21. Hukuk Dairesi 2019/3274 E. , 2020/2263 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, davalılardan işverenlere ait işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davacı ile davalılardan Kurum vekilince duruşmasız, davalılardan ...Kargo Hizmetleri ve Tic. AŞ. Vekilince de duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
KARAR
Dava davacının davalı işverenlere ait işyerinde 1989-02.10.2010 tarihleri arasında hamal olarak sürekli çalıştığının ve Kuruma bildirilmeyen sürelerin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkeme “ Davalı ...Tarım San.ve Tic. Aş yönünden açılan hizmet tespiti davasının husumet nedeni ile reddine, ... kargo hizmetleri ve Tic.Aş ile Sgk yönünden açılan hizmet tespiti davasının kısmen kabulüne karar verilerek haftada 20 saatten olmak üzere 01/01/1989 - 02/10/2010 tarihleri arasında geçen 2082 gün çalışma” tespit etmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının uyuşmazlık dönemi içinde davalı işyerinden bildirilen çalışmasının olmadığı, 20.06.2002-16.11.2002 tarihleri arasında dava dışı 11003940 sicilli davalılar ile organik bağı bulunmayan işyerinden bildirim yapıldığı, davalı Horoz Lojistik işyerlerine ait tescil bilgilerinin mevcut olduğu fakat dönem bordrolarının bulunmadığı, aynı işverene karşı açılan seri dosyalardan birinde keşif yapıldığı fakat işbu dosyada keşif tutanağının yer almadığı, bordro tanığı olduğu belirtilen tanıkların ve husumet nedeniyle red kararı verilen davalı ... AŞ .../... işyerinde çalışanların dinlendiği anlaşılmaktadır. Mahkemenin “Davalı... Tarım San.ve Tic. Aş yönünden açılan hizmet tespiti davasının husumet nedeni ile reddine, davalı ... Kargo Hizmetleri ve Tic.Aş ile Sgk yönünden açılan hizmet tespiti davasının kabulüne, davacının davalı ... iş yerinde her yılın haziran, temmuz, ağustos ayları haricinde, 01/09/2002 tarihinden 31/05/2010 tarihine kadar gecen sigortasız çalışmalarının sigortalı sayılmasına ” dair ilk kararın davacı tarafından temyiz edilmediği; Dairemizce eksik araştırma yapıldığı ve hak düşürücü süre değerlendirilmediği gerekçesiyle bozulduğu, bozma sonrası keşif yapılıp tekrar tanık dinlendiği, ancak eksikliklerin giderilemediği, çalışmanın mahiyetinin tam anlamıyla açığa kavuşturulmadığı ve hak düşürücü süre değerlendirilmeden;bozmaya uyulduğu halde, bozma gereklerinin yerine getirilmediği anlaşılmıştır.Usuli kazanılmış hak kavramı, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir. (HGK.nun 12.07.2006 T., 2006/4-519 E, 2006/527 K, 03.12.2008 T., 2008/10-730 E., 2008/732 K.)Usuli kazanılmış hak ilkesi kamu düzeniyle ilgilidir. (09.05.1960 T., 21/9; 04.02.1959 gün 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı)Taraflardan yalnız birinin hükmü temyiz etmesi halinde Yargıtay"ın temyiz eden tarafın yararına olarak verdiği bozma kararına uyan yerel mahkeme artık, temyiz eden tarafın önceki bozulan karara oranla daha aleyhine bir hüküm veremez. Buna da "aleyhe hüküm verme yasağı" denir. Aksi halde usul hükümleri ile hedef tutulan istikrar zedelenir ve mahkeme kararlarına karşı güven sarsılır. 1- Somut olayda; 01/09/2002 tarihinden 31/05/2010 tarihine kadar gecen sigortasız çalışmalarının sigortalı sayılmasına ” dair ilk kararın davacı tarafından temyiz edilmediği, temyiz etmeyen davacı lehine ve temyiz eden davalılar aleyhine karar verilemeyeceği göz önünde bulundurulmadan 01/09/2002 tarihi öncesine hizmet tespiti yapılması hatalıdır. Ayrıca Dairemiz ilk bozma ilamında “davacının 20.06.2002-16.11.2002 tarihleri arasındaki çalışmalarını bildiren 11003940 sicilli işyerinin davalı ile ilgisi(organik bağ olup olmadığı) araştırılarak, ilgi bulunmaması halinde davacının 16.11.2002 tarihi öncesine ilişkin talebinin hakdüşürücü süre nedeniyle reddine karar vermek” gerektiği belirtilmiş organik bağ araştırması sonucu davalılar ile organik bağ bulunamadığı halde hak düşürücü süre gözetilmeden sonuca gidilmesi de hatalı olmuştur.Uyuşmazlık nitelikçe 506 sayılı Yasanın 79. maddesinden kaynaklanan davalı işyerinde geçen ve kuruma bildirilmeyen hizmet süresinin tespitine ilişkindir. Bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı, işin niteliği, sürekli veya sezonluk nitelikte olup olmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilir ise de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların, davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve uyuşmazlık konusu dönemi kapsar biçimde çalışmaları işverenin resmi kayıtlarına geçmiş bordro tanıkları ya da komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. 2- Somut olayda, davalı ... şirketinin ...’da tescilli ... sicil ve ... sicil sayılı işyerlerinin dönem bordroları getirtilmeden bordrolardan resen bordro tanığı seçip dinlenmeden, resen komşu işyeri tanığı araştırılıp davalı işyerinde piyasa hamalları mı yoksa kadrolu hamalların mı çalıştığı belirlenmeden işin sürekli veya sezonluk nitelikte olup olmadığı eksiksiz bir şekilde araştırılmadan eksik araştırma ve inceleme sonucu verilen karar isabetsiz olmuştur. Bozmadan sonra yapılan yargılamada her ne kadar davalı iş yerinde keşif yapılmışsa da yapılan keşif tutanağı dosyada mevcut değildir. Ayrıca keşifle davalı işyerinin kapsam ve kapasitesi tam olarak belirlenememiş ve dosyada keşfe ilişkin varılan tespitlerde yer almamıştır. Yapılacak iş;-Üniversitelerin işletme ve ziraat mühendisliği bölümlerinden belirlenecek bilirkişiler ve mali müşavirden oluşan üç kişilik heyet ile mahallinde tekrar keşif yapılarak davalı iş yerinin defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak iş yerinin kapasitesinin belirlenmesi, iş yerinde kadrolu hamala ihtiyaç bulunup bulunmadığı, taşıma ve yükleme işinin nasıl ve kimlere yaptırıldığı, davalıya ait işyerinde işlerin iş yerine bağlı sürekli hamallarla mı yoksa piyasa hamallarıyla mı yapıldığı, hergün hamala ihtiyaç olup olmadığı davacıya her gün iş verilip verilmediği, ödenen ücretlerin miktarı ve nasıl ödendiği (günlük, haftalık, aylık) hususlarını belirleyerek ödemelerin ne şekilde yapıldığı, yargılamaya konu işle ilgili olarak gübreleme sezonunun ne kadar sürdüğü, davacının kadrolu hamal olduğu sonucuna varılması durumunda yıl içinde ne kadar çalıştığı konularını belirlemek,
-Davalı işyerinin ...’da tescilli işyerlerinin uyuşmazlık dönemi bordrolarını getirterek resen bordro tanığı seçip dinlemek ,-Resen komşu işyeri araştırması yaptırarak yukarıda belirtilen hususları netliğe kavuşturacak şekilde komşu işyeri tanığı dinlemek ve sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.Kabule göre de; dava kısmen kabul edildiği takdirde davalılar lehine vekalet ücreti verilmesi gerektiği de ortadadır. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı ile davalı ... Kargo Hizmetleri ve Tic. AŞ"ye iadesine, 15/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.