17. Hukuk Dairesi 2014/17317 E. , 2015/9817 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Manavgat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 30/01/2014
NUMARASI : 2010/782-2014/77
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 29.09.2015 Salı günü davacı vekili Av. A.. K.. geldi. Davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu M.. G.."ün alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazı 12.9.2008 tarihinde kızı davalı G. E."e,onun da 13.1.2009 tarihinde davalı S.. T.."a sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptalini talep etmiştir.
Davalılar M.. G.. ve G. E. savunma yapmamıştır.
Davalı S.. T.. vekili,dava konusu taşınmazı müvekkilinin kardeşinin tavsiyesi üzerine 64.326 TL bedelle aldıkların, daha sonra borçluya kiraya verdiklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre, davalı 4.kişi Semiha"nın kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığı,satış bedelinin rayiç değere uygun olması nedeniyle davalı Semiha yönünden davanın reddine, borçlu ile davalı Gülsüm"ün baba-kız olması, satış bedelinin ödendiğinin ispatlanamaması, anılan tasarrufun mal kaçırma amacıyla yapılmış olması nedeniyle davalı Gülsüm yönünden davanın kabulü ile 40.000 TL kaim değer ile sınırlı olarak davacının alacak ve fer"ilerini karşılayacak kadar davalı Gülsüm"ün borçtan sorumlu tutulmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK"nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Aynı Yasanın 280.maddesi malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceğini hükme bağlamıştır.
Mahkemece davalı 4.kişi S.. T.."un kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle hakkındaki davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir. Dinlenen davalı Semiha"nın tanıklarından S.. K.. (borçlunun bacanağı)S.. Ö.. (davalı Semiha"nın kardeşinin eşi) ve S.. Ö.."nin (Semiha"nın kardeşi)beyanlarından, davalı Semiha"nın borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olduğu anlaşıldığından, ayrıca dava konusu taşınmaz 13.1.2009 tarihinde davalı Semiha"ya satılmış olmasına rağmen 15.4.2010 ve 21.1.2011 tarihli haciz tutanaklarından anlaşıldığı üzere 21.1.2011 tarihine kadar(iki yıl boyunca) taşınmazın bedelsiz olarak borçlu ve ailesi tarafından kullanıldığı, bu durumunda hayatın olağan akışına uygun olmaması nedeniyle dava konusu 13.1.2009 tarihli tasarrufun da İİK"nun 280/1 madde gereğince davacının alacak ve fer"ileriyle sınırlı olarak iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
Kabule göre de,9.12.2011 tarihli bilirkişi raporu gereğince dava konusu taşınmazın 2009 yılı rayiç değeri 90.000 TL olarak belirlendiğinden İİK"nun 283/2 maddesi gereğince davalı G. E."in davacının takip konusu alacak ve ferileriyle sınırlı olarak dava konusu taşınmazı elden çıkardığı tarihteki değeri olan 90.000 TL nakti tazminatla sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken anılan taşınmazın tapudaki satış bedeli olan 40.000 TL kaim değerle sınırlı olarak sorumluluğuna karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazların kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille
temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 29.9.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.