20. Hukuk Dairesi 2013/8729 E. , 2013/10239 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar Hazine ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
1979 yılında yapılan tapulama sırasında ... Köyü, 385 parsel sayılı 52750 m² yüzölçümlü taşınmaz, K.evvel 1334 tarih 15 ve 16 sayılı tapu kayıtları uygulanarak ölü olduğu yazılmak suretiyle İbrahim Mete adına tesbit edilmiştir.
..., taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu; Hazine ise, uygulanan tapu kayıtları kapsamı dışında Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla tapulama komisyonuna itiraz etmiş; tapulama komisyonu, 766 sayılı Kanunun 29. maddesi gereğince yetkisizlik kararı vererek tutanağı kadastro mahkemesine göndermiştir.
Mahkemece, Orman Yönetiminin davasının reddine; Hazinenin davasının kabulü ile dava konusu taşınmazın kadastro tesbitinin iptal edilerek Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; ... tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 22/09/1994 tarihli ve 1993/6662 E. - 1994/10693 K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı huzuruyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı, davalılara ait K.Evvel 1334 tarih 15-16 sayılı tapu kayıtları kapsamında kaldığı, her ne kadar Orman Yönetiminin temyizi üzerine Yargıtay tarafından bozulan 25.09.1990 tarih ve 1985/215 - 1990/265 sayılı karar, aleyhine olan davalılar tarafından temyiz edilmemiş ise de, kararın İbrahim Mete’nin bütün mirasçılarına tebliğ edilmemesi nedeniyle kesinleşmediği gerekçesiyle Hazine ve Orman Yönetiminin davalarının reddi ile çekişmeli taşınmazın İbrahim Mete mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm ... ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Mahkemenin 25.09.1990 tarih ve 1985/215 E. - 1990/265 K. sayılı kararı ile Orman Yönetiminin davasının reddine, Hazinenin davasının kabulü ile taşınmazın kadastro tesbitinin iptal edilerek Hazine adına tesciline karar verilmiş, hükmün davacı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin, yukarıda belirtilen kararı ile orman araştırmasının yetersiz olması nedeniyle bozulmuştur. Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda, bozulan kararın davalı İbrahim Mete’nin bütün mirasçılarına tebliğ edilmemiş olması nedeniyle kesinleşmediği ve dayanak tapu kaydı kapsamında kaldığı gerekçesiyle Hazine ve Orman Yönetiminin davasının reddine karar verilmiştir. Dairenin geri çevirme kararı üzerine, Mahkemenin 25.09.1990 tarih ve 1985/215 - 1990/265 sayılı kararı davalı İbrahim Mete’nin
bütün mirasçılarına tebliğ edilmiş, ancak hükmü temyiz etmemişlerdir. Bu durumda karar, davalılar yönünden kesinleşmiş olup, Hazine lehine usulî kazanılmış hak doğmuştur. Diğer taraftan, yapılan orman araştırması da yetersizdir. Hükme esas alınan orman bilirkişisi raporunda, eski tarihli memleket haritası ile kadastro paftasının ölçekleri denkleştirilerek birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle taşınmazın memleket haritasındaki konumu gösterilmediğinden rapor denetime elverişli olmayıp yetersizdir. Denetime elverişli olmayan ve yetersiz bilirkişi raporuna göre hüküm verilemez. Bu nedenle,
Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı huzuruyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunlar 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır. Bu şekilde yapılacak araştırmada taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu belirlendiği takdirde Orman Yönetiminin davası kabul edilmeli, orman sayılan yerlerden olmadığı takdirde Hazine lehine usulî kazanılmış hak doğduğu gözönünde bulundurularak davası kabul edilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazine ve Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 18/11/2013 günü oy birliği ile karar verildi.