3. Hukuk Dairesi 2012/22311 E. , 2012/26324 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde ... 12.İcra Müdürlüğünün 2008/5547 sayılı dosyasında takibe itirazın iptali, inkar tazminatın masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, kaçak elektrik bedelinin tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptali ve inkar tazminatının davalıdan tahsili talep edilmiştir.Davalı ..., tutanak tarihi itibariyle şirketin faaliyette bulunduğunu ve şirketin yetkilisi olduğunu belirtmiştir.Diğer davalılar yargılamaya katılmamış, cevap dilekçesi sunmamışlardır.Mahkemece; davacıların dayanmış olduğu yönetmeliğin dayanağı olan yasal düzenlemede zararı aşan oranda tazminat isteneceğine ilişkin hüküm bulunmadığı, kuralın da uğranılan zararın tazmini olduğundan dolayı zararı aşan oranda tazminatın ancak yasayla düzenlenmesi gerektiği, yönetmelikteki düzenlemeye dayanılarak talep edilmesinin hukuken mümkün olamayacağı, kaçak elektrik kullanımının Ceza Kanununa göre hırsızlık suçunu oluşturduğundan cezalandırmanın caydırıcı olarak yeterli kabul edilmesi gerektiği zararı aşan oranda tazminatla failin ikinci kez cezalandırılmasının mevcut hukuki düzenlemeye göre doğru olmayacağı gerekçe gösterilerek bilirkişi raporunda belirlenen gerçek zarar ve faizi dikkate alınarak davalı şirket yönünden davanın kısmen kabulü, davalılar Mustafa ve ... yönünden davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.Hükmü, davacı vekili temyiz etmektedir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Somut olayda; davalının kaçak elektrik kullandığı konusunda ihtilaf bulunmayıp, alacağın miktarı konusunda bilirkişi incelemesi yapılmış ve iki seçenekli hesap yapılarak dosyaya sunulmuştur. Mahkemece, bilirkişi raporunda belirtilen kaçak elektrik tüketim bedeli hesabını yukarıdaki gerekçe ile dikkate almayarak, tüketilen elektrik enerjisi bedeli olan (normal abone tarifesi) hesabını dikkate alarak karar vermiştir.Davacı kurum, sözleşme yapmak ve böylece karşı edim borçlanmak şartıyla kamuya hizmet sunmuş bulunmaktadır. Davalı taraf, sözü edilen hizmetten sözleşme vasıtasıyla yararlanacağı yerde, böyle bir sözleşme yapmaksızın (ve belki de bunu istemeksizin) karşılıksız ve kaçak olarak elektrik enerjisinden yararlanmış bulunmaktadır. O halde; taraflar arasında dürüstlük ilkesine uygun olarak (sözleşme benzeri) bir borç ilişkisinin kurulduğu kabul edilmeli ve davacı idarenin bu gibi durumlara ilişkin olarak belirlediği kurallara uygun bedelin davalı tarafından ödenmesi gerekir. Bu sonuç için sunulan edimden davalının sadece yararlanmış olması gerekli ve yeterli görülmelidir.Öte yandan; davacı idarenin sunduğu elektrik hizmetinden yararlanan davalı; nedensiz zenginleşme, haksız eylem veya vekaletsiz iş görme koşullarının gerçekleştiğini ispat zorunda kalmaksızın idarenin (yönetmelik veya tarife) hükümlerine uygun olarak istediği bedeli ödemek zorundadır. O kadar ki; borçlunun (davalının), zenginleşmesinin istenilen bedelden az olması veya alacaklının (davacının) savunulduğu kadar fakirleşmemiş bulunması istenilen bedelin miktarını etkilemeyecektir.(HGK."nun 13.02.2002 tarih ve 2002/3-100-68, HGK."nun 28.02.2001 tarih ve 2001/3-205-202 sayılı kararları).O halde mahkemece, bilirkişi raporunda Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği ve Enerji Uygulama Talimatları dikkate alınarak belirlenen miktar esas alınarak karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kullanım bedeline (gerçek zarar) hükmedilmesi doğru değildir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.