21. Hukuk Dairesi 2011/14421 E. , 2013/1667 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, yaşlılık aylığının iptaline ilişkin Kurum işleminin iptaline, kesiltiği tarihten itibaren aylığının tekrar bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacıya 01/11/2008 tarihi itibariyle bağlanan yaşlılık aylığının 25.3.2010 tarihi itibariyle iptali nedeniyle davalı kuruma 1//11/2008-25/3/2010 tarihleri arasında ödenen aylıklar dolayısıyla borçlu olmadığının tespiti ile kesilen aylıkların kesildiği tarihten itibaren yeniden ödenmesi gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davacının sigortalılık başlangıcının 5510 sayılı Yasanın yürürlük tarihinden önce olması ve yurt dışı borçlanmasını da bu yasanın yürürlük tarihinden önce gerçekleşmesi nedeniyle istemin kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 10.4.1987 tarihinden itibaren 1479 sayılı Yasaya tabi sigortalı olarak tesçil edildiği 1479 sayılı Yasaya tabi 7752 günlük sigortalılık süresi ve yurt dışında geçen 23.11.1997-22.9.1986 tarihleri arasındaki 1380 günlük 3201 sayılı Yasa uyarınca yapılan borçlanma ve 600 günlük askerlik süresinin borçlanmaları esas alınarak 9732 günlük prim ödeme gün sayısı üzerinden 22.10.2008 tarihli yaşlılık aylığı talebi uyarınca 1.11.2008 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlandığı ,ancak davacını 1987 yılında başlayan.... Şirketinde başlayan şirket ortaklığının halen devam ettiği Kurum tarafından durumun öğrenilmesi üzerine davacıya bağlanan yaşlılık aylığının 25.3.2010 tarihi itibariyle durdurularak 1.11.2008-25.3.2010 tarihleri arasında ödenen 9.768.00 TL’ nin borç kaydedildiği anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 16/06/2010 tarihli Resmi Gazete"de yayınlanan 5997 sayılı Yasa ile 3201 sayılı Yasanın 6/B maddesinde yapılan değişikliğin geçmişe yönelik uygulanıp uygulanmadığı noktasında toplanmaktadır.
3201 sayılı Yasanın 5754 sayılı Yasa ile değişik 6/B maddesinde; “Yasa hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlardan tekrar yurt dışında yabancı ülke mevzuatına tabii çalışanlar, ikamete dayalı bir Sosyal Sigorta ya da Sosyal Yardım ödeneği olanlar ile Türkiye"de sigortalı çalışmaya başlayanların tekrar çalışmaya başladıkları veya
ikamete dayalı bir ödenek almaya başladıkları tarihten itibaren kesilir. 31/05/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu"nun Sosyal Güvenlik Destek Primi hakkındaki hükümleri, bu kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlar için uygulanmaz.
Yurt içinde veya yurt dışında çalışması sona erenlerin veya ikamete dayalı bir ödenek alanlardan ödenekleri sona erenlerin, aylıklarının tekrar ödenmesi için yazılı talepte bulunmaları halinde, talep tarihini izleyen ay başından itibaren aylıkları tekrar ödenmeye başlanır.” şeklinde yasal düzenleme mevcut iken, 19/06/2010 tarihli Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 5997 sayılı Yasa"nın 15. maddesi ile 3201 sayılı Yasa"nın 6/B maddesi değiştirilmiş ve “Yasa hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlardan tekrar yurt dışında yabancı ülke mevzuatına tabii çalışanlar, ikamete dayalı bir Sosyal Sigorta ya da Sosyal Yardım Ödeneği alanların aylıkları, tekrar çalışmaya başladıkları veya ikamete dayalı bir ödenek almaya başladıkları tarihten itibaren kesilir. Türkiye"de sigortalı olarak çalışmaya başlayanlar hakkında 31/05/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası"nın Sosyal Güvenlik Destek primine tabii olarak çalışmasına ilişkin hükümler uygulanır.” hükmü getirilmiştir.
Görüldüğü gibi, 19/06/2010 tarihli Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 5997 sayılı Yasa ile, yurtdışı hizmetlerini borçlanarak yaşlılık aylığı bağlananlara Türkiye"de destek primi ile çalışabilme imkanı sağlanmıştır. Ne var ki, anılan bu yasa hükmünün geçmişe de yürütüleceğine ilişkin bir geçiş hükmü getirilmemiştir. Böyle olunca, 05/08/2008 tarihinden 19/06/2010 tarihine kadar Türkiye"de sigortalı çalışanların aylıklarının kesilmesi zorunludur. Yasada açık düzenleme bulunan hallerde yorum kurallarına gidilmesi ve geçmişe yönelik uygulanması mümkün değildir. Bunun yanında, 1987 tarihinden itibaren Limited şirket ortaklığı nedeniyle Türkiye"de çalışmaya devam ettiği anlaşılan davacı, 5510 sayılı Yasa"nın 96. maddesine göre Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanarak tahsil ettiği yaşlılık aylığını geri ödemekle yükümlü olduğunu bilmesi gerektiğinden Borçlar Kanunun 63. maddesinden de yararlanamaz. Bu durum Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15/06/2012 tarih 2012/1-196 Esas 2012/396 Karar sayılı kararında da belirtilmektedir.
Bu nedenle Kurumun 1.11.2008 tarihinden itibaren ödenen yaşlılık aylığı ve faizinden oluşan toplam 10.438.58 TL"yi 5510 sayılı Yasa"nın 96. maddesine göre geri istemesi yerinde olup davanın reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 31/01/2013 gününde oy birliği ile karar verildi