(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2013/6271 E. , 2013/10455 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında dava konusu ... Köyü, 114 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, fındık bahçesi niteliğinde ve 4089,42 m2 yüzölçümü ile, 02/06/1989 tarih 1 numaralı tapu kaydı harici satış ve zilyetlik nedeniyle ... adına tespit edilmiştir.
Davacı ... Yönetimi, davaya konu parselin 600 m2"lik bölümünün kesinleşmiş orman sınırları içerisinde kaldığını ileri sürerek bu bölümün orman olarak Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın reddine; davaya konu parselin fındık bahçesi niteliğinde 11300,43 m2 yüzölçümünde ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 28.12.2010 tarih ve 2010/10929-16894 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1953 yılında yapılan orman kadastrosu sınırının 1976 yılında yapılan aplikasyon sonucu değiştirildiği ve davalıya ait olan ve 1953 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastro sınırları dışında bırakılan ve davacının dayandığı 96 numaralı toprak tevzii tapusu kapsamındaki taşınmazın büyük bir kısmını orman kadastro sınırı içine alındığı, 1744 sayılı Kanun döneminde yapılan bu aplikasyon işleminin hatalı olduğu gerekçesi ile davalının dava konusunda herhangi bir davası olmadığı halde, dava dışına çıkılarak bilirkişilerin 25/05/2010 tarihli ek raporunda belirtilen yeşil renkli yuvarlak içerisine alınan 4611, 4612, 4613 ve 4614 orman sınır noktaları ile çevrili tapu kapsamındaki 11300,43 m2 yüzölçümündeki alanın ... adına tesciline karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir.
Kesinleşen orman kadastrosunun bulunduğu bir yerde kural olarak, bir yerin orman olup olmadığı, kesinleşmiş kadastro harita ve tutanaklarının uygulanmasıyla çözümlenir. Somut uyuşmazlıkta, davacı ... Yönetimi 4089,42 m2 yüzölçümü ile davalı ... adına tesbit edilen 114 ada 1 sayılı parselin orman kadastro sınırları içinde kaldığı iddiası ile 600 m2 bölüm hakkında dava açtığına ve davalı gerçek kişinin de 114 ada 1 sayılı parselin eksik tespit edildiği iddiasıyla açtığı bir davası bulunmadığına göre, H.U.M.K."nun 74. maddesi gereğince Orman Yönetiminin davası ile bağlı kalınarak, davaya konu 114 ada 1 parsel sayılı taşınmazın çapının orman kadastrosuna göre konumu yöntemince saptanarak uyuşmazlığın çözümü gerekir. Bu nedenle; mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç mühendis ve bir harita mühendisinden veya olmadığı
takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden inceleme ve araştırma yapılarak, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde gösterilmesi ve ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır. Kabule göre ise, gerçek kişinin dayandığı tapu kaydının dosyaya getirtilen örneğinde iktisap nedeninin ne olduğu anlaşılamadığından tapu kaydının ilk oluştuğu günden itibaren tüm gittilerinin iktisap nedenleri yazılı olarak ve varsa krokisi ile birlikte dosyaya getirtilmeksizin uygulama yapılması doğru görülmemiştir.” denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama surasında, aslî müdahil ...; 19.09.2012 havale tarihli dilekçesi ile davaya müdahil olmuş ve 114 ada 1 parsel sayılı taşınmaz davalı adına tesbit edilmiş ise de, aynı ada ve parsel numarası ile babasına ait olan arazi bulunduğunu, babasına ait yerin davalıya verildiğini belirterek, bu hatanın düzeltilmesi için gerekli keşfin yapılarak ve bu arazinin kendisine verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davacı ... İdaresinin ve müdahil ..."in davalarının reddine, dava konusu 114 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tesbit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1953 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılarak kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 1976 yılında yapılan ilk orman kadastrosunun aplikasyonu ile 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması ve 1992 yılında yapılan 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uygulaması çalışması vardır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 21/11/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.