MAHKEMESİ : UŞAK KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/04/2014
NUMARASI : 2012/16-2014/24

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında .. Köyü çalışma alanında bulunan 2246 parsel sayılı 3.050,90 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1992 yılından beri İ..K... mirasçılarının kullanımında olduğu şerhi yazılarak tarla niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı İ.. D.., çekişmeli taşınmazın kendi kullanımında olduğu iddiasıyla adına zilyetlik şerhi verilmesi istemiyle dava açmış, yargılama sırasında A.. İ.. ve müşterekleri, davacı ile aynı iddialara dayanarak davaya katılmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının davasının reddine, müdahillerin davasının kabulüne, çekişmeli taşınmazın mevcut kullanıcı tespitinin iptali ile müdahiller A.. İ.. ve müştereklerinin miras payları oranında kullanıcı olduklarının tespitine karar verilmiş; hüküm, davacı İ.. D.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kural olarak kadastro davaları tespit malikine yöneltilerek açılır. Somut olayda dava, her ne kadar mülkiyete değil, zilyetlik şerhine yönelik ise de davacı ve katılanlar, ileri sürdükleri zilyetlik iddiasını tespit maliki Hazineye karşı da kanıtlamak zorunda olup, bu nedenle tespit maliki olan Hazinenin de davada taraf olması zorunludur. Hal böyle olunca davacı ve katılanlara, davalarını tespit maliki Hazineye de yöneltmeleri için imkan tanınmalı, taraf teşkili bu şekilde sağlandığı takdirde tarafların iddia ve savunmalarıyla ilgili tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece, dava şartı olan taraf koşulu sağlanmadan esasa girilerek hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; dava, beyanlar hanesindeki şerhin düzeltilmesine yönelik olduğu halde şerh yerine tespit kararı verilmesi ve tescil hükmü de kurulmamış olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 21.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.