refüje çıkan aracıyla iki ağaç, trafik işaret levhası ve aydınlatma direğine çarparak durduğu olayda, meskun mahal sınırları içerisinde, yolun virajlı olmasını da dikkate almadan azami hız sınırının çok üzerinde bir hızla seyrederek kazaya sebebiyet veren sanığın eyleminde trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun yasal unsurlar itibariyle oluştuğu, ancak kaza sonrası alınan raporunda alkolsüz olduğu belirtilen sanık hakkında, temel ceza belirlenirken TCK"nın 179/2 maddesi yerine, somut olayda uygulanma olanağı bulunmayan TCK"nın 179/3. maddesi atfına da yer verilmesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
2- Hapis cezası ertelenen sanık hakkında, denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde cezanın kısmen veya tamamen infazına ve denetim süresini iyi halli olarak geçirdiği taktirde cezanın infaz edilmiş sayılacağına karar verilirken uygulama maddelerinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının 1.
paragrafında yer alan “179/3 maddesinin atıfta bulunduğu” ibaresinin hükümden çıkarılmasına, hükmün 7. paragrafının başına “TCK"nın 51/7-8. maddesi gereğince” ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.