Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/4442
Karar No: 2020/353
Karar Tarihi: 20.01.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/4442 Esas 2020/353 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2019/4442 E.  ,  2020/353 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı; davalı kurumun tarımsal sulama abonesi olduğunu, yokluğunda davalı kurum görevlileri tarafından sulama kuyusunun elektriğinin kesildiğini, davalı kuruma yaptığı başvuruya elektrik borcunun bulunduğu şeklinde yanıt verildiğini, tesisat endeks dökümünün gerçek borç miktarını yansıtmadığını ve tarafına fazla tahakkuk yapıldığını, elektriği öncesinde fiilen kesilmese de cezalı duruma düştüğünün söylenildiğini, kullandığı elektrik bedelinden fazlasının kendisinden tahsil edilmek istenildiğini ileri sürerek, davalı kuruma 23.000 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı; davacının tahakkuk ettirilen 19.05.2012 tarihli 5.666,10 TL ile 18.06.2012 tarihli 8.843,80 TL"lik elektrik faturalarını zamanında ödemediğini, bunun üzerine 21.06.2012 tarihinde elektriğinin kesilerek mühürlendiğini, bu kesime istinaden 18.06.2012 ile 21.06.2012 tarih aralığına dair 1.149,20 TL fatura tahakkuk ettirildiğini, 09.07.2012 tarihinde ise davacının mühür bozarak kaçak elektrik kullandığının tespit edildiğini ve buna ilişkin kaçak tahakkuku yapıldığını, davacı tarafça bu kaçak kullanımın birden çok kez tekrarlandığını ve bu kullanımlarına dair tahakkuklar yapıldığını, yapılan tahakkukların ilgili yönetmelik ve kurul kararına uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre davacının davalı ile aralarındaki hukuki ilişkiyi inkar etmeyip elektrik kullandığını kabul etmesi ve elektrik faturaları ile borç tesisat endeks dökümlerinin varlığının davalı alacaklının davasını ispat ettiğini gösterdiği, davacının ödeme iddiasında bulunmadığı, bu nedenle usulüne uygun tahakkuk ettirilen fatura ve kaçak kullanım bedelleri yönünden davacının borcunun bulunduğundan bahisle davanın reddine dair verilen karar Dairemizin 29.03.2016 tarihli ve 2015/4971 E. 2016/4787 K. sayılı kararıyla; "... Mahkemece yargılama sırasında iki bilirkişi raporunun alındığı, bu raporlardan birincisinin 19.11.2013 tarihli olup elektrik mühendisi bilirkişiden alındığı, itirazlar nedeniyle alınan ikinci raporun ise 17.04.2014 tarihli olup
    serbest muhasebeci mali müşavir bilirkişiden alındığı ve mahkemece her iki raporun da birbirini doğruladığı belirtilerek, hüküm tesisi yoluna gidildiği anlaşılmaktadır. Ancak, ilk bilirkişi raporunda bilirkişi ehil olsa dahi davacının kaçak elektrik tüketimi nedeniyle davalı kuruma borçlu olup olmadığı, borçlu ise miktarının tespiti yönünden 19.11.2013 tarihli bilirkişi raporunun kaçak tutanak tarihlerinde yürürlükte olan 622 sayılı kurul kararı ile yönetmelik hükümlerine uygun hazırlanmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemenin hükmüne esas aldığı ikinci bilirkişi raporunun da serbest muhasebeci mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlandığı ve bu bilirkişinin de elektrik tüketim bedeli hesabı konusunda uzman olmadığı ve bu raporun da bu nedenle hükme esas alınamayacağı kuşkusuzdur. Uzman bilirkişi ya da bilirkişi heyetin tarafından, davacının ödemesi gereken kaçak elektrik bedelinin denetime elverişli bir şekilde hesaplanması gerekmektedir.
    Hal böyle olunca, mahkemece; dava dosyasının elektrik tüketim hesabı konusunda uzman olan bir elektrik mühendisi bilirkişi ya da bilirkişi heyetine tevdi edilerek rapor alınması gerekirken, hükme esas almaya yeter nitelik ve yeterlilikte olmayan raporlara dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece; bozma ilamına uyma kararı verilerek yeniden yapılan yargılama neticesinde; bozma sonrasında elektrik bilirkişisinden alınan 28/11/2017 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-)Dava, kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen bedele yönelik olarak borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
    6100 sayılı HMK" nın 266. ve devamı maddeleri uyarınca çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde hâkim bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Bilirkişi raporunu hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. HMK" nın 278-279. maddelerine göre; bilirkişi raporu, Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde bilgi ve belgelere dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hükme dayanak yapılabileceğinin gözden uzak tutulmaması gerekir.
    HMK’nın 281. maddesinde tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını, belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri, mahkeme bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için bilirkişiden ek rapor alabileceği ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
    Bilirkişiler, raporlarını hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.
    Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hâkim çelişkiyi gidermeden karar veremez.
    Somut olayda mahkemece; dosya safahatının ayrıntılı şekilde özetlendiği ve ilgili mevzuata yer verildikten sonra, borç miktarının hangi yöntemle, ne şekilde hesaplandığı açıklanmayan, dolayısıyla mevzuata uygun teknik bir inceleme ve hesaplama içermeyen, keza davacı tarafça da itiraz edilen eksik, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
    O halde mahkemece; öncekinden farklı konusunda uzman bilirkişiden denetime elverişli yeni bir rapor alınarak, dava konusu kaçak elektrik tüketim miktarının kaçak kullanım tarihleri itibariyle yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre açık ve anlaşılır şekilde hesaplamalarla duraksamasız belirlenmesi ve hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz ve denetime elverişli olmayan bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalcının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20/01/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi