17. Hukuk Dairesi 2019/419 E. , 2020/3077 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davanın yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili asıl ve birleşen davada, 25.08.2013 tarihinde, müvekkillerinin eş/baba/oğul/kardeşi olan ..."ın, yolcu olarak bulunduğu davalıya genişletilmiş kasko sigortalı aracın karıştığı çift taraflı kazada, vefat ettiğini belirterek asıl davada eş ... için 100.000,00 TL, çocuklar ... ve ... için 75.000,00"er TL, anne ve baba için 50.000,00"er TL, kardeş ... için 25.000,00 TL, birleşen davada da kardeş Sergen için 25.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; asıl ve birleşen davanın kısmen kabulü ile asıl davada eş ... için 30.000,00 TL, çocuklar ... ve ... için 20.000,00"er TL, anne ve baba için 10.000,00"er TL, kardeş ... için 5.000,00 TL, birleşen davada kardeş Sergen için 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar
verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde ve özellikle, manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacılar vekilinin ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
a-Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekilince avans faiz istenilmiş, mahkemece yasal faize hükmedilmiştir. Sigortalı araç dava dışı şirket adına kayıtlı olup araç maliki şirketin tüm faaliyetleri ticari niteliktedir. TTK ve 3095 sayılı Yasa uyarınca temerrüt faizi olarak avans faizine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde yasal faize hükmedilmesi doğru değildir.
b-Davacılar ..., ... ve ... lehine kabul edilen tazminatlar için AAÜT uyarınca maktu ücretin altında kalmamak üzere vekalet ücreti verilmesi gerekirken, eksik vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru görülmemiştir.
c-Davalı ... şirketi kazalı aracın kasko sigortacısıdır. TTK 1427. maddesine göre "..Sigorta tazminatı veya bedeli, rizikonun gerçekleşmesini müteakip ve rizikoyla ilgili belgelerin sigortacıya verilmesinden sonra sigortacının edimine ilişkin araştırmaları bitince ve her hâlde 1446 ncı maddeye göre yapılacak ihbardan kırkbeş gün sonra muaccel olur.." Davacıların dava tarihinden önce davalıya başvuruda bulunduğuna dair dosyada bir iddia veya belge bulunmadığından davalı ... şirketinin dava tarihinde temerrüde düştüğünün kabul edilmesi gerekirken kaza tarihinden itibaren faizle sorumlu tutulması doğru değildir.
b-Bakiye karar harçlarının hazineye irat kaydı yerine, davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
Bu yanılgıların giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK’nin geçici 3/2.maddesi delaletiyle 1086 sayılı HMUK’nin 438/7.maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekili ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2-a) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin ve (2-c) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 1. bendindeki “olay tarihi olan 25.08.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal” ibarelerinin hükümden çıkartılarak yerlerine “dava tarihinden itibaren işleyecek avans” ibarelerinin yazılmasına; (2-b) nolu bentte açıklanan nedenle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 6-d bendindeki "1.200-TL" ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine "1.500-TL" ibaresinin, 6-e bendindeki "1.200-TL" ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine "1.500-TL" ibarelerinin, 6-f bendindeki "600-TL" ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine "1.500-TL" ibaresinin, 6-g bendindeki "600-TL" ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine "1.500-TL" ibaresinin yazılmasına; (2-b) nolu bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 2. bendindeki "davacıya ödenmesine" ibarelerinin hükümden çıkarılarak yerine "hazineye irat kaydına" ibarelerinin, 3. bendindeki "davacıya ödenmesine" ibarelerinin hükümden çıkarılarak yerine "hazineye irat kaydına" ibarelerinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara ve davalı ... Şirketi"ne geri verilmesine, 02/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.