21. Hukuk Dairesi 2012/22865 E. , 2013/1715 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, murisi davalılardan işverene ait işyerinde çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan...., ... ile ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurum vekilinin, davalı ... ve davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
Dava, davacıların murisinin Ocak 1990-11.10.2006 tarihleri arasında davalı ..."nün asıl işverenliğinde ihaleyle iş alan dahili davalılara ait şirketlerde geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak davanın kısmen kabulü ile, davacının 15/01/1990 – 11/10/2006 tarihleri arasında ( 23/11/1999 – 30/05/2001 tarihler arası hariç olmak üzere ) davalı işverenler nezdinde hizmet akti ile 6026 gün çalıştığı, bu hizmetlerinin 3891 gününün davalı kuruma bildirilmediği, bilidirilmeyen 1990 yılından 1. dönemden 105, 2. dönemden 120, 3. dönemde 120 gün olmak üzere 345 gün, 1991 yılında 360, 1992 yılında 360, 1993 yılında 1. dönemde 120, 2. dönemde 50, 3. dönemde 80 gün olmak üzere 250 gün, 1994 yılında 1. dönemde 120, 2. dönemde 32, 3. dönemde 32 gün olmak üzere 184 gün, 1995 yılında 1. dönemde 100, 3. dönemde 120, olmak üzere 220 gün, 1996 yılında 1. dönemde 30, 2. dönemde 24, 3. dönemde 20, olmak üzere toplam 74 gün, 2000 yılında 2. döneminde 60, 2004 yılında 7. ayda 30, 8. ayda 30, 9. ayda 30 olmak üzere 90 gün, 2005 yılında 7. ayda 30, 8. ayda 30, 9. ayda 30, 10. ayda 2 gün olmak üzere 92 gün, 2006 yılında 7. ayda 30, 8. ayda 30, 9. ayda 30, 10. ayda 10 gün olmak üzere 100 hizmet günün ve genel toplamda 2135 gün hizmet gününün davalı ... ya bildirilmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, somut olayda fiili çalışma olgusunun ispatı konusunda, mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
506 sayılı Yasanın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespit davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması salt bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması koşuluyla, bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken komşu işyerleri kayıtlı çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527,30.6.1999 gün 1999/21-549-555,5.2.2003 gün 2003/21-35-64,15.10.2003 gün 2003/21-634-572,3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 10.11.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Somut olaya gelince; mahkemece açıklanan şekilde fiili çalışmanın varlığı yeterince araştırılmadan, uyuşmazlık konusu dönemin tamamını kapsar şekilde bordro tanıkları araştırılıp dinlenmeden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dahili davalılar ile üniversite arasında yapılan bir kısım ihalelerin yaz dönemini kapsamadığı anlaşılmasına göre, davacının yaz aylarında ne şekilde istihdam edildiği araştırılmaksızın eksik inceleme ile kurulan hüküm hatalı olmuştur.
Yapılacak iş; mahkemece uyuşmazlık konusu dönemin tamamında çalışmış bordro tanıklarını tespit ederek dinlemek, bordrolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya bunların tanıklığıyla yetinilmediği taktirde, SGK ilgili il müdürlüğünden, gerekirse zabıta, vergi dairesi ve meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu iş yeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, tanık beyanları arasındaki çelişkiyi gidermek ve davacının sözleşmede belirtilen ihale süresi dışında nasıl istihdam edildiğini belirlemek ve hükümde tespiti yapılan çalışmaların hangi işverene ait olduğu hususlarını ayrı ayrı belirleyip, gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2,6,9 ve 79/10 maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Kabule göre de, davalı Üniversite harçtan muaf olmasına göre harçtan sorumlu tutulması hatalı olmuştur.
Ayrıca, tüm davacıların isimlerinin karar başlığında gösterilmemesi maddi hataya dayalı olup, her zaman düzeltilebileceğinden bozma sebebi yapılmamıştır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin ve yukarıda belirtilen hususlara uygun araştırma yapılmaksızın hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, temyiz eden davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ :Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı ..."e iadesine, 31.01.2013 gününde oy birliği ile karar verildi.