22. Hukuk Dairesi 2013/32469 E. , 2015/8257 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
AVUKAT ...
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının, işçilik alacaklarının ödenmemesi üzerine iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini belirterek, müvekkilinin ihbar ve kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, istekler kısmen hüküm altına alınmıştır.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-İhbar tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı bir neden olmaksızın ve usulüne uygun bildirim süresi tanımadan fesheden tarafın, karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminattır. İhbar tazminatının, iş sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olması nedeniyle, iş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir nedene dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz. İşçinin haklı nedene dayanarak iş sözleşmesini feshetmesi durumunda ihbar tazminatı talep hakkı bulunmadığı dikkate alınarak, mahkemece ihbar tazminatı talebinin reddi gerekirken yazılı şekilde kabul edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-Dosya içeriğinden davalı vekili tarafından bildirilen tanıkların usulüne uygun şekilde dinlenmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece davalı tanıkları da dinlenerek dosyanın hesap yönünden bilirkişiye tevdi edilmesi gereklidir.
3-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
./..
-2-
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir.
Somut olayda hükme esas bilirkişi raporunda sadece davacı tanıklarının beyanları dikkate alınarak alacağın hesaplanması yoluna gidilmiştir. Raporda hesaplamalar adım adım açıklanmadığından denetime elverişli görülmemiştir. Davacının çalışma şekli konusunda davalı tanıklarının da dinlenmesinin ardından, işçinin haftanın hangi günleri hangi saatler arasında çalıştığı, ne kadar ara dinlenmesinin düşüldüğü, hangi ücret seviyesinden hesaplama yapıldığı net şekilde belirtilerek bir hesaplama yaptırılmalı, sonucuna göre alacak hakkında bir karar verilmelidir.
4-Diğer taraftan, davacı vekili tarafından dinletilen bir kısım tanıklar açıkça işyerinde haftada bir gün izin kullandıklarını beyan ettiğinden, artık hafta tatili ücreti talebinin reddi gerekirken, yazılı şekilde kabul edilmesi de bozmayı gerektirmiştir.
5-Kısmi davada davacı vekili tarafından bilirkişi raporunun sunulması üzerine talep ıslah edilmiştir. Mahkemece ıslah dilekçesinin karşı tarafa tebliğ edilmemesi de bir başka bozma nedeni sayılmıştır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 26.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
...