3. Hukuk Dairesi 2019/4519 E. , 2020/437 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ... ile davalı ... aralarındaki itirazın iptali davasına dair İstanbul Anadolu 17. Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 12/07/2016 tarih ve 2016/74 E.- 2016/511 K. sayılı hükmün düzeltilerek onanması hakkında dairece verilen 17/06/2019 tarih ve 2017/9150 E. - 2019/5471 K. sayılı ilama karşı davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; mülkiyeti dava dışı ... ait taşınmazı anaokulu-kreş olarak kullanmak üzere 01/02/2014 başlangıç tarihli kira sözleşmesiyle kiraladığını, kira sözleşmesinin bina maliki adına davalı tarafından imzalandığını, sözleşme düzenlenirken bina içinde bulunan kreş malzemelerinin de 70.000TL bedelle davalıdan satın alındığını, satış bedeli karşılığı 40.000TL nin peşin ödendiğini, kalan 30.000TL için 3 adet senedin davalıya verildiğini, bunlardan ikisinin ödendiğini; sözleşmenin imzalanmasından sonra kiralanan taşınmazda yapılması taahhüt edilen ve taşınmazın anaokulu- kreş olarak faaliyete geçebilmesi için mevzuat gereğince bulunması gereken yangın merdiveni, korkuluk gibi zaruri unsurların tamamlanmadığını, bu nedenle faaliyet izninin alınamadığını, 12/05/2014 tarihli ihtarname ile kira sözleşmesinin feshedildiğini ; bahse konu ödemiş olduğu eşyaların bedelinin kendisine iade edilmediği gibi kiralananda bulunan eşyaların alınmasına engel olunacak şekilde taşınmaz anahtarlarının değiştirildiğini, davalı tarafından eşyalara haksız şekilde el konulduğunu, daha sonra öğrenildiği kadarıyla taşınmazın şuan faaliyet gösteren ... eşyalı olarak kiraya verildiğini, davalının haksız kazanç sağladığını, eşyalara karşılık ödenen 60.000TL nin tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve kötüniyetli itirazı nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, davalının İstanbul Anadolu 1. İcra Müdürlüğü"nün 2014/25722 E. Sayılı takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile takibin 60.000 Tl asıl alacak, 3.285TL işlemiş faiz ve 50TL ihtarname bedeli olmak üzere toplam 63.335TL üzerinden devamına, % 20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davalı vekili tarafından ve davacı vekili tarafından katılma yoluyla temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 17.06.2019
günlü ve 2017/9150 E. - 2019/5471 K. sayılı ilamı ile davalının tüm davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerektiği belirtilerek hükmün, davalı lehine verilen vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiş, bunun üzerine davalı tarafça karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına, takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan karar düzeltme istemleri yerinde değildir.
2-Davalının icra inkar tazminatına yönelik karar düzeltme istemine gelince;
İcra ve İflas Kanunu"nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının, alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra takibine itiraz eden borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Öte yandan, alacağın likit ve belli olması gerekir. Başka bir ifade ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifade ile borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur.
Somut uyuşmazlıkta; mahkemece, takip konusu alacak miktarının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden, bir başka ifadeyle alacak, dava tarihi itibariyle likit ve muayyen olmadığından, davacının icra inkar tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nun Ek Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu gerekçeyle de düzeltilerek onanması gerekmekte olup, karar düzeltme talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının sair karar düzeltme istemlerinin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 17.06.2019 günlü ve 2017/9150 E. - 2019/5471 K. sayılı düzeltilerek onama ilamına ilave olarak hüküm fıkrasının 1. Bendinde yer alan " %20 icra-inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine," ifadesinin hükümden çıkarılarak yerine " Davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine," ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21/01/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.