Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/3358
Karar No: 2022/5107
Karar Tarihi: 31.05.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/3358 Esas 2022/5107 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Mahkeme, davacının adına tescilini talep ettiği taşınmazların 2 parsel sayılı taşınmazın kapsamında kaldığı fen bilirkişi raporuyla belirlenmiş olup, davacının kadastro tespitinden önce başlayan ve devam eden zilyetliğine dayandığı ve eldeki davanın açıldığı tarihte Kadastro Mahkemesinde görülmekte olan bir davanın bulunduğu açıklandı. Mahkeme, Kadastro Mahkemesinde görülmekte olan davanın konusunu oluşturan taşınmazlar hakkında Kadastro Mahkemesince karar verilinceye kadar tespitten önceki sebeplerle açılan tüm davalara bakmakta Kadastro Mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek, işi esası hakkında hüküm kurulması isabetsiz bulunduğu için davacının talebinin reddine karar verilmesi gerektiği belirtildi. Kararda 3402 sayılı Kadastro Kanunun 26. maddesinin D bendi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun asli müdahale başlıklı 65. maddesi detaylı olarak açıklandı.
8. Hukuk Dairesi         2022/3358 E.  ,  2022/5107 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın reddine ilişkin hükmün, davacı ... vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 02.03.2022 tarih ve 2021/9358 Esas, 2020/1874 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiş olup, davacı ... vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacı ... vekili 02.06.2009 havale tarihli dilekçesiyle, sınırlarını ve yüzölçümlerini bildirdiği taşınmazları müvekkilinin imar ve ihya ettiğini, malik sıfatıyla nizasız fasılasız 30 yılı aşkın bir süredir zilyetliği olduğunu, taşınmazların orman tahditi içinde olmadığını, zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğunu ileri sürerek, taşınmazların müvekkili adına tapuya tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmış ve yargılama sırasında davalı Hazine vekili, 28.09.2009 havale tarihli dilekçesinde davanın reddi ile çekişmeli taşınmazın Hazine adına tescilini istemiştir.
    Mahkemece, davacı/karşı davalı ...’in talebi hakkında imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı yoluyla kazanma koşullarının oluşmadığı, davalı/karşı davacı Hazinenin talebi hakkında usulüne uygun olarak açılmış bir karşı dava olmadığı gerekçeleriyle verilen davanın reddine ilişkin önceki hüküm, davacı - karşı davalı ... tarafından tüm yönlerden, davalı/karşı davacı Hazine tarafından tescil talebi yönünden temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 08.03.2017 tarih ve 2015/12901 Esas, 2017/1953 Karar sayılı ilamıyla; "davacı - karşı davalı ...’in temyiz talebinin reddiyle hakkında verilen davanın reddi kararının onanmasına karar verildikten sonra, davalı - karşı davacı Hazinenin temyiz talebinin kabulü ile davalı Hazinenin usule uygun talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle "usulüne uygun olarak açılmış bir karşı dava olmadığı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olmasının isabetsizliğine" değinilerek karşı dava yönünden bozulmuş ve davacı - karşı davalı ...’in karar düzeltme talebi aynı Dairenin 09.10.2017 tarihli ve 2017/8070-7430 Esas, Karar sayılı ilamıyla reddedilmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, asıl davacı ...’in davasının reddine ilişkin karar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğinden bahisle bu dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davalı - karşı davacı Hazinenin tescil talebi yönünden, hali hazırda Silifke Kadastro Mahkemesinin 1997/90 Esas sayılı dosyasında Hazinenin talebi olduğu ve yargılamasının devam ettiği, eldeki davadaki talebin mükerrer olduğu gerekçesiyle davasının reddine karar verilmiş; hüküm, asıl davacı - karşı davalı ... ve davalı - karşı davacı Hazine vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmekle Dairemizin 02.03.2022 tarih ve 2021/9358 Esas, 2022/1874 Karar sayılı ilamıyla hükmün onanmasına karar verilmiş ve onama ilamına karşı davacı/karşı davalı ... vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
    Davacı - karşı davalı ... tarafından eldeki davanın 02.06.2009 tarihinde açıldığı, dava dilekçesinde kendisine ait 30 yılı aşkın bir zamandır zilyetliğinde bulunan taşınmazının 2 parsel sayılı taşınmaz içinde bırakıldığını, tapuda halen malik hanesinin açık bulunduğunu belirterek adına tescilini talep ettiği, yargılama sırasında dosya arasına getirtilen Silifke Kadastro Mahkemesinin 1997/90 esas sayılı dava dosyasının suretinin incelenmesinde 2 parsel sayılı taşınmaz hakkında kişiler tarafından taşınmazın belirli bölümleri hakkında adlarına tescil istemiyle açılan tespite itiraz davasının yargılamasının halen devam ettiği anlaşılmakta olup; her ne kadar 2 parsel sayılı taşınmazın tutanak suretine rastlanılmamış ise de, eldeki dosya arasında bulunan Tapu Müdürlüğünün cevabi yazısında, 2 parsel sayılı taşınmazın tespitinin 1976 yılında 766 sayılı yasa uyarınca yapıldığının ve halen itirazlı olduğunun belirtildiği görülmektedir.
    Buna göre, davacının adına tescilini talep ettiği taşınmaz bölümlerinin 2 parsel sayılı taşınmazın kapsamında kaldığı fen bilirkişi raporuyla belirlenmiş olup, davacının kadastro tespitinden önce başlayan ve devam eden zilyetliğe dayandığı ve eldeki davanın açıldığı tarihte Kadastro Mahkemesinde görülmekte olan bir davanın bulunduğu açıktır.
    3402 sayılı Kadastro Kanunun 26. maddesinin D bendinde, Kadastro Mahkemelerine dava açıldıktan sonra, tespitten önceki haklara dayanarak, asli müdahil olarak katılanların iddialarına dair uyuşmazlıkları inceleyip karara bağlayacağının düzenlendiği, 6100 sayılı HMK’nın asli müdahale başlıklı 65. maddesinde bir yargılamanın konusu olan hak veya şey üzerinde kısmen ya da tamamen hak iddia eden üçüncü kişi, hüküm verilinceye kadar bu durumu ileri sürerek, yargılamanın taraflarına karşı aynı mahkemede dava açabileceği, asli müdahale davası ile asıl yargılama birlikte yürütülüp ve karara bağlanacağı belirtilmektedir.
    Diğer bir anlatımla; Kadastro Mahkemesinde görülmekte olan davanın konusun oluşturan taşınmazlar hakkında Kadastro Mahkemesince karar verilinceye kadar tespitinden önceki sebeplerle açılan tüm davalara bakmakta Kadastro Mahkemesinin görevli bulunduğu, mahkemelerin görevleriyle ilgili kuralların kamu düzenine ilişkin olduğu ve yargılamanın her aşamasında gözetilmesi gerektiği, eldeki davanın, Kadastro Mahkemesinde görülmekte olan davaya katılma niteliğinde bulunduğu gözetilerek, görevsizlik kararı verilerek davanın resen Kadastro Mahkemesine gönderilmesi gerekirken, işi esası hakkında hüküm kurulması isabet bulunmamaktadır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı - karşı davalı ... vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 02.03.2022 tarihli 2021/9358 Esas, 2022/1874 Karar sayılı onama kararının kaldırılarak Yerel Mahkeme hükmünün görev yönüyle BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin harcın istek halinde karar düzeltme isteyen davacı ...'e iadesine, 31.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi